Man перевод на английский
456,555 параллельный перевод
Mobilyalar ve tablolar, onun varlıklı bir adam olduğunu gösteriyordu.
" The furnishings and art tell us he was a wealthy man,
- Düşünen adamın kart oyunu gibi.
Sort of a thinking man's Crazy Eights.
- Martin, bunu sana söylemek istemezdim ama babam bu gezegendeki en hetero adam olabilir cidden.
Okay, Martin, I hate to break this to you, but my dad is potentially the straightest man on the planet.
Babamın yanında tir tir titrerdim ben. Tıpkı onun da kendi babasının yanında olduğu gibi.
I shook in my boots around my old man, just like he did around his.
"Yakaladık!" Bozuk keresteyle temasa geçtikten sonra gribimsi semptomlar gösteren bir yöre sakiniyle birlikteyiz.
We caught up with the local man who reported flu-like symptoms after contact with the tainted wood.
Evet, kendisinden büyük bir adamla çıkıyor.
Yeah. She's dating an older man.
Biraz gergin görünüyorsun dostum.
- Oh! - You seem a little tight, man.
- Phil, kendini ver dostum.
Phil, come on, man. Focus!
Bilge bir adam bir keresinde bana görmek istemediğimiz şeyleri gösteren aynalara içerlediğimizi söyledi.
A wise man once told me that we resent mirrors that show us what we don't want to see.
Hadi Phil, sende dostum.
All right, Phil. You got this, man.
- Bu orabeoni ile ne diye uzun bir hikâyem olacakmış?
Why would there be a long story between this man and me?
Yolu göster, Yarı Zamanlı! Geçmiş hayatımda ağabeyim olduğunu iddia eden adamın evine.
Lead the way... to the house of the man who calls himself my brother.
Ağabeyim olduğunu iddia eden kişiyle sen misin o?
Is it you and the man who claims he's my brother?
Geçmiş hayatındaki ağabeyi olan kişi ; bir goblin hoşlandığı adam ; bir ölüm meleği yarı zamanlı çalışanı ise hayaletleri görüyor.
Her brother from her previous life is a goblin, the man she likes is a grim reaper, and her part-timer sees ghosts.
Bu adam, cidden!
Why this man.
Hayır, şu adam çok yakışıklıydı.
That man looked so handsome.
- Rönesans adamıyım.
- Renaissance man.
New York'a taşındıktan sonra iğrenç ama zengin biri bana çıkma teklif etti.
Not long after I moved to New York, I was asked out by a hideous but very wealthy man who first mistook me for a prostitute.
Baksana canım!
[man] Look, honey.
Yapmış olamaz Tanrım Ama şimdi başlıyor Tavşan ve Kedi'de birazdan.
♪ No, she didn't, Lord, but now it's on ♪ [announcer ] Next on Bunny and Kitty... [ man] Bunny, Kitty, get into my office.
Endişe etme, ben bir yetişkinim.
Don't worry, I'm a grown man.
Bu deneyim benim bir erkekte ne istemediğimi anlamamı sağladı.
It's like I needed to go through that experience to know what exactly I don't want in a man.
Buradaki herkese şunu söylemek istiyorum : Bu adam, kendini geliştirme adına ciddi mesafe katetti.
I just want to point out to everyone here, this is a man who is going to great lengths to better himself.
Nick çok çekici genç bir adam, ama yasak bölge.
Nick is a very attractive young man, but he's off limits.
Yaşlı bir kadın geçici olarak rahatsız olacak diye mi?
Why pursue the perfect man if it might temporarily make an elderly woman uncomfortable?
Las Vegas.
IRON MAN : Las Vegas.
Manzara güzel Demir Adam fakat buraya bunun için gelmediğimizi sanıyorum.
Nice view, Iron Man, but I'm guessing that's not why we're here.
Maximus bu zavallı şavalakları nereden bulmuş?
IRON MAN : Where did Maximus find such pathetic goons?
Etrafın sarıldı Maximus.
IRON MAN : You're surrounded, Maximus.
Sorun değil.
IRON MAN :
Vegas bunu benim adisyonuma yazabilir.
IRON MAN : Vegas can add this to my tab.
Pekâlâ, hadi bakalım neyin varmış.
( GIRL GIGGLING ) MAN 1 : All right, let's see what you got.
Tur için teşekkür ederiz fakat Black Bolt'la konuşmamız gerekiyor.
( LAUGHS NERVOUSLY ) IRON MAN : We appreciate the tour, but we need to talk to Black Bolt.
Marsh.
IRON MAN :
Bunu dinlediğinize dahi inanamıyorum.
IRON MAN : I can't believe you're even listening to this.
Geriye kalanlarımızın Maximus'u bulması gerekiyor.
IRON MAN : The rest of us need to track down Maximus.
Bizi bir kereliğine dinle ve Attilan'dan uzaklaş.
IRON MAN : Listen to us for once and get yourself out of Attilan.
Eğer Inferno'yu bulabilirsek onu hala kurtarabiliriz.
IRON MAN : We could still save it if we find Inferno.
Kraliyet ailesini insan kasabasına götürün.
IRON MAN : Get the royal family to the human towns.
Demir Adam, Kara Dul, Hulk...
Iron Man, Widow, Hulk...
Herhangi bir işaret göremiyorum.
IRON MAN : I'm not reading any signs.
Bu benim teknolojim.
IRON MAN : This is my tech.
Peki, ona ne yapacağız Kaptan Truman Marsh bulduğumuz her yeni Nainsan'ı getirmemizi söyledi fakat tüm bu insanları kurtardığı için ödülü bu mu olacak?
IRON MAN : So, what do we tell her, Cap, that Truman Marsh has ordered us to bring in every new Inhuman we find, that that's her reward for saving all these people?
Size insanların kimin tarafında olduğunuzu sormasını istemezsiniz değil mi Demir Adam?
You wouldn't want people to ask whose side you're on, would you, Iron Man?
Dünya yüksek alarmda ve Yenilmezler hiçbir yerde bulunamıyor.
MAN : ( OVER SPEAKER ) The world is on high alert. and the Avengers are nowhere to be found.
Ve o adam seni öldürdü.
And that man killed you.
Dostum.
Oh, man.
Devre çok karmaşık.
IRON MAN :
Bunu gördünüz mü?
MAN 2 : Did you see that?
Bu tarafa!
MAN 3 :
Dante.
IRON MAN : Dante.
mane 18
manga 24
manyak 71
mantıklı 158
mantar 29
mantık 36
mantıksız 44
manyaklar 20
mantıklı değil 21
mantıklı olun 23
manga 24
manyak 71
mantıklı 158
mantar 29
mantık 36
mantıksız 44
manyaklar 20
mantıklı değil 21
mantıklı olun 23