Nasıl olduğunu bilirsiniz перевод на английский
221 параллельный перевод
Şu gençlerin nasıl olduğunu bilirsiniz, Müdür Bey.
You know how these young fellows are, Warden
Nasıl olduğunu bilirsiniz teğmen.
You know how it is, Lieutenant.
Doktorların böyle konularda nasıl olduğunu bilirsiniz.
You know what doctors are like on a case like this.
Nasıl olduğunu bilirsiniz, Teğmen.
You know how it is, Lieutenant.
Bu tür şeylerin zaman zaman nasıl olduğunu bilirsiniz.
You know how these things do from time to time.
Nasıl olduğunu bilirsiniz.
You know how it is.
- Nasıl olduğunu bilirsiniz.
- You know how it is.
Nasıl olduğunu bilirsiniz.
You know how it is
nasıl olduğunu bilirsiniz.
you know how these things are.
Eh, kadınların nasıl olduğunu bilirsiniz.
Well, you know how women are.
Nasıl olduğunu bilirsiniz.
You know how it is, old man.
Bugün pasta günü, nasıl olduğunu bilirsiniz.
This here is baking day, and you know how Cook is!
Nasıl olduğunu bilirsiniz.
You know how it is?
Kadınların böyle zamanlarda nasıl olduğunu bilirsiniz.
You know how women get at a time like this.
Ve insanların nasıl olduğunu bilirsiniz, Komiser.
And you know what people are, Lieutenant.
Çocuklarınız varsa, nasıl olduğunu bilirsiniz.
You know what it is when you have kids.
Şey, nasıl olduğunu bilirsiniz, efendim, nereye gönderirlerse oraya gidersiniz.
Well, you know how it is, sir. You go where they send you.
Üreticiler yönünden işlerin nasıl olduğunu bilirsiniz.
Now, you know what it's like from the growers'side of things.
Lütfen, bayım, nasıl olduğunu bilirsiniz.
Come on, sir, you know how it is
Şey, nasıl olduğunu bilirsiniz, efendim.
Well, you know how it is, sir,
Siz de benim gibi poliste işlerin nasıl olduğunu bilirsiniz.
You know how everything goes with police officers like me.
Nasıl olduğunu bilirsiniz işte.
You guys know what it's like.
Konuşma sırasında, efendim, nasıl olduğunu bilirsiniz.
While we were talking, sir, you know how it is?
Seslerin nasıl olduğunu bilirsiniz.
You know how voices are.
Benim yapabileceklerim bu kadar. Bu işlerin nasıl olduğunu bilirsiniz.
Now, that's the best I can do with the system here.
Nasıl olduğunu bilirsiniz.
You know how that is.
Gerçekten ona acınacak halde olduğunu söylemek istedim ama çocukların nasıl olduğunu bilirsiniz.
I mean, I felt sorry for her in a way, but you know how kids are.
Ama yani, çocukların nasıl olduğunu bilirsiniz.
Oh well, you know how kids are.
Nasıl olduğunu bilirsiniz.
You know what that's like.
Nasıl olduğunu bilirsiniz, yeni bir iş, bir sürü evrak işi.
Well, you know what it's like - new job, all that paperwork.
İki bilim çocuğunun bir araya geldiğinde nasıl olduğunu bilirsiniz.
You know how it is when two science guys get together.
Öyleydim, ama sistem analizleri yapılırken nasıl olduğunu bilirsiniz.
Well, yes, I was, but... you know how it is down there during a systems analysis.
Seyaat esnasında nasıl olduğunu bilirsiniz.
You know how it is when you travel.
Çocukların nasıl olduğunu bilirsiniz.
You know what kids are like.
Sinirlenince nasıl olduğunu bilirsiniz.
It'd just make him mad, and you know what he's like.
Bazılarınız kasabada yeni bir çocuğun nasıl olduğunu bilirsiniz.
Some of you know what it's like to be the new kid.
Seslerin nasıl olduğunu bilirsiniz. Hmm?
You know how voices are.
- Nasıl bir şey olduğunu bilirsiniz beyler.
- You know how it is, boys.
Bilirsiniz nasıl olduğunu modeller birbirine benzer.
You know how it is. An awful lot of us models look alike.
- Bilirsiniz işte, nasıl olduğunu.
- Well, you know how hot it's been.
Şey, eminim bu sadece bir hatadır. O bilgisayarların nasıl olduğunu bilirsiniz.
She told me she had cancer - inoperable.
Eşimi tanıyorsunuz, Teresa, nasıl güçlü olduğunu bilirsiniz boğa gibi kaslıdır.
You know my wife Teresa, how strong she is... muscles like a bull.
Nasıl bir adam olduğunu bilirsiniz.
You know the kind of man he is.
Amacına ulaşamamış şehvetin nasıl bir şey olduğunu bilirsiniz
You know to what we're driven by frustrated desire
Sürekli kaçmanın nasıl bir şey olduğunu bilirsiniz.
You know how it is, being out on the trail and all.
Biliyorum, sizde bilirsiniz, herkes bunun nasıl olduğunu bilir.
I know, you know, everybody knows how you rob it.
Tamam, bunun nasıl olduğunu hepiniz bilirsiniz.
All right, now y'all know how this here works.
Nasıl olduğunu bilirsiniz.
And you know how he is...
Suzette'nin kuş yemliği hakkında nasıl olduğunu bilirsiniz.
You know how Suzette is about her bird feeder. These crows start showing up out of nowhere.
Sayın Hakim bu işlerin nasıl olduğunu siz de bilirsiniz.
Your Honour... You know how these things are...
Keki fırından çıkarırken elinizi yaktığınızda... veya lanet sigaralarınızı yaktığınızda... nasıl bir his olduğunu bilirsiniz?
You know what it's like when you burn your hand... takin'a cake out of the oven... or lighting one of them Godless cigarettes?
nasıl olduğunu bilmiyorum 56
nasıl olduğunu biliyorum 31
nasıl olduğunu bilirim 30
nasıl olduğunu biliyorsun 24
nasıl olduğunu bilirsin 66
bilirsiniz 1045
bilirsiniz ya 19
bilirsiniz işte 75
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl olduğunu biliyorum 31
nasıl olduğunu bilirim 30
nasıl olduğunu biliyorsun 24
nasıl olduğunu bilirsin 66
bilirsiniz 1045
bilirsiniz ya 19
bilirsiniz işte 75
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasılsınız 3074
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasil 16
nasılsınız 3074
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19