Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ N ] / Ne yapacağım

Ne yapacağım перевод на английский

23,064 параллельный перевод
O yüzden artık tüm bu karmaşık, korkunç duygularla ne yapacağımızı öğrenmek için danışmana gideceğiz.
So now... now we're gonna go to counseling to try to figure out what the hell to do with all these awful, messy feelings, you know?
Bu noktada ne yapacağımı bilmiyorum.
I just don't know what to do at this point.
Bana ne yapacağımı söyleme, orospu çocuğu.
Don't tell me what to fucking do, motherfucker.
Ne yapacağımı bilmiyorum.
I don't know what to do.
Ne yapacağımı bilmiyordum.
I didn't know what to do.
Asıl soru bundan sonra ne yapacağımız.
Is there any question as to what we should do?
Eğer onu nasıl atlatacağımı biliyorsan bana ne yapacağımı söyle Klaus!
If you know how to outrun her, tell me what to do, Klaus!
Ne yapacağımı biliyorum.
I know what to do.
Doktor, adam gözümüzün önünde ölüyor ne yapacağımızı söylemen gerek bize!
Doc, this man is dying in front of us- - you're gonna have to tell us what to do!
Ne yapacağım?
What am I going to do?
Şimdi ne yapacağım?
What's my next move?
Ne yapacağım ben şimdi?
What should I do? What would I ignored him?
Bebeğimiz içimde büyüyor ve ben ne yapacağımı bilmiyorum.
And our baby's growing inside me, and I don't know what to do.
Ne yapacağım sanıyorsun ki? Rahmindeki bebeği donduracağımı mı?
What do you think I'll do, freeze the baby in your womb?
Ne yapacağım, Yüzbaşı?
What do I do, Captain?
- Ne yapacağım?
- What?
Ne yapacağımdan emin değilim.
I'm never sure what to do.
Onunla ne yapacağım?
What'll I do with her?
Onunla ne yapacağımı bilmiyorum.
I don't know what to do with her.
Buraya geldiğim için üzgünüm, ne yapacağımı bilmiyorum.
I'm sorry I came here, I didn't know what to do,
Bu olunca ne yapacağımı bilmiyorum.
I don't know what I'm gonna do when that happens.
Ne yapacağım biliyor musun?
You know what I should do?
Rampada durup ne yapacağım?
What am I doing on the ramp?
Ben ne yapacağımı biliyorum.
I know what to do.
Araçta telsiz olmadan ne yapacağımı bilemedim.
I mean, you know, without a radio in the truck, I didn't know what to do.
- Bunu ne yapacağım?
What do I need this for?
Bir şekilde uyanık kalmam gerek, yani ne yapacağımı bilemiyorum.
And I'm supposed to stay awake somehow, so I-I don't know what to do.
Bundan sonra ne yapacağımı sormuştun?
You asked me what I was gonna do next.
Aslında ne yapacağım biliyor musun?
Well, you know what?
Ne yapacağım ben?
What am I gonna do?
Ne yapacağımı bulamadım.
I couldn't figure out what to do with myself.
- Ne yapacağımı biliyorum.
I know what to do.
Sizi sendikaya raporlayacağız. " Ne yapacağım?
We'll report you to the union. " What am I gonna do?
Ama şimdi ne yapacağım?
But what am I gonna do now?
Şimdi ne yapacağım?
What am I supposed to do now?
Ne yapacağımı bilmiyorum Clark.
I don't know what to do, Clark.
Sakin ol... Ne yapacağımızı söyle, onu yapalım.
Relax... tell me what to do, and we'll do it.
Bana ne yapacağımı söyleme!
Don't tell me what to do!
Lütfen bana ne yapacağımı söyle.
Please just tell me what to do.
Ne mi yapacağım?
What am I gonna do about it?
Ne yapacağız yani? Onları dışarı mı atalım?
What do we do- - kick them off?
Ne gerekiyorsa yapacağım.
I'll do whatever it takes.
Bu geceyi.. kuşu kurtarmak için ne gerekiyorsa yapacağım!
I'll do whatever it takes to save this night... bird.
- Ne yapacağım biliyor musun?
I'm gonna keep your share until you've earned it.
Faisal'ın bize hükûmetinin Suriye ve IŞİD konusunda ne yapacağını söylemesine ihtiyacımız var, değil mi?
We need Faisal to tell us what his government is going to do about Syria and ISIL, correct?
- Onla ne yapacağım?
Hey, hey, hey. What am I supposed to do with her?
Ne yapacağım?
Well, what am I supposed to do?
Bak ne diyeceğim, eskiden kulübede kalan Becky teyzeme yaptığımı yapacağım sana.
Tell you what, I'm gonna do what I used to do for my Aunt Becky at the Elks Lodge.
Ne istersen yapacağım.
I'll do whatever you want.
- Aman Tanrım, ne yapacağım?
Oh, my God, oh, my God, what do I do?
Durağan noktadan ayrılma süresi ; on, dokuz sekiz, yedi, altı... - Ne? Bunu kendim yapacağım.
Gonna do this on my own.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]