Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ O ] / Oraya gidemem

Oraya gidemem перевод на английский

251 параллельный перевод
Ama oraya gidemem.
But I can't get to them.
Ben oraya gidemem Craig.
But I can't go there, Craig.
Hayır, adi ev sahibi fark etti, bir daha oraya gidemem.
The landlord, may he drop dead, found out. At night he calls it upstairs and I can't go in it.
Ben oraya gidemem, Cable.
I can't go it out there, Cable.
Oraya gidemem.
I can't go to that place.
Hayır.Oraya gidemem.
No. I can't go there.
Oraya gidemem.
I can't go out there.
Oraya gidemem.
I can't go there.
Rob, oraya gidemem.
Rob, I can't go back there.
- Oraya gidemem.
- I can't go there.
Affedin beni peder ama oraya gidemem.
Father, forgive me, but I can't go there.
Tatlım, oraya gidemem.
Oh, honey, I can't go there
- Oraya gidemem.
- I can't go in there.
Oraya gidemem, lastiklerim yok.
I can't go there, I haven't got any tyres!
Ben... ben oraya gidemem.
I- - I cannot go there.
Oraya gidemem ki.
I can't go out there.
Oraya gidemem.
Yeah, I do mind.
- İmparatorun kalesine... Dış dünyadaki çorak bölgeye. Ben oraya gidemem.
- To the Emperor's castle... in the wastelands of Outworld, where I cannot follow.
Oraya gidemem.
I am not going back down there.
Oraya gidemem.
I can't go in there.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm Doktor Crane. Sherry ile fena kavga ettik. Oraya gidemem.
I'm so sorry to bother you, Dr Crane, but I had an awful row with Sherry, and I can't go back there.
- Seninle oraya gidemem, Zeyna...
I can't go there with you, Xena.
Bak, şu an oraya gidemem...
Look, I can't drive out there right...
Oraya gidemem.
I'm not going over there.
Afedersin, oraya gidemem.
Sorry, I can't go there.
- Oraya gidemem, gitmeyeceğim.
- I can't go there! I won't!
Bunca yolu aşıp oraya gidemem. Yapma.
I'm not going all the way out to freakin'Hohokus.
Oraya gidemem.
I can't go back. There's microwaves in the bars, so they can read your mind. The bars.
Sizin oraya artık gidemem.
I don't go to your place anymore.
Oraya başka türlü gidemem, herkes beni bekliyor.
There's no other way of getting there, and I'm expected.
Bak, ben oraya yalnız gidemem.
Look, I can't go out there alone.
Ben oraya hiç gidemem.
Go with them.
Oraya tek başıma gidemem, Laura.
I can't go in alone, Laura.
Tekrar gidemem oraya.
I'll go no more.
Oraya gidemem.
I can't go.
- Oraya onsuz gidemem.
- I can't show up without him.
Oraya geri gidemem.
I can't go back out there.
Kravat banyoda, oraya gidemem.
My tie's in the bathroom.
- Oraya babamla gidemem.
- l can't show up with my father.
Oraya böyle gidemem...
I can't go like...
Oraya elim boş gidemem.
I can't go back in there with no food.
- Oraya ceketsiz gidemem ki.
I can't go in that place without a jacket.
Benim için farketmiyordu. Ama oraya eli boş gidemem.
It didn't matter to me, but I can't go in there empty-handed.
Oraya gidemem.
I am something unexpected.
Seninle oraya gidemem.
I can't go in there with you.
Bak, baba oraya bir kadınla gidemem, çünkü bunu randevu zanneder. Eğer yalnız gidersem bu kez onla çıkamam diye düşünecektir.
Dad, look, I-I can't go with a woman because then she'll think I'm on a date, and if I go alone, she'll think I couldn't get a date.
"Oraya tek başıma gidemem. Ya eski sevgilim de oradaysa?"
" I can't walk into that lobby alone.
Ve oraya tek başıma gidemem.
And I'm not going out there by myself.
Oraya hiçbirşeysiz gidemem!
- I can't go down there with nothing!
Herşeyin yalan olduğunu bilsem bile, oraya bu şekilde gidemem.
Even though it's all fake, I can't go there like this
Oraya tekrar gidemem.
I'm not going back there.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]