Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ O ] / Oraya gitmeliyiz

Oraya gitmeliyiz перевод на английский

336 параллельный перевод
Hemen oraya gitmeliyiz.
We've got to get there quick.
- Oraya gitmeliyiz.
- We should get out of here.
Çocuklar, oraya gitmeliyiz.
Boys, we must go there.
Hemen oraya gitmeliyiz.
We must go there right away.
Oraya gitmeliyiz!
Get in there.
Bu tek şey, oraya gitmeliyiz.
That's the only thing we have to go on.
Hemen oraya gitmeliyiz!
We must go there at once.
Ne han ama. Oraya gitmeliyiz.
Oh, that inn.
Max bir kaç kişiyle birlikte evine tüydü. Oraya gitmeliyiz.
Max split to his place with some people, so we have to go there.
Warp 6 hızında doğrudan oraya gitmeliyiz, efendim.
We'll have to head directly there at warp 6, sir.
Oraya gitmeliyiz.
That's where we should go.
Derhal oraya gitmeliyiz
Let's go there immediately
- Oraya gitmeliyiz.
We must go there.
- Oraya gitmeliyiz.
We should go there.
Birlik olup oraya gitmeliyiz.
We should go there, get some guys together.
Oraya gitmeliyiz.
We must go.
Oraya gitmeliyiz!
That is where we have to go!
Oraya gitmeliyiz iyi iyi!
You should head back soon.
Oraya gitmeliyiz.
There's not a chance.
- Şimdi oraya gitmeliyiz.
- We have to go there now.
"Şarkı satmak istiyorsan oraya gitmeliyiz."
because those are the only two places to be if you wanna sell songs. "
Bunu bulmak için, oraya gitmeliyiz.
To find out, we have to go back down.
Tepelerin ardında deniz var. Oraya gitmeliyiz. Sen git.
- Behind the hills is a sea, we have to go there.
- Yarın oraya gitmeliyiz.
- We have to go there tomorrow.
Bir arkadaşımın söylediği gibi aklımıza ilk neresi geldiyse oraya gitmeliyiz.
I should've done what my friends told me. Just go where we first wanted to go.
Hemen şimdi oraya gitmeliyiz!
We gotta go right now!
Hemen oraya gitmeliyiz.
what, 10 years ago.
Oraya gitmeliyiz! Birbirlerini öldürecekler!
One might kill the other!
Borulardan geçerek oraya gitmeliyiz
We'll have to break into a duct to get through.
Önce oraya gitmeliyiz.
We shall have to go there first.
- Öyleyse biz de oraya gitmeliyiz.
- Then we should get there.
Hemen oraya gitmeliyiz.
We've gotta get there. Gee, Mulder.
Oraya gitmeliyiz. Fabrikaya.
We gotta go to that place, that factory.
O halde hemen bu dakika çıkmalıyız ve hemen oraya gitmeliyiz.
Then we must leave this minute and be there at first light.
Tamam mı? Hemen oraya gitmeliyiz.
We both have to go fast.
Sana gerçeği söyleyeyim, bence hemen oraya gitmeliyiz.
Tell you the truth, it'd give me a lift to go out.
- Hemen oraya gitmeliyiz.
- We gotta get over there.
Hemen oraya gitmeliyiz!
We must get there right away!
Oraya gitmeliyiz.
We must go there.
Eğer Prue'ya yardım edeceksek önce oraya gitmeliyiz.
Well, if we're gonna help Prue, then we gotta get there first.
Bu yüzden oraya gitmeliyiz.
And that's why we must go there.
- Oraya hemen gitmeliyiz.
- We will too. - We can not go alone
Bir gün oraya birlikte gitmeliyiz.
We'll have to go there together one day.
Bence oraya kesinlikle gitmeliyiz çünkü orada bir ordu açabilecek kadar çok şey var.
Listen, we've got to go out there because there's enough stuff to open... an army surplus store.
Sen, onun Yar'a yaptığı saldırının bir taktik olduğunu mu söylüyorsun? Bunu bulmak için, oraya gitmeliyiz.
This is not how I imagined seeing you again.
Birisi çatıdan aşağı düşmeden önce... ya da kendini ateşe atmadan önce... bence oraya gidip kapılarını çalıp ve... dostça bir komşu ziyaretine gitmeliyiz.
Now, before somebody falls off a roof or sets themselves on fire... I think we should go over there, knock on their door... and invite ourselves in for a nice, neighbourly chat.
- Oraya birlikte gitmeliyiz.
- We could go there together.
Gel, oraya gitmeliyiz.
Come on.
Oraya Mayo'dan önce gitmeliyiz.
We have to get there before Mayo.
Oraya hemen gitmeliyiz.
We need to get there now.
Oraya kadar gitmeliyiz.
We just have to get that far.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]