Sen kazandın перевод на английский
2,465 параллельный перевод
Laurie, sen kazandın.
- Laurie, you've won.
Sen kazandın.
You win.
Sen kazandın.
Oh... You win.
Yarışı sen kazandın.
You've won the race.
Sen kazandın.
You got me.
Evet, sen kazandın.
Yeah, you bet. ♪ there's love in the air ♪
Sen kazandın.
You're hilarious.
Sen kazandın.
You won.
Sen kazandın anne.
You win, Mom.
Sen kazandın.
Well, you win.
Sen kazandın. Vaughn... burada mıydı?
Vaughn was here.
Kimin zamanının daha değerli olduğu konusunda haklısın, sen kazandın...
I mean, if it's, um... If it's about whose time is worth more, you win.
- Sen kazandın, o kaybetti. Şimdi buna kafayı takacaksın çünkü tarzın böyle.
You won, he lost, so you're gonna turn this into some morbid thing, because that's who you are.
Sen Kazandın.
You win.
Tamam, Lassie, sen kazandın.
Okay, Lassie, okay, you win.
Tamam tatlım. Sen kazandın.
Okay, honey, it's yours, it's you.
Görünüşe göre sen kazandın.
Looks like you won.
Pekâlâ, sen kazandın.
All right, you win.
Pekâlâ, sen kazandın.
All right. You win.
Ooh, sen kazandın herhalde.
Ooh, I guess you win.
Fakat sen kazandın.
But you beat him. It's over.
Sen kazandın.
You've got him.
- Pekala, Vaughn, sen kazandın.
- All right, Vaughn, you win.
Bak sorun yok, sorun yok, sen kazandın.
Mary Jo. Look... It's okay, it's okay, you win.
Sen kazandın tamam mı?
You win, okay?
Sen kazandın.
Oh, my god! You won!
Tamam, sen kazandın.
Okay, you win.
Sen kazandın Mark.
You win, Mark.
- Pekala, sen kazandın.
All right, you win.
- Neden sen kazandın?
- Why did you win?
Sen kazandın.
You win
Sen kazandın!
You win!
Tamam, sen kazandın.
All right, you win.
Yine sen kazandın, Bay Goebbels.
You win again, Herr Goebbels.
Sen benim güvenimi kazandın.
So you've earned my trust.
"Adrianna'ya, tatil sezonunda sen layık oldun herşeyi kazandın."
"To Adrianna, may this holiday season " bring you everything you deserve. "
Sen bu konuyu kazandın, tamam mı?
All right? It's about winning those titles, all right?
Dışarıdaki arabayı sen mi kazandın?
Is that the car you won outside?
Sen onu kazandın.
You earned it.
- Tamam Sen kazandın
You won.
Sen de yükselip, o sayede kazandın.
Looking back over your life, Larry,
Bir takım doktorunun ne kadar para kazandığını biliyor musun sen?
Do you know how much a staff football doctor makes?
Hayır hayır bahse girdik ve sen kazandın gayet adil.
No, no, I made the bet,
Ayılar kazandığında 400.000 olacak, sen de paranı alacaksın.
Bears win, I get $ 400,000, you get paid.
Bu arada sen bilim dünyasının en saygın burslarından birini kazandın. Atlatacak bunları.
She's gonna be fine.
Kadının parasını bizim sırtımızdan geçinerek online satışlardan kazandıklarıyla ödediğini sen de biliyorsun!
You can't tell me that Benjamin didn't pay for her with the proceeds from that online superstore that he built on our backs!
Sana başkalarının hayal edemeyeceği fırsatlar sunmuşsam sen de bana bir şeyler kazandırmalısın.
If I made you relish everything that others even can't dream of... you should give something back to me.
O zaman, o çekilişi sen mi kazandın?
So you really won?
- Sen mi kazandın?
- You're the winner?
Üstelik sen daha bir savaş kazandın, bense yüzlercesini.
Besides, you've won one battle and I've won hundreds.
Evet, sen ona taptın hem de babasının büyük çabayla kazandığı toprakları kaybettiği savaşçıya.
Yes, you worshipped him when the warrior lost territories hard won by his father.
kazandın 147
kazandınız 29
kazandın mı 31
sen kimsin 1268
sen kaç yaşındasın 49
sen kaybettin 44
sen kimsin ki 21
sen kaybedersin 20
sen karar ver 57
sen kal 82
kazandınız 29
kazandın mı 31
sen kimsin 1268
sen kaç yaşındasın 49
sen kaybettin 44
sen kimsin ki 21
sen kaybedersin 20
sen karar ver 57
sen kal 82
sen ki 17
sen kötüsün 25
sen kullan 51
sen keyfine bak 22
sen kendini ne sanıyorsun 49
sen kes sesini 31
sen konuşuyorsun 18
sen kendine bak 48
sen konuş 32
sen kapa çeneni 61
sen kötüsün 25
sen kullan 51
sen keyfine bak 22
sen kendini ne sanıyorsun 49
sen kes sesini 31
sen konuşuyorsun 18
sen kendine bak 48
sen konuş 32
sen kapa çeneni 61