Sorumlu benim перевод на английский
561 параллельный перевод
Vasiyete göre tek sorumlu benim.
I'm the sole executor.
Başarısız olursak sorumlu benim.
Leave the cell door open.
- Sorumlu benim, ben izin verdim.
- l'm responsible. I gave them permission.
Sorumlu benim.
I'm responsible.
Sorumlu benim.
I am responsible.
Tamam tamam, sorumlu benim.
All right, I'm responsible.
Profesör Meynert yokken, burada sorumlu benim.
In Professor Meynert's absence, I am in charge here.
Unutmayın ki, sorumlu benim.
But I'm responsible.
burada sorumlu benim.
I'm responsible here.
Sorumlu benim.
I'm in charge.
Sorumlu benim.
It is beneath me.
- Sorumlu benim.
I'm responsible, let them go.
Sorumlu benim!
I am in charge!
Sorumlu benim.
I'm in charge here.
Sen karışma Apollo, burada sorumlu benim.
Stay out of this, Apollo, I'm in charge here.
Sorumlu benim, ve ben de çıkıyorum.
I'm in charge, and I'm leaving.
Buradaki sorumlu benim.
I'm the man in here.
Giselher benim çocuğumdan sorumlu.
Giselher is engaged to my only child!
Sizler hala bu gezinin bir üyesisiniz... ve sorumlu hala benim.
You're still members of this expedition... and I'm still in charge.
Sorumlu artık benim.
I'm in charge now.
Durumu iyi olmazsa da ondan benim sorumlu olmam gerekecek.
If she's not well, I've got to take care of her.
Onlardan önce benim babanı görmem gerek yoksa olacaklardan sorumlu olamam.
I've got to see him before they do, or I can't be responsible for the consequences.
Ama Jessica'nın hastalanmasından benim sorumlu olduğumu söylüyor. Onu kasten delirttiğimi düşünüyor.
But he says that I am responsible for Jessica's illness... that I deliberately drove her insane.
Bundan sadece bir kişi sorumlu ve o benim de düşmanım.
There's only one man responsible and he's my enemy too.
Sorumlu benim.
I'm the boss.
Şimdi sorumluluğu alıyorum, benim için kendini sorumlu hissetmene gerek yok.
Now that I'm taken care of, you don't have to feel responsible for me anymore.
Bu halinden benim sorumlu olduğumu biliyorum, Zosh.
I know I'm responsible for how y'are, Zosch.
Benim emrim altında değilsin ve senden sorumlu değilim.
You're not under my orders.
Burada her şeyden sorumlu kişi benim.
I'm the one in charge here.
George sorumlu değil, Aaron. Bu benim suçum.
George is not responsible, Aaron.
Dinleyin bu karışıklıktan ben sorumlu değilim hatta burada en kötü durumda olan da benim.
Understand? Don't blame me for this situation. The only one who's losing out... is me.
Esas mesele aklımda tutmam gereken esas mesele mürettebattan benim sorumlu olduğumdur.
The main thing... the main thing i got to keep in mind is i'm responsible for this crew.
Bu uçağı ben komuta ediyorum ve yetkili de sorumlu da benim.
I command this aircraft, and i'm in charge, and i'm responsible.
Gömdükten sonra, kendisi için, bundan Almanların değil, benim sorumlu olduğumu söyledi.
But after it was over, he said that as far as he was concerned it wasn't the Germans who were responsible, but me.
Burada sorumlu olan benim!
I'm the one in charge here!
Ama benim payımdan sen sorumlu olmamalısın.
But you shouldn't be responsible for my half of the money.
Çocukların günlerini işe yaramaz şeylerle geçirmelerine izin verdiğim için benim de sorumlu olduğumu yadsımayacağım
I don't deny that I am partially responsible for allowing the children to spend their days on worthless frivolity to the exclusion of all else.
Her şeyden benim sorumlu olduğumu kimse anlamıyor.
Woman, nobody realizes I'm responsible for everything.
Benim sorumlu olmam iyi.
Me in charge good. Drink later.
Ve eğer sen hala benim sorumlu olduğumu düşünüyorsan çünkü Hereford sığırları Texas'a uyum sağlayamaz ve senin kocanla paylaştığın o sevimli rüyaya zarar verdiğim doğru değildir.
And if you're still thinking that I'm responsible... because Hereford cattle cannot adapt themselves to Texas... and that I shattered... that lovely dream you shared with your husband, that's not true.
Ama kocasının ölümünden benim sorumlu olduğumu sanıyor.
But she thinks that I'm responsible for her husband's death.
Sorumlu olan benim ve onunla yaşamak zorunda kalacağım fakat bir kişiyi dışarıda bırakıyorsun, o kızı ikimiz öldürdük, her ikimiz.
Don't lecture me, Doctor! I'm responsible, and I'm gonna have to live with it But you're leaving somebody out We both killed that girl...
- Sorumlu benim.
I am in charge now.
Komuta Merkezi önünde sorumlu tek kişi benim.
I am only responsible in front of the Supreme Command.
Sorumlu benim.
Do you want to be removed?
Klarnet öğretmenim herkesin aksine benim sorumlu olmadığımı söylüyordu.
My clarinet teacher said I wasn't responsible, but others said I was.
Bundan benim sorumlu olduğumu mu düşünüyorsun?
You think I'm responsible for this?
Bu görevi suistimaldir, buradaki tek sorumlu kişi benim.
I say that he's exceeding his authority. Because I'm the only one with any objectivity on this ship and I should be the one to assume command!
Bir şekilde karımın ölümünden benim sorumlu olduğuma inanıyorsun.
All right, Lieutenant, if you must know...
O öylesine bir pilot değil benim sorumlu olduğum bir pilottu.
It's not just one pilot, it's a pilot I was responsible for.
Bütün bunlardan benim sorumlu olduğumu, yapabildiklerimi düşününce- - İçimdeki vahşet.
To think that I was responsible, that I was capable, that all that violence is within me.
benimle evlenir misin 227
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benimdi 32
benim için öyle 32
benimle dalga geçme 73
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benimdi 32
benim için öyle 32
benimle dalga geçme 73