Söylemişti перевод на английский
16,114 параллельный перевод
Hayır ama Evan verdi, Nia'nın komutanının zorla bir kadın komando mezun ettiğini söylemişti.
No, but Evan did... he said Nia's C.O. was forced to graduate at least one female Ranger.
Sadece bir kadının olduğunu söylemişti.
All she said was... there was a woman.
Sophie de imzalamamamı söylemişti.
Sophie told me not to.
Nathan PMG'ye, Kelsey'le olan son kaydın üzerinde çalıştığını söylemişti.
Nathan told PMG he was still working on a final recording with Kelsey.
Babam her zaman yanımda taşımama söylemişti.
My father said that I should always keep it with me.
Papa bana kardinal olacağımı söylemişti.
The Pope told me I would become a cardinal.
Daisy çılgın bilim adamını oynamaktan mutluluk duyduğunu söylemişti.
Yeah, well, Daisy said you were more than happy to play mad scientist.
Ait olabileceği bir yere gitmek istediğini söylemişti.
She said she wanted to go to a place where she belonged.
Sara onunla tanışmadan önce Ra's al Ghul'un neredeyse yüz yıl yaşadığını söylemişti.
Sara said that Ra's al Ghul had lived nearly a century before she met him.
Yo, Neden? Seninle geleceğini söylemişti...
He said he'd come with you...
Bu sabah karımla kahvaltı ederken bugün arkadaş edineceğimi söylemişti.
You know, this morning over breakfast my wife told me I'd make a friend today,
Yoksa sevgisinden mi söylemişti?
Or did they come from love?
Hancock Park'ta. Ev üzerinde çalışmayı sevdiğini söylemişti.
He said he used to like working on the place.
Tommy, Jimmy ile ilgili bir sorun çıkmayacağını söylemişti bana.
Tommy told me there'd be no problem with Jimmy.
Annen sana, onu ya da beni öldürmeni söylemişti.
Your mother told you to kill it or to kill me.
Vincent, Aurora'dan serumu almanın.. .. bir yolunu bulduğunu söylemişti.
Vincent told me he found a way to extract the serum from Aurora.
Bayan Ray bugün özgür bırakılacağımı söylemişti ama aklındakinin bu olduğunu sanmıyorum.
Lady Ray said I was going free today, but I don't think this is what she had in mind.
- Aynen, Donnie damlayabileceğinizi söylemişti.
Yeah, Donnie said you might be out this way.
Lady Ray'in kehaneti söylemişti.
The prophecy of lady Ray told it so.
Büyük Foster'ın asla silahları alamayacağını söylemişti.
He said big Foster would never get guns.
Dışarıdan gelen en son kişi de aynısını söylemişti, değil mi?
Last outsider come up here said the same thing, didn't he?
O sikik Şerif'le son konuştuğumuzda herifi gözaltına alacağını söylemişti.
Yeah, last time we talked to that damn Sheriff, he said he was gonna have the man in custody.
Biliyorum, baban söylemişti.
I know, your father told me.
- Annem gittiğini söylemişti.
Mother said you were gone.
Ama Rip bu çocuğun bir bebek Hitler gibi olduğunu söylemişti.
But Rip said this kid's like a baby Hitler.
Eliza mezuniyet elbisesini almak için dün uğrayacağını söylemişti.
Eliza said she'd stop by yesterday to take up her party dress.
Eliza saldırıya uğradığı gün, bana seninle buluşacağını söylemişti.
The day Eliza was attacked, she said you were going to meet.
Kullanmadığını söylemişti ama...
I mean, he said that it wasn't, but...
Clary iyi olduğunu söylemişti ama durmadan bir çukurda falan öldüğünü düşündüm.
Clary said you were okay, but I just kept picturing you dead in a ditch somewhere.
LeAnn seninle yeterince açık konuştuğunu söylemişti.
LeAnn told me she was very clear with you.
Geç kalacağını söylemişti ama bu çok saçma.
I mean, he said he'd be late, but this is ridiculous.
Bana kontrolden çıktığımı söylemişti.
He told me I was out of control.
- Sanırım Bayan Lance size sonuçlarını söylemişti.
I believe Miss Lance already told you the results. Please.
Aynı zamanda Savage'a en kuvvetli olduğu dönemde saldırmanın ne kadar tehlikeli olduğunu da söylemişti.
You also said it was too dangerous to strike at Savage while he was at the height of his powers.
Ama Snart seni Chronos olarak gördüğünde düşünebildiğini söylemişti.
But Snart said you weren't mindless when you were Chronos.
Druce bana Oculus'un bizi Başlangıç Noktasında kontrol edemediğini söylemişti. Muhtemelen Başlangıç Noktasının zamanın dışında var olduğundandır.
Well, Druce told me that the Oculus'ability to control our actions doesn't work in the Vanishing Point, most likely because the Vanishing Point itself exists outside of time.
Evet, emlakçın buranın iyi bir bölge olduğunu söylemişti.
Yes, your realtor did say this is a lovely area.
Lucifer, Aoudi'nin muhbirini vurmasının mantıklı gelmediğini söylemişti, değil mi?
Lucifer pointed out that it made no sense for Aoudi to shoot his inside man, right?
Alexandra bize Phoenix'te olduğunu söylemişti. Nerede olduğunu kontrol ettik.
Alexandra told us she was in Phoenix.
Birkaç gün önce Babuş'u görmeye gittim çünkü Junior beni arayıp eve döneceğini söylemişti.
I went to see Pops a few days ago,'cause Junior called me to tell me he was coming back home.
Junior bize babasıyla bir kez daha yemek yemek istediğini söylemişti.
Junior told us he wanted to have one more meal with his dad.
Bira almaya gideceğini söylemişti.
He said he was gonna go get a beer.
Emile, Reese'i öldürmek için kullandıkları silahı Daniel'la nereye attıklarını bize söylemişti.
Emile told us where he and Daniel tossed the gun used to murder Reese.
Bana yalnızca Camel alacağını söylemişti.
He told me he was just going to buy camels.
Ki tanığın, Hırıltılı Ufaklık, Peder Price'ın kilisesinden geldiğini söylemişti.
Which your witness, Lil Wheezy, said came from reverend Price's church.
Gary bana sadece sigara alması gerektiğini söylemişti.
Gary just told me that he needed to buy cigarettes.
- At binmesine izin verildiğini söylemişti, Ada.
He said he was cleared to ride, Ada.
Polis bana attan düştüğünü söylemişti.
The police told me he fell.
Doktor Çin'de yaşadığınızı söylemişti, Bayan Blake.
The doc said you were living in China, Mrs Blake.
Annem bunun babama sahip olduğunu söylemişti ama benim babam Valentine.
- No. - Mom said this belonged to my father... - No.
- Bana senin götüreceğini söylemişti?
Wasn't that the plan?
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söylemiştim sana 33
söyle 2270
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söyleme 186
söyle bana 1105
söylemiştin 61
söylemiştim sana 33
söyle 2270
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söyleme 186
söyle bana 1105
söylemeyeceğim 91
söyleyeceğim 241
söylemem 123
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemedin 49
söylemek istediğim 130
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söyleyeceğim 241
söylemem 123
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemedin 49
söylemek istediğim 130
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyle ona 443
söylediğim gibi 241
söylediler 23
söyle bakalım 455
söylemedi 153
söyleyin bana 123
söylemem gerek 33
söyledin mi 33
söyleyemem 305
söyle ona 443
söylediğim gibi 241
söylediler 23
söyle bakalım 455
söylemedi 153
söyleyin bana 123
söylemem gerek 33
söyledin mi 33
söyleyemem 305