Söyledi перевод на английский
115,304 параллельный перевод
Sadece onunla karşı karşıya olmadığını söyledi.
And that it wasn't just him that you were up against.
Günahlarımdan arınmak istediğimi kim söyledi?
Who says I want redemption?
Hatıra olarak kalan eşyalarımdan saklamak istediğim olursa almamı söyledi.
So she suggested I sort through my keepsakes and pick out what I want to save.
Bob önceden burada Sidney gibi biri daha olduğunu söyledi.
Bob told me there was somebody like Sidney here before.
Sidney, spor salonunda biri daha olduğunu söyledi.
Sidney said there was somebody else in the gym.
- Bunu sana kim söyledi?
No, who told you that?
Megan dans derslerinden kaçtığını söyledi.
Megan told me you skipped out on dance lessons, okay.
Oğlum, dinle. "Amazing Grace" i söyledi.
Man, look, she played "Amazing Grace"...
Evet, Benny bir saat önce onu aradığını söyledi.
Yeah, so Benny said you called nearly an hour ago.
Evlendik, Brian McKnight en sevdiğin şarkıyı söyledi.
We got married, Brian McKnight sang your favorite song.
Senin onu kovduğunu söyledi.
He said you fired him?
Peki, şirketi satmamı söyledi.
Well, he told me to sell the company.
Onları Tanrı'ya yazdığını söyledi.
She said she was writing them to God.
Enişte, Jeslie bana hastaneye gitmeyeceğini söyledi.
Aliya, Jeslie told me that you aren't going to the hospital.
Kim söyledi?
Who told you?
Jomon sizi uyandırmamamı söyledi.
Jomon had asked me not to call you before you wake up.
Cimri olmasına rağmen ben ve eniştem için dava parasını ayarlayacağını söyledi.
Even though he's a miser, he said that he his brothers-in-law will arrange the money to fight the case.
Perumal, kızıyla senin sıkı fıkı olduğunuzu söyledi.
Perumal said that his daughter is a thick friend of yours?
Bunu kim söyledi?
Who told you that?
Bayan Harvey, programın değiştiğini söyledi.
Miss Harvey was just telling me that there's been a change in the schedule.
Mississippi'den bir seçmen, oy vermeye korktuğunu ve televizyonda gitmeyin dendiğini söyledi.
There's a voter in Mississippi. Said she was too scared to vote. That TV essentially told her not to go.
Halk fikrini söyledi.
The people have spoken.
Fakat Kral, İspanyol Prenses Aragonlu Catherineyi, oğlu için kazanacağını söyledi.
But the King has said that he will win for him the hand of the Spanish princess, Catherine of Aragon.
Kral, Kraliçenin beni evlendireceğini söyledi.
The King tells me the Queen would have me wed.
Bu sefer ciddi söyledi.
This time he means it.
Kocam, Kral'ın bize Sarayı terketme izini verdiğini söyledi.
My husband says the King has granted us permission to leave court.
Bana tecavüz etmeni annen mi söyledi?
Your mother bids you to rape me?
Leydi Margaret onu güvende tutmam gerektiğini söyledi.
Lady Margaret said I was to keep her safe.
Henry'nin güvenliği için böyle olacağını söyledi.
She told me it would be for Henry's safety.
Arthur vaftiz edildikten sonra onu serbest bırakacağını mı söyledi?
The King said that he would free him, when Arthur has been christened?
Krala burada olmaman gerektiğini söyledi zaten.
And she has told the King that you shouldn't be here.
Casuslarım Henry'nin baba olduğunu söyledi.
My spies tell me Henry has a son.
- Bruno da aynı şeyi söyledi.
That's what Bruno said.
Ve biz sonuçlandırmak zorunda kaldık Hepimiz için başarılı bir gün olduğunu söyledi.
And we were forced to conclude that it had been a successful day for all of us.
Donald bize bunu yapmamızı söyledi değil mi?
Isn't that what Donald was telling us to do?
Bana yönlendirmesini söyledi.
He told me to steer it.
Sonunda, siteye ulaştık Ve bizim resif makinesi scuttling hakkında söyledi.
Eventually, we reached the site and said about scuttling our reef machine.
1920'lerde, tamam, İskoç bir şirket bir araba yaptı Kadınlar için söylediklerini söyledi.
Back in the 1920s, ok, a Scottish company made a car which they said was for women.
Pekala, o ne söyledi?
All right, so what'd he say?
Acelesi vardı, detay vermedi sadece tehlikede olduklarını ve istasyona güvenle gitmek istediklerini söyledi.
He was rushed and didn't elaborate. Simply said that they're in danger and need safe transport off the station.
Söyledi, ama bunlar sisteminde dolaşan ikinci nesil nanitler.
He did, but these are second generation nanites - coursing through your system. - Hm.
- Chase'de aynısını söyledi.
That's what Chase said.
Bilim adamı Nova-17'deki üretim tesisinin yerini söyledi.
The scientist gave up Nova-17 as the location of the manufacturing facility.
Blink Drive'ı çaldıktan sonra Androide söyledi.
He said as much to the Android after stealing the Blink Drive.
Beş seni burada bulacağımı söyledi.
Five told me I would find you here.
Android çoğu teknolojik aletlerinin iletişim, eğlence ve sosyal medya tasarımına önem verdiğini söyledi.
The Android said most of their tech is devoted to communications, entertainment, and social media posturing.
O buranın terk edildiğini söyledi, yok edildiğini değil.
She said the place was abandoned, not destroyed.
Sorduğumda sinirlendi ve kendi işime bakmamı söyledi.
When I asked him about it, he got mad and told me to mind my own business.
- Açıkladım bilincini kaybetmeden hemen önce eğer bu tek çözüm yoluysa şansımızı denememiz gerektiğini söyledi.
I did. Before she lost consciousness. She said if it was the only way, we had to take the chance.
Bana bunu verdi ve yıl sonu bonusumun bu olduğunu söyledi.
He gave me this and called it my end-of-year bonus.
İş mail adresine geldiğini söyledi.
- _ - Says it came to his work e-mail.
söyledim 318
söyledin 99
söylediğim gibi 241
söylediler 23
söyledin mi 33
söyledim sana 129
söyledim ya 299
söylediğine göre 24
söyledim mi 26
söylediklerimi unutma 19
söyledin 99
söylediğim gibi 241
söylediler 23
söyledin mi 33
söyledim sana 129
söyledim ya 299
söylediğine göre 24
söyledim mi 26
söylediklerimi unutma 19
söyledim size 29
söylediklerine dikkat et 42
söylediğiniz gibi 17
söylediklerimi unut 19
söylediğin gibi 35
söylediğimi yap 30
söyledi mi 27
söyle 2270
şöyle 191
söylemiştim 315
söylediklerine dikkat et 42
söylediğiniz gibi 17
söylediklerimi unut 19
söylediğin gibi 35
söylediğimi yap 30
söyledi mi 27
söyle 2270
şöyle 191
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyleme 186
söyle bana 1105
söylemeyeceğim 91
söylemem 123
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söyleme 186
söyle bana 1105
söylemeyeceğim 91
söylemem 123
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyle ona 443
söylemem gerek 33
söyle bakalım 455
söyleyin bana 123
söylemedi 153
söyleyemem 305
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyle ona 443
söylemem gerek 33
söyle bakalım 455
söyleyin bana 123
söylemedi 153
söyleyemem 305