Yerini al перевод на английский
877 параллельный перевод
Yeni teori yerini alırken bilim insanları levhaların hareketlerinin Pasifik çevresindeki tüm depremlerin sebebi olduğunu ve ayrıca volkanlardan da sorumlu olabileceğini farkettiler.
As the new theory sank in, scientists realised that the movement of the plates, which was the cause of all the earthquakes around the Pacific, might also be responsible for the volcanoes.
Herkes yerini alır.
Everybody takes his seat.
Başkan yerini alır ve üyelere, aya yolculukla ilgili planını izah eder.
The president takes his chair and explains to the members his plan for a trip to the moon.
Kapsül, yolcuların bindirilmesi için tam yerini alır,
The shell is in position, ready to receive the travelers.
Mezun Kuzmina... Altay Dağlarında, bir öğretmenin yerini alır.
The graduated Kuzmina... gets a teacher's post... in the Altay Mountains.
Bu sayede babamın adı temize çıkar... ve ismi ölümsüzler arasında kutsal yerini alır.
That would vindicate my father... and his name would be enshrined among the immortals.
Stegman, Fransız'ın yerini al.
Stegman, take Frenchie's place.
Herkes sırtında sopa kırıyor, suratını yumrukluyor vücuduna bir sürü şey dolduruyorlar ve sen bana mısın demeden sahadaki yerini alıyorsun.
Everybody bats you down, smacks you over the head... fills you full of stuff... and you keep right on hitting between tackle and end.
Yerini al!
Places!
Ve Tanrı'nın merhametinin tanzimiyle bu iş tam vaktinde yapılmalıydı Joan, Tanrı'nın Evladı ve Fransa'nın kızı, bugün sayılı azizlerin arasındaki yerini alıyor.
And so by disposition of the divine mercy, it was done most opportunely, that Joan, child of god, daughter of France, today be placed among the number of the saints.
Geçen yaz ölen Sunkan'ın yerini alıyor.
He's taking Sunkan's place, who died last summer.
Boğulma sırasındaki yerini al.
Take the same position you had at the time of the drowning.
Yerini al!
Hold the fort.
Perdedeki yerini al.
Good. Take your position by the curtains.
Artık buradaki yerini alıp savaş için sığır üretmenin zamanı geldi.
It's time for you to take your place here, to produce beef for the war.
Onun yerini al.
You, take his place.
Kendilerini deniz tutmuş yeni yetmeler düzenli donanmanın yerini alıyor!
Seasick feather merchants takin'the place of regular navy.
Moncavage yerini alıyor.
Moncavage is getting in position.
- Senin yerini alırım.
- I'll take your place.
Yardımcım Denver'daki ofise kaydırıldı. Onun yerini alıyorsun.
My assistant has been shifted to the Denver office and you're taking his place.
Flimnap, yerini al.
Flimnap, take your position.
İstekli yap, yoksa onun yerini alırsın.
Lay on with a will or you'll take his place.
Mahkum eskortu, yerini al.
Prisoner's escort, fall in.
Betty'nin yerini alıyorum. Kendini iyi hissetmiyor.
I'm taking Betty's place.
- Az sonra yerini alırım Sam. - Tamam Joe.
- Relieve you in a minute, Sam.
Mücadeledeki yerini al.
Take your place in the struggle.
O bulunana kadar onun yerini alın.
You will take his place until he is found.
Birkaç güne kalmaz, Minik Kuş mazideki yerini alırdı nasıl olsa.
In a few days there will be only remains of memories of Mr. Birdie.
O kız nihayet dekorda yerini alıp Daniel'i yavaşça geri plana itmeyi başarmıştı.
That girl, finally accepted as part of the furnishings, became the focus as she slowly relegated Daniel to the background.
- Sen yerini al.
- Go on.
Uhura, üçlü içinde yerini al.
Uhura, take your place on the Triad.
Babam öldüğünde, yerini alırsın diye umdum.
When Papa died, I hoped you'd take his place.
Şimdi Janice Lester, Kaptan Kirk'ün yerini alıyor.
Now, Janice Lester takes the place of Captain Kirk.
Nöbetçinin yerini al, sen de, Gitano.
Take the sentry's place.
Eğer bu mektup benim olsaydı, annem bunları bana yazmış olsaydı Derek ve sürüsüne olan bütün acıma duygum yok olur ve yerini karşılık vermek alırdı.
If this were my mother, if these words were written for me, any pity I'd have for Derek and his pack would be burned out by a white-hot desire for retribution.
Yerini ben alıyorum.
I am taking your place.
Burda yoksa yerini bilmiyorum Al ; bu işini görür.
If it isn't there, I don't know where it is. Here. Take this.
Yürümez. Duygusallık var olduğu sürece mesele yok. Ama sonra duygusallık kaybolur ve yerini bir tür zehir alır.
Oh, it's all right as long as the stardust is still there... but then the stardust blows away and a kind of poison sets in.
Ama bu meyveler öyle satacak ki, bu yüzden iki adam... sırf yerini öğrenmek için bana bir kamyon elma alıyor.
This crop's so hot two guys are buying me a load just to find out where it is.
Onun yerini ben alırım.
I'll take his place.
Onun yerini mi alırsın?
You'll take his place?
Taşın yerini unutma, paraya ihtiyacın olduğunda gidip al.
Remember where the stone is, and when you need money, take it.
McQuown, yargılanıp ceza alınca adalet yerini bulacaktır.
McQuown spouted scripture about truth and justice.
Birden boşluk doluyor ve umutsuzluğun yerini yaşam alıyor.
Suddenly the emptiness turns into abundance and hopelessness into life.
İnsanın yerini artık gitgide açık ve kesin bir şey alıyor.
One is now increasingly replaced by a clear and sure movement.
Onun yerini ben alıyorum.
I am taking his place.
Programlamayla korkunun bile yerini neşe alırdı.
Even fear can be programmed away, replaced with joy.
Adalet yerini buldu gibi, fakat eyeri ben alıyorum.
I like to see justice done, but I'm taking the saddle.
André! Şu traktörün yerini değiştiremiyorum! Alışık değilim!
André, can you move the tractor away?
Kraliçeyi kontrol altına alırsak, sen de Duran Duran'ın yerini öğrenebilirsin.
Get control of the Black Queen and you ´ ll know where to find Duran Duran.
Sayfa 101'de, Jorge del Carmen Valenzuela Torres, Rosa Rivas ve çocuklarını öldürdükten sonra, sepette bulunan 6.300 pesoyu alıp olay yerini terk ettiğini belirtiyor.
In Page 101, Jorge del Carmen Valenzuela Torres, says that after killing Rosa Rivas and her children, he took 6,300 pesos he found in a basket and left the place.
all right 20
allo 25
alex 1064
alice 882
alvarez 41
allah rahmet eylesin 22
alexei 36
alacakaranlık kuşağı 39
alacakaranlik kuşaği 23
allah 1043
allo 25
alex 1064
alice 882
alvarez 41
allah rahmet eylesin 22
alexei 36
alacakaranlık kuşağı 39
alacakaranlik kuşaği 23
allah 1043