Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ Ç ] / Çocuklarımız

Çocuklarımız перевод на английский

7,511 параллельный перевод
Elektriğimiz olsa, çocuklarımızın hayatında bir ışık olurdu.
With electricity, there would be light in my children s lives.
Kendi kendime soruyorum, Washington'da çocuklarımız için neler yapabiliriz diye.
You know, I often ask myself what we can do in Washington to help shape our children's sense of place.
Bunlar bizim çocuklarımız değil ama!
Those aren't our kids!
Çocuklarımız dışarıda boğulacak.
Our kids are drowing out there.
Çocuklarımız gemiye binemedi.
Our kids are out there.
Hadi çocuklarımızı bulalım.
Let's find our children.
Doğmamış çocuklarımızın gerçek tanrılar olması biz zavallı, cahil ölümlülerin kaderlerini yönlendirmeleri.
That our unborn children are the real gods dictating the fates of us poor clueless mortals.
Bu çocuklarımız için.
It's for our children.
Ve bunun için bir şeyler yapmazsak, çocuklarımız bizden daha fazla haklarından mahrum olacaklar. Ve bizden daha kayıp olacaklar.
And if we don't do something about it, our kids are going to be even more disenfranchised and lost than we are now.
Çocuklarımızın gelişebilecekleri bir yer inşa edelim.
Let's create a place for our children to flourish.
Kendimiz ve çocuklarımız için istediğimiz bir ülkeye.
To the country we want for ourselves and our children.
Bütün bu evde olanlar, burada işlenen günahlar, çocuklarımız işte bu yüzden ölüyorlar.
What happens here, the sins committed in this place, that's why our children are dying.
Çocuklarımızı öldürüyorlar.
They're killing our children.
Max ile evlenip sonsuza kadar beraber yaşayacaktık. Çocuklarımızı büyütecektim.
I was gonna marry Max, stay with him, have kids... and actually raise them to adulthood.
Çocuklarımızı korumak senin görevin!
It's your responsibility to protect our children!
Çocuklarımızı böyle mi eğitelim?
Is that how we want to teach our children?
Bu köpek ölecek, ve çocuklarımızın kalbi kırılacak.
This dog is going to die, and our kids will be heartbroken.
Benim için değilse bile, çocuklarımız için.
If not for me, then for the kids.
Çocuklarımızı güvende tutmak için.
Keeping our kids safe.
Eşimden çocuklarımız başlıklı bir e-posta aldım ama bilgisayarım ekteki dosyayı açamadı.
I just got an e-mail from my wife, and the subject line says, "our children." My computer won't open the attachment.
Dürüst olmak gerekirse, ilgilenilemeyen çocuklarımız için katlandık birbirimize.
Honestly, we stuck it out for the kids, Who couldn't have cared less.
Gelecek olanları düşünürken, çocuklarımızı düşünürüz.
When we think of what is to come, we think of our children.
Eğer buna inanmıyorsak çocuklarımızı devlet okuluna göndermeliyiz.
If we don't believe that you can send your kids to public school.
Çocuklarımız dışarıdayken bizim bu koduğumun yerinde olmamız zor olmalı.
Must be hard as fuck bein'in here when you got kids on the outside.
Çocuklarımızın ölmesinden bıktık, usandık.
We are sick and tired of our boys dying.
Çocuklarımız, kendi çocukları ile birlikte Boston ve Toronto civarında yaşıyor.
Our children live with their children near Boston and Toronto.
- Çocuklarımız vuruldu.
- Our kids have been shot at.
Siz ağladığında gözlerinden sıvı inci akıtan çocuklar silin gözyaşlarınızı, sevgili çocuklarım.
You who weep molten pearls of innocent tears, dry them, dear nippers.
Çocuklar işe koyulacak, bunu biliyorsun. Sikerler Ned, işimize ihtiyacımız var.
Boys'll put in the work, you know that, but fuck, Ned, we need our jobs.
Sanırım siz çocuklarınızı buldunuz.
I assume you have found your children.
Ezeli düşmanlarımızın çocukları bizimle mi yaşayacak?
The children of our sworn enemies, living among us?
Hadi çocuklar, odalarımızı bulalım.
Come on, guys, let's go find our dorms.
Saate bak, Craig, çocukları almamız lazım.
Oh, and you know, Craig, we gotta pick up the kids.
Ben de çocuklarımı Noel'de kafayı bulmak için yalnız bırakarak dibe vurdum. "Mutlu Noeller çocuklar, anneniz esrar getirdi."
I hit rock bottom, definitely the time I left my kids on Christmas day to go get high. Merry Christmas, kids, Mommy got you some crack.
- Evet! Hadi ama çocuklar, cidden bu kadar kolay olacağını mı sandınız?
Oh, honestly, guys... did you really think it was going to be that easy?
Siz çocukların beni Santa Monica'ya bırakma şansınız var mı?
Any chance you guys can give me a ride to Santa Monica?
İhtiyacımız olan düzlemler ve siz çocukların ihtiyacı olmayacak tüm alan.
So we need, like, the bases and the whole, like, official field that you guys don't need.
Fakat siz çocuklar tribünü temiz bırakırsınız çünkü bizim alanımız, belki terk edersiniz.
- But if you guys could clear off the bleachers,'cause that's also our space, and maybe go away.
Tamam, çocuklar giyinmiş masalarımız var ve sandalyeler dışarda, bağış kavanozu.
All right, kids are dressed, we got the tables and chairs outside, donation jar.
Haydi ama çocuklar, bugünü atlatmalıya çalışmalıyız, tamam mı?
Hey, come on, guys, we all have something we do to get through the day, okay? Being 12 sucks.
O tüm sorunlarımızı çözecek diyorum, çocuklar.
I'm telling you he's the answer here, guys. Okay.
Çocukların bizim en değerli kaynağımız olduğunu biliyorsun.
You know the children are our most precious resource.
Buranın çocuklarınız için sağlıklı bir çevre olduğundan emin değilim.
I'm not sure that this is the healthiest environment for your children.
- Çocuklarımı tekrar rahatsız ederse...
- I mean, if it tries to hurt my kids again...
Çocuklar hazır mısınız?
You guys ready for this?
- Sonra Lucy'ye sürekli söylediğim bir şey söyledi. Annemin de bana sürekli söylediği ve büyüyünce kızımın da çocuklarına söyleyeceğine emin olduğum bir şey.
- And then she said a saying that I used to say to Lucy that she hated that my mother always said to me that I'm sure when she grew up she would probably say to her kids.
Çocuklar birkaç ufak hesap yaptım da AHK patlamasında bile açımızdan sapmış olacağız.
Guys, I'm running the numbers, even with optimum VAL blow, We're going to be off on our angle.
- Çocuklarınız var mı, Bayan Shobha?
Do you have kids, Ms. Shobha.
İlk versiyonumuzda aynı kalabalık olmayan park için yer bulma teknolojisinin çocukları, en büyük doğal kaynağımızı avlamakta kullanılabileceğini fark ettik. Toplumun en kötü üyeleri tarafından Sübyancılar.
In our initial build we realized that the same geo-tagging technology that could be used to locate uncrowded playgrounds could also be used to prey on children, our greatest natural resource, by one of society's worst elements...
- Çocuklar, Lee'yi hatırladınız mı?
- Hey, guys, you remember Lee?
Napoli'de kadınlarımız tecavüze uğrayıp öldürülürken erkekler, çocuklar köle diye satılırken, krallarımız gencecik mezara girerken elimiz armut toplamaz.
And in Naples, we do not stand idly by as our women are raped and murdered. Or our men and boys sold into slavery, or our kings sent to an early grave.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]