Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ Ç ] / Çocuklar için

Çocuklar için перевод на английский

12,035 параллельный перевод
Evet, sağır çocuklar için bir okul inşa ediyorum.
I'm... Yeah, I'm building a school for deaf kids.
Lina çocuklar için geldi.
Lina has come for the children.
Bu gemi kadın ve çocuklar için değil, şarap ve yün taşımak için yapıldı.
'Tis a cargo ship meant for wine and woolens, not women and children.
Bu hayatı siz çocuklar için hiç istememiştim.
I never wanted this for you boys.
Çocuklar için en iyisi neyse o.
Whatever's best for the kid.
Bu harika. Sizin için sevindim çocuklar.
I'm happy for you guys.
Çocuklarımız için birlikteymişiz gibi davranmaktan bıktım artık.
I-I'm sick of pretending that we're together because of the kids in the first place.
Sırada, Samantha ve çocukları için "The Northsiders" ta olaylar kızışıyor.
Up next, the heat is turning up with Samantha and the boys on "the northsiders." [Speaking alien language ] [ Whistle blows]
- Anne babaların çocuklarını kontrol etmek için kullandığı diş perisi gibi bir yalan olduğunu.
- That Disneyland was a made-up lie, like the tooth fairy, that parents use to get their kids to behave.
Çocuğum olduğunu bilseydin benimle olmak istemezdin diye düşündüm. Çünkü anneleri akşam okulu için ödevlerini yaparken çocuklar şamata yapar.
I thought if you knew I had a kid you wouldn't want to be with me because kids always make a racket when mommies are trying to do their homework for night school.
Billy çocukları Hervey için tedarik ediyordu, cerrahlara değil.
Billy was supplying children for Hervey, not the surgeons.
Bu sabah, Calico karısını ve çocuklarını Tallinn'e giden bir uçağa bindirdi, sözde eşinin akrabalarını ziyaret etmesi için.
This morning, Calico put his wife and children on a plane to Tallinn, supposedly to visit her relatives there.
Yardımınız için sağ olun çocuklar.
You have my thanks, children.
Çocuklar büyüdüğü için büyük ihtimalle onları hatırlamıyorsundur.
You probably don't remember them, they are all grown up.
Çocuklarından biri olmak için burada değilim, Lily.
I'm not here to be one of your children, Lily.
Çocukları alıp hafta sonu için New York'a gidersin ve gazetede okuduğumuz yeni vapuru görürsünüz diye düşünmüştüm.
I thought you could take the boys to New York for a weekend and see that new steamship we read about in the paper.
Bu sürüm ölü çocuklarını görmek için hiçbir arzusu vardır.
This version has no desire to see her children dead.
Alışmak zorundaydım, mükemmel bir ev mükemmel bir koca küçük çocuklarımın öğlen için alimünyum kutudaki japon yemekleri var.
I used to have, you know, the perfect house and the perfect husband and these little kids aluminum Bento boxes, you know, like, for lunches.
Onun için daha iyi. Çocuklar, sadece bir şansımız var yoksa ölür.
Okay, guys, we've got one shot at this or he's dead.
Bir Omec komutanı öldüğünde, çocukları onun gücünü kazanmak için hayati organlarını yer.
When an Omec commander dies, his children eat his vital organs and gain his strength.
Çocuklarımızı özgürlük içinde yetiştirmek için.
To raise children in freedom.
Kafanızdaki çatı, çocukların okulları,... sen bunu yapamayacak kadar meşgul olduğun için içeride çocuklarına bakan kadın...
_ _ _
Evet. Çocuklarımı görmeye geldiğin için minnettarım D.
I appreciate you coming out to see my kids, D.
Ama hâlâ çocuklarım için ölürüm.
But I can still die for my children.
Elizabeth'e şantaj yaptı ve Bourbon'ların çocuklarını bir daha tehdit etmemesini sağlamak için canını ortaya koydu.
She just blackmailed Elizabeth, and offered up her life to be sure the Bourbons never threaten her children again.
Devrim olduğunda ben hamileydim ve çocuklarım özgür doğduğu için çok gurur duydum.
When the revolution happened, I was pregnant, and I was so proud that my babies are born free.
Her yerde çocukların yataklarında uyudum. Benim için önceden hazırlanmışlardı.
I slept in children's beds around the country, and it was arranged.
Çocuklarımızın geleceği için ölmeye hazırlardı.
For the future of our children, people were prepared to die.
Yardım için sağ olun çocuklar.
Thanks for the help, guys. You saved my butt.
Çocukların içsalgı dizgesi için ne kadar zararlı olduklarını biliyor musun? Hadi ama!
Do you know how bad it is for children's endocrine systems?
Zevkleri için karılarınızı köleleri olarak çocuklarınızı istiyorlar!
They want your wives for their pleasure. They want your children as their slaves!
Evet, elbette, çocuklar onu sizin için tamir edecektir.
Yes, sure, the boys will fix that up for you.
Çocukların soygun için saldırdığını söyledi.
He said he was mugged by a bunch of kids. For his ear.
Sizden bahsetmemek için çocuklar.
Not to mention you guys.
Chicago'da ki her sendika, Tampico için senin ve senin çocukların üstünde ki kremayı alıyorlar.
Every syndicate from Chicago to Tampico's gotta be skimmin'a little cream off the top for you and your boys.
En azından onu indirmeniz için yavaşlattım çocuklar.
Yeah, well, at least I slowed him down for you guys.
Çocuklar, bu sizin için çok zor olmalı.
This must be so hard for you guys.
Menüde çocuklar için canavarlı gevrek yok mu?
Callen and Sam's phones went offline.
Çocuklar, L.A. Polisi, sizin eşkâlinize uyan iki kişi için bildirge yayınladı.
Guys, LAPD just issued an APB on two men matching your description.
Hey, çocuklar rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Hey, I'm sorry to bother you guys.
Dinleyin çocuklar, yaptığım davranışları telafi etmek için bir şey yapmak istedim.
Listen, guys, I wanted to do something to make up for how I acted.
Savaş alanından geçmek için hergün erken kalkmak, Hiçbir beklenti olmadan çocukları dünyaya getirmek
To get up every morning to plow a potato field in wartime, to bring kids with no prospects into the world.
Tüm Chicago halkı adına, tüm aileler ve ebeveynler adına çocuklarını ve bakıma muhtaç aile üyelerini getirecekler adına Chicago şehrinde her gün yaptığınız işiniz için ve herkese gözünüz gibi baktığınız için teşekkür etmek istiyorum.
On behalf of all the people of the City of Chicago, all the families, all the parents who will be bringing their kids and their family members here in dire need of care, I want to thank you ahead of schedule for what you do every day to making sure that everybody counts in the City of Chicago.
Okulun çocukları müzeye götürmemiz için Cumartesi'yi bulduğuna inanamıyorum. Aynen.
Can't believe the school is making us take the children to the museum on a Saturday.
Sizin adınıza anneniz verdi, bütün anne babaların çocukları için yaptıkları gibi.
Your mom gave consent on your behalf, like all parents do for their children.
Çocuklar heyecanlandığınız için çok mutluyum fakat o dev makinalar bizi paramparça etmek için yoldalar.
Mmm. I'm glad you guys are so excited, but those giant death machines are on their way to blow us to bits!
İş ve çocuklar yüzünden hep stresli oluyorum ve sadece bir geceliğine bunları düşünmek yerine sadece kendim için bir şeyler yapabilmek çok güzeldi!
All I do is stress about work or the kids, and it was nice for just one evening not to think about any of that, to just think about myself for a change.
Ana, çocuklarımın önünde, birilerinin özel mülkünü çalmak için benden yardım istiyorsun.
Ana, you're asking me, in front of my children, to steal somebody's private property.
Evet Stan ve koç eskiden sıkı dostlarmış ve Chester'ı çocukları ile sınırı aştığı için suçlamışlar.
Yeah, turns out that Stan and the coach were besties from way back who accused Chester of crossing the line with their kids.
Ailelerinden bir şeyler saklamak için çocuklar bu uygulamayı kullanıyor.
Okay, it's this app that kids use to hide stuff from their parents.
Sizlere, başkanınız olduğum için ne kadar onurlu ve gururlu olduğumu söylemek isterim. Her şeyden öte ailemden, Mellie'den, çocuklarımdan ve tüm Amerikalılardan özellikle siz anne-babalardan özür dilemek istiyorum.
I come before you to say how proud and humbled I am to be your president and to say how sorry I am to my family, to Mellie, to my children, to every American, most of all, to those parents out there.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]