Çok doğru перевод на английский
6,826 параллельный перевод
Çok doğru, Regina.
That's right, Regina.
Yanlış görünebilir, ama oh, çok doğru!
It looks wrong, but it is oh, so right!
- Çok doğru. Evet.
That's right.
Çok doğru.
That's right.
- Çok doğru.
They do.
Sizi de tebrik ediyorum, çok doğru bir seçim yaptınız.
Congratulations. You made a great choice.
Aslında bu çok doğru.
That is actually very true.
Çok doğru.
Very true.
Doğru. Ve başkan yardımcısı olarak seçenekleriniz bu iki kapı kürtaj yanlısı, kürtaj karşıtı. Çok doğru.
That's right.
- Çok doğru.
- So distracting.
Neyse, sana çok doğru bir şey söyleyeceğim. Kendini ev kedisi sanan bir sokak kedisinden daha üzücü bir şey yoktur.
Anyway, I'll tell you, and this is true, ain't nothing sadder than an outdoor cat that thinks he's an indoor cat.
Evet, Gloria'nın da çok doğru belirttiği gibi volkanik ve başkalaşmış kayalar arasındaki farkları örneklendirmeniz istenecek. Ve her birinden belirli örnekler göstereceksiniz.
Yes, as Gloria has quite rightfully pointed out, you'll be asked to illustrate the differences between igneous and metamorphic rock, and to provide specific examples of each.
Çok doğru söyledin, Dessie.
That's a good point... Dessie.
Vivian, bir şey söylemek çok doğru olur mu bilmi...
Vivian, I-I'm not comfortable with...
Çok doğru söylediniz Bay Winger.
I would say you're quite correct, Mr. Winger.
Ensest olayını cidden çok doğru yansıtıyorlar.
They really get the incest right.
- Çok doğru söyledin aslında. Öyle mi?
- That's actually a good point.
Çok doğru sözler, Terry.
Truer words, Terry.
Çok doğru sözler.
Truer words.
- Çok doğru.
- "Shit" is right.
.. ve hayat boyu unutmuyorlar çok doğru.
... and it stays for life. That's right.
Bu çok doğru Doug.
That is so true, Doug.
Yargılamanın bir yüzü olsaydı, annenin yüzü olurdu. Çok doğru.
If judgment had a face, it would be your mother's.
- Çok doğru.
- That's right.
Evet çok doğru.En azından bu konuda aynı düşüncedeyiz.
Yeah, quite right. At least we can agree on that.
- Bu doğru değil, çok uzun zaman önceydi.
- Not really, it was a long time ago.
Kötü durumda olsan bile olaya atlıyorsun ve buna değdiğini düşünüyorsun çünkü kendini kötüden çok iyi şeyler yaptığına inandırmışsın ama bu doğru değil.
You swoop in, and even when you mess up, you think what you're doing is worth it because you've convinced yourself you're doing more good than bad... But you're not.
Ben ve oyuncağınız çok gizli yerinize doğru gelmekteyiz.
Any old how, your boy toy and I are rolling our way Towards your top-secret domicile.
Tamam, bana güven. Doğru seyirciyle, çok güzel bir espriydi.
With the right audience, that is comedy gold.
Ama doğru olan şu, burada sahip olduğumdan daha çok dostluğum var.
But it is true that I have more friends here than we have.
- Elbiseni daha çok şeye doğru değiştirsen...
- Yes. We'll be ready. - Uh...
Senin kıymetini bilip sevecek ve tapacak doğru insanla tanışmandan çok istediğim bir şey yok.
There is nothing else you want... you know... the right person... I loved it completely... and worshiped as the amazing guy you are.
- Çok doğru dedin!
n-You are so right.
Oyun sonuna doğru yaptığımız birkaç hataya kadar oyunu kazanmaya çok yakındık.
We were so close to winning until some few mistakes that occurred in the late game.
Bu yüzden çok sabırlıydı ve her şeyi doğru yaptı.
That's why he was so patient and he did everything right.
Grace, seni seviyorum. Biliyorum bu gerçek, çünkü seni kaybetme düşüncesi çok canımı yaktı. Ne gözüme uyku girdi, ne yemek yiyebildim, doğru dürüst düşünemiyordum bile.
Grace, I love you, and I know this is real because the thought of losing you hurts me so much that I can't sleep, I can't eat, I can't even think straight.
Bu şehri çok seviyorum, ama görünüşe bakılırsa cehenneme doğru gidiyoruz.
I love this city, and I see it going to hell.
En iyi ve en doğru olanlar çok nadirdir fakat siz de bu kişilerden olun.
Alas! Are the fewest ; but be one of these if you can.
Doğruya doğru Fiona'nın gölgesinde yaşamak çok zor.
Let's be honest. Living in Fiona's shadow is a challenge.
Yani, doğru bir davranış olmadığını biliyorum ama bu mektuplarda o kadar çok şey var ki okunmamaları utanılacak bir durum.
Well, I know it could be considered improper, but so much effort goes into these letters. It would be a shame for them to go unread.
Çok sıcak bir günde kasabaya doğru yelken açacağız. Ve dondurma yiyeceğiz.
We'll sail into town on a boasting hot day... and eat ice creams.
Bu doğru değil diyorum! Kawanishi-kun çok gerekli olduğunu söylediği için yaralı olduğun halde avansını hazırlamıştım.
I told you that's not true! I even prepared your advance even though you're injured.
Belki bu yarışmanın artık sana doğru gelmemesi, yozlaşması yüzündendir. Normalde sen çok ahlaklı ve etik bir insansın.
Now, maybe the reason the pageant isn't sitting right with you is because of how corrupt it's become when you are such a moral and otherwise ethical person.
Forehand'im çok iyi doğru ama file önünde çok kötüyüm.
It's true, I'm stronger on the forehand side, but I'm a monster at the net.
Doğru olanı yaptığımı sanıyordum ama şimdi çok kötü bir şey yaptığımı düşünüyorum.
I thought I did the right thing, but now I think I did something terrible.
Doğru. Çünkü sen fark ettiğinde çok hayırsever davrandın.
Right, because you were so charitable when you discovered me.
Ben çok az şey biliyorum ama anladığım kadarıyla doku hücrelerini parmak izinden ayrıştırıp DNA taraması yapmak mümkünmüş. Doğru mu?
I know very little but as I understand it, it's possible to lift tissue cells from a fingerprint and run the DNA?
Burada ikimizin kurduğu çok güzel bir hayat var. Doğru.
We've got a good thing going here, just the two of us.
Sonunda doğru rotada ilerlemeye başlamıştık. Ama çok mesafe kat etmedik.
We felt that we were going in the right direction... but we did not get very far.
Bazen birden çok doğru kapı vardır.
Well, you know, sometimes there's more than one right thing.
Kırmızı Kraliçe çok kötü şeyler yaptı, bu doğru.
True, the Red Queen has done terrible things.
doğru 10892
dogru 95
doğrudur 303
doğru söylüyorsun 77
doğru mu 1537
doğru söyle 45
doğrulandı 46
doğrusu 383
doğru bildin 42
doğruymuş 64
dogru 95
doğrudur 303
doğru söylüyorsun 77
doğru mu 1537
doğru söyle 45
doğrulandı 46
doğrusu 383
doğru bildin 42
doğruymuş 64
doğru söylüyor 187
doğru değil 421
doğru mu anladım 18
doğru mu söylüyorsun 24
doğru söylüyorum 192
doğruyu söyle 121
doğruyu söylemek gerekirse 116
doğru değil mi 315
doğru diyorsun 34
doğrusu bu 47
doğru değil 421
doğru mu anladım 18
doğru mu söylüyorsun 24
doğru söylüyorum 192
doğruyu söyle 121
doğruyu söylemek gerekirse 116
doğru değil mi 315
doğru diyorsun 34
doğrusu bu 47