Çok sıkıldım перевод на английский
772 параллельный перевод
Çok sıkıldım...
I get awful tired of this....
Burada çok sıkıldım.
I'm much too much inside here.
Çok sıkıldım.
Much too much.
Otelde çok sıkıldım bende bay Marvin'le buraya geldim.
I felt rather bored in the hotel so I came here with Mr. Marvin.
İlk başta ilgi çekiciydi ama sonrasında çok sıkıldım.
It was interesting at first, but afterwards I got sick of it.
Tara'da herşey yolunda, yalnız çok sıkıldım ve şehre ziyarete geleyim dedim.
Everyone's well at Tara, only... I got so bored, I thought I'd treat myself to a visit to town.
- Gece çok sıkıldım.
- I get bored at night.
Bu surattan çok sıkıldım.
I'm so bored with this face.
Öte taraftan elde edebileceğimiz sıradan derleme parçalardan çok sıkıldım.
I'm anxious to get. I'm most frightfully bored with the usual conglomeration of pieces that we can pick up on the other side.
Kendi kendime çok sıkıldım.
I'm bored all by myself.
Çok sıkıldım.
It bores me stiff.
Ama çok sıkıldım.
But I'm so bored.
- Genelde evet ama bugün çok sıkıldım.
- Yes, but today it's really disturbing.
Başka bir birlik problemi daha, bu problemlerden çok sıkıldım!
Another squad problem and I'm so tired of problems!
Artık çok sıkıldım!
I really had it!
Ben Fransa'dan çok sıkıldım.
I'm fed up with France.
Çok sıkıldım.
I'm bored.
Beni izlemenden ve arabanın kilometre saatini kontrol etmenden çok sıkıldım artık ve yoruldum.
I'm tired of you spying on me, cross-examining me - and checking the mileage on my car!
Essex ormanlarında çadırda yatmaktan çok sıkıldım. Belki bundan bir şey çıkar diye düşündüm.
Thought there might be something in this.
Çok sıkıldım!
I'm fed up!
Söylediklerinden kesinlikle çok sıkıldım.
And I'm sure I'm very bored by what you've said.
Kimseye söyleme, çok sıkıldım.
Don't tell anyone, but I'm bored.
Biliyor musun Harry, artık bu saçmalıktan çok sıkıldım.
You know, Harry, I'm getting very bored with all this nonsense.
Çok sıkıldım.
I'm bored
Çok sıkıldım.
I'm so bored.
Ben çok sıkıldım.
Getting bored.
Buradaki her şeyden çok sıkıldım.
I'm just sick of everything here.
Sana hayır dedim ve çok sıkıldım.
No and you're boring me to death.
Hepinizden çok sıkıldım!
I'm so tired of it all!
Nefret ve düşmalık dolu bir hayat yaşadım öldürmekten çok sıkıldım
I live a life of hatred and killing I'm tired of it
Bu plaklardan çok sıkıldım, hayatım.
I'm sick and tired of these records, darling.
Çok kalabalık bir yer değildir. Sıkıldığın zaman, izin alıp buraya gelebilirsin. Ben seni karşılarım.
That's not too built up lf they'd let you, you could visit us here, I'd meet you at the station
Çocuğun biraz cesareti kırıldı anlıyorum ama hatırlatırım burada herkes çok çalışır.
I understand that the child is a bit disheartened now but I'm telling you now that in this place people study very hard
O kadar çok sıkıştırıldım ve zorlandım, ama sonrasında ışığı gördüm ve şimdi dünyadaki en mutlu kişiyim, ve Tanrıya şükrettim. Bunu söylemek istedim.
I was so cramped and pressed down by it, but then I saw the light, and now I am the happiest person in the world, and I praise and thank God and that's what I wanted to say.
Kendimi çok boş hissediyorum. Sıkıldım.
I feel so empty, bored.
Çok sıkıldın mı?
Was it very boring?
- Burada çok sık misafir olarak onurlandırıldım.
- I'm often honoured as a guest here.
Sıkıldım! - Bu çok kaba Ellie!
- That's quite rude, Ellie!
Roberts'in tehlikeli biri olduğu çok açık, ama tekrar zapt etmeniz gerekirse onu savaş gazisi gibi görmek istemiyorum, anlaşıldı mı?
It's clear Roberts is a dangerous fellow, but if you ever have to restrain him again, I don't want him looking like a battle casualty, understand?
Ama çok geçmeden bundan da sıkıldım.
But I soon got bored with it.
Ama Carol'a canım çok sıkıldı.
- I'm so upset about Carol.
- Kızılderili Çocuğa gelince, babası Cesur Kartal'dı ülkenin gördüğü en cesur savaşçılardan biri dahası o benim manevi oğlum ve bir yıldır hiçbir yerde bu kadar çok açıklama yapmadım.
As far as that Indian boy is concerned, his father was Bold Eagle, one of the bravest warriors that ever rode a horse. And on top of that, he's my adopted son, and I haven't done this much explaining in years.
Canım çok sıkıldı cüzdanımda ehliyetim ve kredi kartlarım vardı. Ne yapacağımı bilmiyorum.
I had my driver's license and my credit cards, and I don't know what to do.
Çok özür dilerim ama hiç kaçık bir kadın tarafından köşeye sıkıştırıldın mı?
Watson, you have my most abject apologies. But have you ever been cornered by a madwoman?
Çok canım sıkıldı.
I was really bored
Kuzenim ve ben bir haftalığına geldik ve kimseyle konuşamadığımız için çok sıkıldık.
My cousin and I are here for a week or so, and we're very bored, having no one to talk to.
O zamandan beri... çok kez silah sıkıldı bana ama asla vurulmadım.
And ever since then... I have never been hit by a bullet.
Canım sıkıldı ya! Herkes çok ciddi.
I am bored, Chie has turned wise.
Hatta hepsi paraya çok ihtiyacımız olduğunu duymaktan sıkıldılar, değil mi?
All of them are sick and tired of hearing how badly we need money?
Sevgili Pyotr Nikolayevich iki yıldır İtalya'dayım çok önemli olanlar hem mesleğim hem de günlük yaşantım için dün gece bir rüya gördüm efendim kontun tiyatrosunda bir opera sahnelemem gerekiyordu ilk perde heykellerle dolu bir parkta geçecekti ama aslında onlar kıpırdamadan durmaya zorlanan çıplak adamlardı ben de bir heykeldim kıpırdarsam şiddetle cezalandırılacağımı biliyordum çünkü efendimiz ve sahibimiz bizi seyrediyordu havaya kalkmış koluma, sonbahar yaprakları düşerken mermer kaidemden yükselen soğuğu hissedebiliyordum yine de kıpırdamıyordum.
Dear Pyotr Nikolayevich I've been in Italy 2 years very important ones both for my profession and for my everyday life Last night I had a bad dream
Bütün arkadaşlarım ayrıldı, nişanlım hariç... ama onu çok sık görüyorum.
All my pals have left, except my fiance. But I see too much of him.
sıkıldım 86
çok şık 66
çok sık 16
çok seviyorum 43
çok seksisin 23
çok şükür 211
çok sağol 164
çok sevindim 231
çok seksi 64
çok şıksın 21
çok şık 66
çok sık 16
çok seviyorum 43
çok seksisin 23
çok şükür 211
çok sağol 164
çok sevindim 231
çok seksi 64
çok şıksın 21
çok sağ ol 161
çok sıcak 332
çok şekersin 24
çok şirin 126
çok sevimlisin 28
çok sevimli 135
çok şeker 64
çok sıkıcı 86
çok sert 55
çok sevinirim 68
çok sıcak 332
çok şekersin 24
çok şirin 126
çok sevimlisin 28
çok sevimli 135
çok şeker 64
çok sıkıcı 86
çok sert 55
çok sevinirim 68
çok severim 65
çok sakin 32
çok sağolun 79
çok şanslısın 138
çok sıkıcısın 19
çok şirinsin 33
çok şanslıyım 39
çok soğuk 224
çok şaşırdım 153
çok susadım 64
çok sakin 32
çok sağolun 79
çok şanslısın 138
çok sıkıcısın 19
çok şirinsin 33
çok şanslıyım 39
çok soğuk 224
çok şaşırdım 153
çok susadım 64