Önemli olan перевод на английский
14,477 параллельный перевод
Bak önemli olan mutlu olmamız.
Look, the point is, we're really happy.
Dinle, önemli olan eğer Oswald'ın Walker'ı vurduğunu görürsem ve yalnız olduğunu biliyorsam...
Look, the point is if I see Oswald shoot at Walker, and I know that he's alone...
Önemli olan, gözümüzün Oswald'ın üzerinde olması.
The important thing is we'll have eyes on Oswald.
Önemli olan, okuldan sonra o ucubenin tımarhaneye dönecek olması. O zaman biz de Will'i bulma işine dönebiliriz.
All that matters is, after school, the freak will be back in the loony bin, and we can focus on what really matters, finding Will.
Önemli olan en iyi arkadaşın olması.
What matters is that he is your best friend.
Çok önemli olan Kupa hakkında.
A very important cup.
Bu yüzde, uzun vadede onun altında çalışman işe yaramayacak çünkü benim ya da senin için asıl önemli olanın ne olduğunu anlayamaz.
That's why it can never work, in the long-term, you under him... Because he can't understand what matters to you the way I can.
O zaman, belki acımı paylaşabilirsin çünkü benim için önemli olan her şeyi mahvettin.
Well, then maybe you have a sliver of my pain, because you stripped away everything that matters to me.
Önemli olan içindeki şey.
It's what's inside that counts.
Çünkü önemli olan karın.
"Oh, the alarm is making that beeping sound again" or whatever.
Bence burada önemli olan şey, Frances, seninle aramızda ne yaşanmış olursa olsun, ilk önce çocukları düşünmeliyiz.
I think the most important thing here, Frances, is no matter what happens between you and I, that we think of the children first.
Ama önemli olan şu ; Sizi terk ediyor değiliz.
But the important thing is that neither of us is going to leave you.
Bu kadar önemli olan nedir?
What couldn't wait?
Neymiş bu kadar önemli olan?
What's so important you couldn't text?
Sana önemli olan şeye odaklanmaya çalış.
Just make sure to focus on what's important to you.
- Burada önemli olan...
- And it's important we have...
Ve önemli olan şey bu.
And that's what matters.
Ama önemli olan... aynı zamanda...
But perhaps as important... it is also... a moment for sober reflection.
Her yeri şişkindi, önemli olan bu. Sakinleş bakayım!
He's got a bulge everywhere that's important.
Önemli olan atı buraya getirmen.
The main thing is that you get him over.
Senin için önemli olan tek şey, kendinsin.
The only thing that matters to you is you.
Önemli olan Londra'da ne olacağı ama Blake bu haftasonu ulusal elemelerdeki performansı ile heyecanlanmalı.
What counts will be London, but Blake has to be thrilled with his performances at the nationals this weekend.
Önemli olan ise hayatımı bir seferde bir çeyrek mil yaşamak zorundayım.
Bottom line is, I have to live my life one quarter mile at a time.
Asıl önemli olan, çalışıyor olması.
The main thing is that it's works.
Asıl önemli olan hayatta kalmamız.
Main thing is we stay alive.
Önemli olan sonuçlarıyla yüzleşebilmektir.
What's important is to face the consequences.
Ama önemli olan sağduyu.
But it's all common sense.
Önemli olan, odama kavuşmam.
Important thing is I get my room back.
Sonuçta tek önemli olan üçümüz asla yalnızlık, sevgisizlik yaşamayacağız. Çünkü her zaman birbirimizin yanındayız.
In the end, what really matters is that the three of us are never going to feel lonely or unloved because we've always got each other.
Burada önemli olan şey, kurallar.
What's important here are the rules.
Asıl önemli olan, senin onu durdurmuş olman ve o adamlar da durdurduğunu biliyor.
The important thing is, you stopped her, and those men... They know you did.
Şu an için daha önemli olan ise Victor böyle kovulacak en yanlış kişi olması.
But what matters more right now is that Victor is exactly the wrong person to fire that way.
Önemli olan arada bir söylediğimiz bir söz var.
What does is, that every once in a while, there's this thing we say...
Önemli olan bu bölgede inşa edilecek olması.
The main issue is that it gets built in this general area
ShotSeeker silah sesi olduğunu söylüyor ama asıl önemli olan Garvin'in ne söyleyeceği.
Well, ShotSeeker says it's gunfire, but the question is, what does Garvin say?
Bu sabah kimseyi öldürmedik, tamam mı? Önemli olan da bu değil mi?
Like, we didn't kill anybody this morning, ok, that's all that matters right?
Şimdi önemli olan senin kaybetmemen.
What matters now is that you don't lose yours.
Önemli olan tek şey siz o kapıdan girdiğinizde, onun güvende hissetmesi.
The only thing that's important is when you walk in that door, he feels safe.
Önemli olan bununla ne yapmaya karar verdiğimiz.
It's what we decide to do with it.
Önemli olan bursu almış olman.
What matters is you got it.
Önemli olan sonraki hafta Wolllman konseri.
Focus is playing Wollman next week.
Önemli olan bu konuda ne yapabildiğimiz. Acımızı ve öfkemizi nasıl eyleme döktüğümüz.
What matters is what we do with our frustration, how we turn our anger and sorrow into action.
Önemli olan sadece o var.
Well, he's the only one that matters.
- Önemli olan hassasiyet.
Precision is key.
Buradaki insanları etkilemek istiyorsan önemli olan tek merdiveni çıkacaksın. Kadın bir altının seninle böyle alay etmesine izin veremezsin.
Now, if you want to impress the people in this room, climb the only ladder that counts, you can't let a-a female subordinate make an ass out of you like this.
Partnerinizi baştan çıkarırken en önemli olan şey göz temasıdır.
Eye contact is very important when trying to seduce your partner.
Önemli olan onun için en doğrusunu yapmak.
The most important thing is to get him through this.
Ben çok uzaklara çekersiniz siz uzakta eğer sen güvende olduğunu bilerek güvenli hissedeceksiniz çünkü benim için önemli olan bu
I'm going to drive you somewhere far away Because if it is far away I will feel safe knowing that you are safe That's what matters to me
Gerçekten önemli olan şeylere odaklanın başlar
Start focusing on what really matters
Ya da parlak sayfaları olan önemli bir finans dergisi okumuşsundur.
Or some money magazine, with the shiny paper and the big red letters...
Önemli olan bu!
Here's the bottom line!
önemli olan bu 110
önemli olan şey 19
önemli olan da bu 101
önemli olan bu değil 23
olan 30
olan oldu 100
olan bu 81
olan olmuş 22
olanlardan sonra 18
olanaksız 58
önemli olan şey 19
önemli olan da bu 101
önemli olan bu değil 23
olan 30
olan oldu 100
olan bu 81
olan olmuş 22
olanlardan sonra 18
olanaksız 58
olan oldu artık 19
olanlar için üzgünüm 57
olanlar için çok üzgünüm 24
olanları duydum 24
önemli değil 3809
önemli degil 25
önemli 199
önemli birşey değil 33
önemli değil mi 21
önemli bir şey değil 261
olanlar için üzgünüm 57
olanlar için çok üzgünüm 24
olanları duydum 24
önemli değil 3809
önemli degil 25
önemli 199
önemli birşey değil 33
önemli değil mi 21
önemli bir şey değil 261