Üzgünüm bayım перевод на английский
677 параллельный перевод
Çok üzgünüm bayım.
I'm really sorry, sir.
Bayım, ben çok üzgünüm bayım.
My God, I'm most terribly sorry. I er...
Müthiş üzgünüm bayım, fakat başka seçeneğim yoktu.
I'm terribly sorry, sir, but I had no alternative.
Ah, üzgünüm Bay Meyer.
Ah, I'm sorry, Mr. Meyer.
- Bu akşam Bay Frosby gelemediği için çok üzgünüm.
- I'm so sorry Mr. Frosby couldn't come tonight.
Çok üzgünüm ama Bayan Wood Bay Wallstein ile 10 yıllık özel bir sözleşme imzalamış durumda.
I'm sorry but Mrs. Wood has signed... an exclusive 10 year contract with Mr. Wallstein.
Çok üzgünüm, Bay Lushin.
I'm sorry, Mr. Lushin.
Hakkımızda böyle düşündüğünüz için üzgünüm Bay Allenbury.
Well, I'm sorry you feel that way about us, Mr. Allenbury.
Başınıza gerşekten bela açtığım için üzgünüm Bay Hickok.
I'm awfully sorry to have put you to so much trouble, Mr Hickok.
Hatalý olduđumu biliyorum Bay Williams. Çok üzgünüm.
I know I was wrong, Mr. Williams, and I'm sorry.
Bay Kirby, çok çok üzgünüm.
Mr. Kirby, I'm terribly sorry, terribly sorry.
Jeff Wilson'ı bayıltıp parasını çaldığınız için üzgünüm.
I'm sorry you knocked out Jeff Wilson and stole his money.
Sizi ilâveten sorgulamak amacıyla buralara sürüklediğim için üzgünüm, Bay de Winter.
I'm sorry to drag you back for further questioning, Mr. de Winter.
Çok üzgünüm, bayım.
I am very sorry, sir.
Tabanca için üzgünüm bay Graham.
I'm sorry about the gun, Mr. Graham.
Bay Saunders, çok üzgünüm ama o sandalye ile fotoğraf çekemezsiniz.
Mr. Saunders, I'm very sorry, but you simply cannot take a picture with that chair in it.
Böyle erken saatte rahatsız ettiğim için üzgünüm Bay Newland ama sizi görmem gerekiyordu.
I'm sorry to disturb you so early, Mr. Newland... but I had to see you.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm Doktor, ancak Bay Talbot'u ve evdeki herkesi derhal görmeliyim.
I'm sorry to disturb you, Doctor, but I'd like to see Mr. Talbot and everybody else in the house at once.
Çok üzgünüm Bay Williams.
I'm awfully sorry, Mr. Williams.
Son derece üzgünüm, Bay Nugent.
Oh, I'm awfully sorry, Mr. Nugent.
Çok üzgünüm Bay Coombe.
I'm terribly sorry, Mr. Coombe.
Çok üzgünüm Bay Sproule.
I'm terribly sorry, Mr. Sproule.
Konuşmayacağınız için üzgünüm, bay Grayson.
I'm sorry you won't talk, Mr. Grayson.
Size yardım edemediğim için üzgünüm Bay Charles.
I'm sorry to disappoint you, Mr. Charles.
Oğlun için üzgünüm, Bay Barden.
I'm sorry about your son, Mr. Barden.
- Senin için çok üzgünüm Bay Dunson.
I'm sorry for you, Mr. Dunson.
Ooo, üzgünüm, Bay Enley şehir dışında.
I'M SORRY. MR. ENLEY'S OUT OF TOWN.
Bakın bayım, yarışlarda kaybettiğiniz için üzgünüm.
Look, Mister, I'm sorry you lost at the races.
Bu olay yeri röportajlarımıza ara vermek zorunda olduğumuz için üzgünüm ancak Bay Tatum'un, Leo'ya günün ilk ziyaretini yapmak üzere olduğunu görüyorum.
I'm sorry we have to interrupt these on-the-spot interviews... but I see it's almost time for Mr. Tatum to make his first visit of the day to Leo.
Çok üzgünüm, Bay Haines.
I'm very sorry, Mr. Haines.
Bay Jarrod, Çok üzgünüm.
Mr. Jarrod, I'm so sorry.
- Olur. - Afedersiniz bayım, üzgünüm.
- Oh, excuse me, old man.
Bakın, Bay Pa... Packard, üzgünüm ama birisi beni suçlamaya çalışıyor.
Look, Mr. Pa-Packard, I'm sorry, but somebody's trying to frame me.
Bay Graham, çok üzgünüm ama oğlunuz sizi görmek istemiyor.
Mr. Graham, I'm very sorry, but your son doesn't wish to see you.
Gerçekten çok üzgünüm Bay Graham.
I'm deeply sorry, Mr. Graham. Please.
Birkaç sarhoş zorbanın sizi bu şekilde karşılamasından dolayı gerçekten çok üzgünüm Bay Bonell.
Now, I'm sorry a bunch of drunken rowdies... had to be your welcoming party, Mr. Bonell.
Başınıza gelenlere üzgünüm, Bay Wallace.
I'm sorry for the inconvenience you have been caused, Mr. Wallace.
Çok üzgünüm, Bay Benedict.
I'm very sorry, Mr. Benedict.
Şey, sıkıntı verdiğim için çok üzgünüm, Bay Ahsley.
Well, I'm so sorry to be tiresome, Mr. Ashley.
Gerçekten üzgünüm, bayım.
I am truly sorry, senor.
Çok üzgünüm, Bay Bookman ama olmaz.
I'm terribly sorry, Mr. Bookman, But, no.
Bu sabah geciktiğim için gerçekten üzgünüm Bay Pennington.
I'm really sorry about the hold-up, Mr. Pennington.
Hayır, üzgünüm Bay Barrett.
No, I'm sorry, Mr. Barrett.
Bay Stroud, vaktinizi aldığım için çok üzgünüm.
Mr Stroud, I'm terribly sorry for taking so much of your time.
Her şey için çok üzgünüm Bay McNulty... ama burada bizim için önemli olan başvuranlara iş bulabilmektir.
I'm awfully sorry about the whole thing, Mr. McNulty... but our concern here is finding a job for the applicant.
Çok üzgünüm Bay Douglas.
Gosh, Mr Douglas, I'm sorry!
Çok üzgünüm ama seni burada tutmak zorunda kalacağım, bay Morlachi, ve senide, bay Lazzarini.
I'm very sorry but I'm going to have to keep you here, Mr Morlachi, and you too, Mr Lazzarini.
Bunu söyleyeceğim için çok üzgünüm canım, ancak Bay Pollock çok fakir.
I'm sorry to tell you this, my dear, but Mr. Pollock is as poor as a church mouse.
Bay Nordling, sizi rahatsız ettiğim için çok üzgünüm ama kocam Fresnes hapishanesinde.
Oh, Mr. Nordling, I'm terribly sorry to disturb you, but my husband is in the prison at Fresnes.
Sizin ve Bay Hendrix'in evine izinsiz girdiğim için son derece üzgünüm.
I'm sorry for intruding upon you and Mr. Hendrix...
Sizi kandırdığım için üzgünüm Bay Helm, ama belirtmeme izin verin...
I'm sorry I tricked you, Mr. helm, but may I point out...
bayım 4005
bayim 32
üzgünüm 13200
uzgunum 18
üzgün 54
üzgünsün 53
üzgünüm canım 24
üzgünüz 106
üzgünüm bebeğim 22
üzgünüm dostum 74
bayim 32
üzgünüm 13200
uzgunum 18
üzgün 54
üzgünsün 53
üzgünüm canım 24
üzgünüz 106
üzgünüm bebeğim 22
üzgünüm dostum 74
üzgünüm hayatım 23
üzgünüm geciktim 94
üzgün değilim 42
üzgünüm tatlım 60
üzgün mü 36
üzgünmüş 17
üzgün görünüyorsun 32
üzgünüm geç kaldım 20
üzgünüm çocuklar 38
üzgünüm hanımefendi 23
üzgünüm geciktim 94
üzgün değilim 42
üzgünüm tatlım 60
üzgün mü 36
üzgünmüş 17
üzgün görünüyorsun 32
üzgünüm geç kaldım 20
üzgünüm çocuklar 38
üzgünüm hanımefendi 23