Üzgünüm beyler перевод на английский
126 параллельный перевод
Size rahatsızlık verdiğim için üzgünüm beyler.
I'm sorry to bother you gentlemen.
Son derece üzgünüm beyler.
I'm extremely sorry gentlemen.
Size yardım edemediğim için üzgünüm beyler.
Oh, my. The minute those clever ones get away from name, rank and serial number...
- Rahatsızlık için üzgünüm beyler.
- I'm sorry if this inconveniences.
30 ton fiş, üzgünüm beyler, fakat hepsini kazanamazsınız.
Thirty miles of track, and I'm sorry, fellas, but you can't win them all.
Vallahi, üzgünüm beyler.
Well, I'm sorry, guys.
Peki, üzgünüm beyler fakat daha fazla bu cenaze partisinin bir parçası olamayacağım.
Well, I'm sorry, guys, but I cannot be a part of this funeral procession.
Geciktiği için üzgünüm beyler.
I'm sorry she's late, guys.
Sizi tekrar rahatsız ettiğim için üzgünüm beyler, ama... şimdi güvenliğe haber vereceğim Ama önce sormak istiyorum...
I'm sorry to disturb you again, gentlemen, but... I'll call security for this one.
Sohbetinizi böldüğüm için üzgünüm beyler.
Um, sorry - sorry to disturb you guys.
Tamam, üzgünüm beyler. Burası George üssü.
All right, sorry, folks.
Sizi hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm beyler ama sanırım beni bir dizi karakteriyle karıştırdınız.
Well, I'm sorry to disappoint you gentlemen, but you seem to have me confused with a character in a fictional show.
İzin akşamınızda sizleri rahatsız ettiğim için üzgünüm beyler. Ama zaman benden taraf değil ve bu cinayete karışan önemli biri var ki onu henüz bulamadım.
Sorry to interrupt you gentlemen on your night off, but time is not on my side, and there's someone critically involved in this murder who i have yet to meet.
- Beklettiğim için üzgünüm beyler, ama...
- Sorry to keep you guys waiting, but, uh -
Motorlarınız için üzgünüm beyler, bedava kahvelerinizin keyfini çıkarın.
Sorry about your hogs, fellas. Enjoy the free espressos.
Sizler adına üzgünüm beyler, zira benim mükemmel bir denge yeteneğim -
Unfortunately for you guys, I have the balance of a- -
Kestiğim için üzgünüm beyler ama Arthur, somonu servis etmelisin.
sorry to interrupt you guys, but, arthur, you have to plate the salmon.
Bu konuda cidden üzgünüm beyler, ama birini içeri almam gerekiyor.
I'm really sorry about this, guys, but i'm gonna have to take someone in.
Bu duruma düştüğünüz için, üzgünüm beyler.
I'm sorry you guysare in this position.
Teşekkürler, üzgünüm beyler.
Thank you. Sorry, gentlemen.
- Bunun için üzgünüm beyler.
- Sorry about that, lads.
Beyler, yoldaşlığımız böyle sonlandığı için çok üzgünüm.
Gentlemen, I am sorry that our comradeship must end in these unhappy circumstances.
Beyler, üzgünüm ama bu özel bir dövüş.
Gentlemen, if you please. This is a private fight.
- Beyler, üzgünüm ama imzalamıyorum.
- Gentlemen, I won't sign.
Beyler, üzgünüm
Gentlemen, I'm sorry
Beyler çok üzgünüm.
I say, I'm terribly sorry, gentlemen.
Oyununuzu böldüğüm için üzgünüm ama beyler, ülkem çağırdığında...
Hate to break up the game, fellas, but when my country calls...
Üzgünüm, üzgünüm, üzgünüm, üzgünüm, beyler.
Sorry, sorry, sorry, sorry, guys.
Böldüğüm için üzgünüm, beyler.
I'm sorry to disturb you, gentlemen.
Eğlencenizi kestiğim için üzgünüm, beyler ama uzun menzilli tarayıcılar....... ilginç bir şey algıladı.
Sorry to interrupt your fun, gentlemen, but long-range sensors have picked up something interesting.
Beyler, üzgünüm ama Cadıların Laneti iptal edildi.
Guys, I'm sorry, but the Halloween Haunt's been cancelled.
Beyler, üzgünüm ama Cadıların Laneti iptal edildi.
Uh, guys, I'm sorry, but the Halloween Haunt's been canceled.
Beyler, üzgünüm.
Gentlemen, I'm sorry.
- Hey, beyler, geciktiğim için üzgünüm.
- Hey, guys, sorry I'm late. - It's all right.
Bakın, üzgünüm beyler.
Look, I...
Hadi, beyler, üzgünüm.
Come on, you guys, I'm sorry.
Beyler, beklettiğim için üzgünüm.
Gentlemen, sorry to keep you waiting.
Beyler, gecikme için üzgünüm.
Gentlemen, I'm sorry for the delay.
Beyler, sizleri beklettiğim için çok üzgünüm.
Oh, gentlemen, I am so sorry to keep you waiting.
Evet, hevesinizi kırdığım için üzgünüm, beyler, ama işe yaramadı.
Yeah, sorry to rain on your parade, guys, but it didn't work.
Geciktiğim için üzgünüm, beyler.
Sorry I'm late, guys.
Beyler gerçekten üzgünüm ama takımdan ayrılmalıyım.
Guys I'm really sorry... -... but I gotta quit the team. - What are you talking about?
Sizi suçladığım için üzgünüm, beyler.
I'm sorry we suspected you guys.
Elimden gelenin en iyisini yaptım beyler, buranın evlerle doldurulmuş olduğunu nereden bileyim. Buraların zeki çocuğu olamadığım için üzgünüm.
I remembered the best I could, gents, but I didn't know this place would now be smothered in tract homes, so, you know, I'm sorry that I-I'm not rainman over here.
Son derece üzgünüm, beyler.
Terribly sorry, gentlemen.
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm, beyler.
I'm really sorry to bother you guys.
- Beyler, çok üzgünüm.
Oh, well, guys, I'm so sorry.
Bunun için üzgünüm, beyler.
Sorry about this, lads.
- Beyler, çok üzgünüm.
- Guys, I'm so sorry.
Beyler, gerçekten üzgünüm.
Guys, I'm really sorry.
Lütfen beyler, üzgünüm.
Please guys, sorry.
beyler 4544
üzgünüm 13200
uzgunum 18
üzgün 54
üzgünsün 53
üzgünüm canım 24
üzgünüz 106
üzgünüm bebeğim 22
üzgünüm dostum 74
üzgünüm hayatım 23
üzgünüm 13200
uzgunum 18
üzgün 54
üzgünsün 53
üzgünüm canım 24
üzgünüz 106
üzgünüm bebeğim 22
üzgünüm dostum 74
üzgünüm hayatım 23
üzgünüm geciktim 94
üzgün değilim 42
üzgünüm tatlım 60
üzgünmüş 17
üzgün mü 36
üzgün görünüyorsun 32
üzgünüm çocuklar 38
üzgünüm hanımefendi 23
üzgünüm geç kaldım 20
üzgünüm ama 71
üzgün değilim 42
üzgünüm tatlım 60
üzgünmüş 17
üzgün mü 36
üzgün görünüyorsun 32
üzgünüm çocuklar 38
üzgünüm hanımefendi 23
üzgünüm geç kaldım 20
üzgünüm ama 71