Üzgünüm dedim перевод на английский
72 параллельный перевод
- Sana üzgünüm dedim ya!
I said I was sorry!
Bak, üzgünüm dedim.
Look, I said I was sorry.
Sana üzgünüm dedim.
I said, I'm sorry.
Özür diledim, üzgünüm dedim.
Look, I apologized, I said I was sorry.
- Ben üzgünüm dedim.
- l said, I'm sorry.
Ben daha fazla dans etmediği için üzgünüm dedim.
Yeah, yeah. I'm just sorry he's not dancing more.
Dinle, üzgünüm dedim ya.
Listen, I said I'm sorry.
- Geç kaldığım için üzgünüm dedim.
- I said I was sorry for being late.
- Sana üzgünüm dedim, kahretsin!
- I said I'm sorry, damn it!
- ve bende üzgünüm dedim.
- And I said I was sorry.
Tamam biliyorum ahşap eşya dükkanında problemlerimiz vardı... Yüzlerce kez üzgünüm dedim, baharatlıkların için.
Okay, I know we had our problems in wood shop... but for the hundredth time, I'm sorry I sat on your spice rack.
Bak, üzgünüm dedim.
Look I said sorry!
Ve ben üzgünüm dedim.
And I said I'm sorry.
Sanırım iki kere üzgünüm dedim.
I said I'm sorry I think twice.
Jesse, üzgünüm dedim ya.
Jesse, I said I was sorry.
Phil, sana üzgünüm dedim.
Phil, I said I was sorry.
Bak, üzgünüm dedim.
I took it, and I said I was sorry.
Arkadaşım, sana üzgünüm dedim ya.
My friend, I already said I'm sorry.
Tamam, üzgünüm dedim.
Okay, I said I was sorry.
# Sevgilinin boktan gitarını kırdığım için üzgünüm dedim #
* I said I'm sorry * That I broke your boyfriend's shitty guitar
... kırdığım için üzgünüm dedim # Boktan sevgilinin gitarını #
*... your shitty boyfriend's guitar * I said I'm sorry that I broke...
Merhaba, üzgünüm dedim!
Hello, I said I'm sorry!
Bu yüzden şimdiden üzgünüm dedim.
That's why I said sorry in advance.
Sana bugün üzgünüm dedim ya.
I told you, I'm very upset today.
Çok üzgünüm Bizim çaylak askerimiz yok dedim.
I says, "I'm surely sorry we ain't got no greens."
Adama sarılıp, "Dostum gerçekten çok üzgünüm" dedim.
I'm really sorry. "
Bebeği uyandırdığıma üzgünüm, dedim.
No, I said I'm sorry I woke the baby.
Sunny, Lambda'lara böyle davrandığım için üzgünüm. Onları dışarı çıkarıp eğlendirebilirsiniz dedim.
Sunny, I just feel terrible about the way I treated the Tri-Lambs, and I thought maybe you guys could take'em out and, I don't know, show'em a good time.
Martha, üzgünüm, dedim.
Martha, I'm sorry.
Bak, bu şekilde ortaya çıktığı için üzgünüm, ama ona da sabah söyledim. Dedim ki ; "Sağol"
Now, I'm sorry it had to come out like this, but I told her this morning, I said, " thanks a lot.
Disneyland dediğimi duyduysan üzgünüm ama ben belirgin bir şekilde askeri okul dedim.
Well, I'm sorry if you heard "Disneyland" but I distinctly said, "military school."
— Ah, üzgünüm. Ben ne dedim?
- I'm sorry.
"Ağzın için üzgünüm" mü dedim?
Sorry about your mouth?
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm ama sadece geçiyordum ve iki dakikalığına gireyim dedim.
I'm sorry to bother you, but I was just passing by And I thought I might pop in.
Dedim ki : "O halde üzgünüm ama size yardım edemem."
And I say, "Then I'm sorry, I can't help you."
- Sana ve hayatına işe yaramaz dedim, gerçekten üzgünüm.
I called you and your life worthless. For that I am truly sorry.
Ben de ona, üzgünüm sizi tanımıyorum dedim ve o da bize beni tanımak istemezsin dedi.
And so I said to him, "Look, I'm sorry, but...." That I didn't know him. And he says :
Gerçek bir "üzgünüm" e ne dersin dedim?
I said, how about a real " "sorry" "? .
Çok geç oldu bunun için üzgünüm ama yarın geri gideceğinizi bildiğimden gelip bir uğrayayım dedim.
I'm sorry it's so late, but I knew you were flying back tomorrow so I thought I'd take a chance and come by.
"Önemi var mı bilmem ama üzgünüm" dedim.
I said for what it's worth, I'm sorry...
"Gerçekten üzgünüm ama yapamayacağım, benim bir erkek arkadaşım var" dedim.
"I'm really sorry but I have a boyfriend. I can't do this."
Tabi, üzgünüm. Az önce dava ile ilgili konuşmak istemediğini söyledin. Ben de sana günümden bahsedeyim dedim
You just said you didn't wanna talk about the deposition, so I was just trying to tell you about my day.
- Dedim ki ; program için üzgünüm.
- I said, I'm sorry about that, the show.
- Yanlış anlama dedim.. anlasan da üzgünüm
I said no offense, but if you're a little offended, I'm sorry, Kell because...
Bu yüzden hayır dedim. Wren için çok üzgünüm, Melissa.
I'm really sorry about Wren, Melissa.
Uyandırdığım için üzgünüm. Ama bilmek istersin dedim.
Sorry to wake you, but I thought you'd want to know.
Dedim ya. Her şey için üzgünüm.
I told you for everything.
Evet.. bana da söyledi.. üzgünüm evde kim olacaktı ki dedim
yeah, he told me that, and i was like, "i'm sorry. who's the one living at home with his mother, unemployed?"
Ben dedim ne üzgünüm.
I'm sorry about what I said.
- Söz vermiştin. Özür dilerim dedim ve üzgünüm.
I said I was sorry, and I am.
Böldüğüm için üzgünüm ama bilmek istersiniz dedim.
I'm so sorry, but I thought you might want to know.
dedim 2548
dedim ki 533
dedim sana 45
dedim ya 211
dedim mi 23
üzgünüm 13200
uzgunum 18
üzgün 54
üzgünsün 53
üzgünüm canım 24
dedim ki 533
dedim sana 45
dedim ya 211
dedim mi 23
üzgünüm 13200
uzgunum 18
üzgün 54
üzgünsün 53
üzgünüm canım 24
üzgünüz 106
üzgünüm bebeğim 22
üzgünüm dostum 74
üzgünüm hayatım 23
üzgünüm geciktim 94
üzgün değilim 42
üzgünüm tatlım 60
üzgün mü 36
üzgünmüş 17
üzgün görünüyorsun 32
üzgünüm bebeğim 22
üzgünüm dostum 74
üzgünüm hayatım 23
üzgünüm geciktim 94
üzgün değilim 42
üzgünüm tatlım 60
üzgün mü 36
üzgünmüş 17
üzgün görünüyorsun 32