Arkadaşları перевод на испанский
58,482 параллельный перевод
Ben sadece arkadaşlarımı bu kadar rahatsız hissettirmenden bıktım usandım.
Realmente me enferma que hagas que mis amigos se sientan incómodos.
Sonra cep telefonu aldım ve sahile benden önce giden arkadaşlarımı aradım. Onlara sorabiliyordum fakat onlarda cevaplamayı bırakmaya başladı.
Y luego conseguí un móvil, y podría llamar a mis amigos que ya estaban afuera... en la playa antes que yo, y podría preguntarles, pero ellos también dejaron de contestar sus teléfonos.
İş arkadaşların, hatta kampüsün diğer ucunda bile olanlar zaten seni böyle tanıyor.
Así es como tus compañeros de trabajo, incluso los que están en el otro lado del Campus, saben quién eres.
Dünyanın heryerinden arkadaşlarım var.
Tengo amigos en todo el mundo.
Bunlar arkadaşlarım.
Estos son mis amigos.
Duş alabilmem için arkadaşlarımın güzel bir düzeni var orada.
Mis amigos me han hecho un arreglo para que me pueda duchar aquí.
O bardaki haddini bilmez, aşağılık, denyo arkadaşlarınla mı?
¿ Con tus amigos gilipollas y arrogantes del bar?
En iyi arkadaşlarımla birlikte!
¡ Con mis mejores amigos!
Arkadaşlarım nerede?
¿ Dónde están mis amigos?
O şimdi Londra'da arkadaşlarıyla.
Está en Londres con amigos.
Bundan arkadaşlarına bahsetme.
No les menciones esto a tus amigos.
Ama arkadaşların olmasını isterdi.
Pero te diré que, ella habría querido que tuvieras amigos.
Arkadaşları olsun oynasın mutlu olsun istedi.
Ella quería que tuviera amigos... Y jugar... Y ser feliz.
Günaydın arkadaşlarım,
Buenos días, mis amigo.
Ve iş arkadaşlarım bana baktıklarında ne görürler, merak ederim.
Y me pregunto, cuando me ven, qué piensan mis colegas de mí.
Biliyorum, arkadaşlarınla gitmemen zor.
Sé que es duro no ir con tus amigas.
Bu kontratı al ve arkadaşlarına göster, o zaman anlayacaksın.
Toma este contrato, muéstraselo a tus amigos y verás.
Pis arkadaşlarını getirdiler.
Llevaron a sus amiguitos sucios.
Bütün arkadaşlarını tanırdım.
Antes conocía a todos tus amigos.
Gözü pek davranışlarıyla rehinelerin ve ekip arkadaşlarının hayatını kurtarmıştır.
Sus valientes actos salvaron la vida de rehenes y compañeros.
Arkadaşların yeri belirledi mi?
¿ Tus amigos fijaron el lugar?
Oradaki arkadaşlarım sen ve Monica ile çok güzel ilgilenirler.
Mis amigos ahí se encargarán de ti y Mónica muy bien.
Ben ve arkadaşlarımın yaptığı teklif ortadan kalkacak.
Cualquier oferta que estemos dispuestos a hacer, desaparece.
Arkadaşlarına hasta olduğunu söyleyip benimle gelerek her şeyi duymaya ne dersin?
¿ Por qué no le dices a tus amigos que estás enferma, me acompañas y te lo cuento todo?
Arkadaşlarına Nootka Boğazı satılık değil demiştim.
Les he dicho a tus amigos... que el Estrecho de Nootka no está en venta.
Ayrıca arkadaşlarımın içinde bana el kaldırıyorsun!
¡ Y me pones la mano encima con los de mi clase!
O yüzden koşup kalbini neredeyse kaybetmek üzere olduğunu arkadaşlarına da söyle.
Así que corre y diles a tus amigos cómo casi pierdes el corazón.
Arkadaşlarımla sürerdim.
Andaba con mis amigos.
Siz gidip arkadaşlarını öldürüyorsunuz.
Uds. van y matan a su amigo.
Poker arkadaşlarına bunu ispiyonlayamazsın.
No puedes ir de bocón... con tus malditos amigos de póquer.
Çünkü okulda arkadaşlarımızı incitmeyiz, değil mi?
Porque a nuestros amigos del colegio no se les pega, ¿ no?
Dışarı çıkıp arkadaşlarıyla tüttürse daha mı iyi?
¿ Qué, preferirías que Abby saliera con sus amigos, fumando porros?
Arkadaşlarının hepsini görmek için sabırsızlanıyorum.
Quiero conocer a la nueva amiga de Hugo.
Çıkmana izin vereceğiz ama arkadaşlarımızı nasıl geri getireceğimizi söyleyeceksin.
Lo dejaremos salir si nos dice cómo recuperar a nuestros amigos.
Arkadaşlarım için geliyorum.
Voy a ir por mis amigos.
Duvarda hiçbir takdirname yok, arkadaşlarıyla balıkta çekilmiş fotoğraf da yok.
Ninguna condecoración en la pared, ninguna foto de él y de sus amigos.
Tüm arkadaşların evli ve bir aile kuruyor.
Todas tus amigas están casadas y formando sus familias.
Galiba beni yakalamak için arkadaşlarınıda yanına getirdin.
Supongo que has traído a tus amigos para cogerme.
Partiden keyif aldığını biliyorum. Ama heyecanının çabucak geçtiğini kabul etmelisin. Chloe ve diğer samimi arkadaşları partiye gelmediler diye.
Sé que disfrutó de su fiesta, pero tienes que admitir que su excitación parecía moderada y fue porque Chloe y un par de sus otros amigos favoritos no estaban allí.
Arkadaşları arasında hakir görülmek boğazlanmaktan daha feci psikoloji sorunlar yaratır.
Y un desprecio social podría causar más daño psicológico que un estrangulamiento.
Arkadaşlarımı bıraktım.
Dejé a mis amigos.
- Arkadaşlar çok tatlısınız.
Chicas, son tan bonitas.
Eğer tek bir - - tamam, arkadaşlar.
O pides prestado un Prius... De acuerdo, chicos.
Arkadaşlar?
¿ Chicos?
Arkadaşlar, bu benimdi.
Chicos, esto era mío.
Salak arkadaşlar mı?
¿ Amigos idiotas?
Lütfen çok ama çok sabit durun arkadaşlar.
Quédense muy quietos, amigos.
- Yeni arkadaşlar buldum.
- He hecho amigos.
Arkadaşlar mı buldun?
¿ Has hecho amigos?
Şimdiden arkadaşlar mı buldun?
¿ Ya has hecho amigos?
Yangın söndürme tüpleriyle bir sorunumuz var arkadaşlar.
Tenemos un problema con los extintores de incendios.
arkadaşlarım 129
arkadaşlarını 16
arkadaşların 36
arkadaşlarım var 23
arkadaşların mı 37
arkadaşların nerede 19
arkadaşım 498
arkady 17
arkadaşlar 784
arkadaş 286
arkadaşlarını 16
arkadaşların 36
arkadaşlarım var 23
arkadaşların mı 37
arkadaşların nerede 19
arkadaşım 498
arkady 17
arkadaşlar 784
arkadaş 286
arkadaş olalım 17
arkadaşın 91
arkadaşlık 38
arkadaşımız 19
arkadaşımdı 18
arkadaş ister misin 22
arkadaşız 60
arkada 129
arkadaş mıyız 22
arkadan 28
arkadaşın 91
arkadaşlık 38
arkadaşımız 19
arkadaşımdı 18
arkadaş ister misin 22
arkadaşız 60
arkada 129
arkadaş mıyız 22
arkadan 28