Bu olur перевод на испанский
24,793 параллельный перевод
Bu koşullar altında ben bile bir şey düşünemiyorum. Herhalde senin yeni işin bu olur.
No puedo pensar en ninguna serie de circunstancias en las cuales eso pudiera ser asunto tuyo.
Ancak bir dana bana öyle saldırırsan yapacağım tam da bu olur.
Y si me atacas otra vez, eso es exactamente lo que voy a hacer.
Bu olur.
Eso sucede.
Bu durumda ihtimaller ne olur?
¿ Cuáles son las probabilidades de eso?
Ve bu durumda ihtimaller ne olur?
¿ Y cuáles son las probabilidades de eso?
Eğer bu adamı bulacaksam bu ancak sen onun hakkında bildiğin her şeyi anlatırsan olur.
Si voy a encontrar a este sujeto, será porque me dirás todo lo que sabes sobre él.
Belki bu yardımcı olur.
¿ Sabes qué? Quizá esto te ayude.
Samimiyetle bana olan ilginizden dolayı teşekkür ederim ve karşı teklifimin şartlarını kabul ederseniz sanırım bu iş olur.
Agradezco su interés en mí, sinceramente, y... si está dispuesto a aceptar las condiciones de mi contrapropuesta, creo que podemos cerrar esto.
Bak bu ev için güzel güzel olur, arka bahçede.
Bien, esta, me gusta para la casa. - En el patio trasero.
Bu kısmı es geçsek nasıl olur?
¿ Qué les parece si dejamos esa parte fuera de la lista?
'Çünkü bu gelecekte olur.
Porque es el futuro.
Eğer demezlerse yalnızca, babası demir bir şapka taktığı için başta olan demir şapkalı bir adamdan ibaret olur. Düşününce bu da oldukça saçma aslında.
Y que si decíamos que no, entonces, solo sería un tío con sombrero de metal que solo ostenta el cargo porque su padre usó un sombrero de metal antes que él, lo cual es una locura si lo piensas.
Bu nasıl olur?
¿ Cómo?
Konuşursam doğruları anlatırım. Eğer bunu yaparsam, bu ölüm fermanım olur.
De que yo hable, que diga la verdad... y si lo hago, será mi sentencia de muerte.
Bu yüzden aklımda bir şey var. Daha çok sonsuz bir fidye daha ikna edici olur.
Por eso tengo algo en mente que es infinitamente más convincente que el rescate.
- Bu harika olur.
Eso sería maravilloso.
Bu Lobos için kötü olabilir. Ama senin için daha da kötü olur.
Eso podría ser malo para Lobos pero peor para ti.
Bu gemiyi New York'a düşürsen ne olur?
Y si dejas caer la nave en Nueva York, ¿ qué ocurriría?
Ama yine de bunu yapmani isteyecegim yoksa tum bu insanlar olur.
Pero aun así, voy a necesitar que lo hagas o toda esta gente morirá.
Bu özür notu ve Bay Das'ın durumu Vikram'ın olur olmaz şeylere sinirlenip, silahını çektiğinin net kanıtıdır.
Esta nota de disculpa y la declaración del Sr. Das demuestra Que Vikram perdía la cabeza y se enfurecía por cosas triviales Y siempre desenfundaba su arma
Görünüşümün iyi olmasının seni koridordan yürüteceğini umardım ama bu da olur, sorun değil.
Esperaba que fuera mi buen aspecto robusto... lo que te atrajo hacia el altar, pero, me quedaré con eso.
Çok mu aşırı olur bu?
¿ Eso es demasiado?
Ve tabii ki bu da burada olur çünkü bu başıma gelen 17. en kötü şey!
¡ Y claro que pasa aquí, porque es lo décimo séptimo peor que me ha pasado nunca!
Bu... bu harika olur.
Eso... sería genial.
Evet, bu iyi olur.
Sí, está bien. Bueno.
Bu harika olur, çünkü bence birlikte olan bir aile olmak muhtemelen herhangi bir ilaçtan çok daha iyileştiricidir.
Eso sería genial porque creo que... estar juntos como familia es tal vez la mejor medicina de todas.
Sona kalan bu gece üstte olur. Oh!
A la última en entrar le toca encima.
Ve bu davayı açan her kimse.. ... senin Mike'ın tutuklandığı gün.. ... ayrıldığını öğrenirse,... biz de kendimizi teslim etsek iyi olur.
Y si quien sea que lleve este caso se entera de que renunciaste la misma noche que arrestaron a Mike, entonces podríamos entregarnos todos.
Email yanınızda mı diye sorardım, Bayan Gibbs sizi yalancı konumuna düşürmek istemiyorum, bu yüzden görsek iyi olur. Bu Harvard'ın fakülte adresinden gelmiş.
Le preguntaría si tiene ese email, Srta. Gibbs, pero no quiero ponerla en la posición de tener que mentirme, así que déjeme verlo.
Bu bir başka entrika olmasa iyi olur, Jack.
Más vale que no sea otra de tus estrategias, Jack.
Benimle bu ses tonuyla konuşuyorsan önemli bir şey olsa iyi olur.
Más vale que sea importante si estás usando ese tonito conmigo.
Eğer bu avukatının ilk gelmeyişiyse direk olarak erteleme hakkın olur.
Y tienes derecho a una de manera automática si esta es la primera vez que tu abogado no se presenta.
- Tony haftaya bu sıralar dönmüş olur.
Tendremos de vuelta a Tony la semana que viene.
Aslında Mozart'ın bu şarkıyı bestelerken amacının zihinsel becerilerini geliştirmek olduğu söyleniyor ve ayrıca bebeklerin anne karnında öğrenmeye başladığını da söylüyorlar ileride Harvard'a gider belli mi olur.
Lo sé, todo el concepto de que Mozart mejora las facultades cognitivas, es un mito, pero dicen que los bebés empiezan a aprender en el vientre materno, así que, por si acaso le ayuda a entrar en Harvard...
- Bana nasıl olur da bu soruyu sorarsınız?
¿ Cómo es posible que precisamente tú me hagas esa pregunta?
Bu çok saygısızca olur.
Eso... eso sería una violación.
Eğer dışarı çıkacaksak, bu ön kapıdan olur.
Si conseguimos salir, será por delante.
Su bu gece ısınmış olur mu?
¿ Crees que esta noche tendremos agua caliente?
Dama oyununda rakibin taşını yemek için bir taktik vardır. Bir taşını feda ederek rakibini tek bir yönde ilerlemeye zorlarsın bu arada senin taşların çifte atlama için hazır bekliyor olur.
Pero una táctica que apareció naturalmente fue el concepto de captura forzosa... sacrificar una dama para obligar a tu enemigo a ir en una dirección mientras tus fuerzas están al acecho para el doble salto exquisitamente satisfactorio.
O zaman bu geceki şeye hazırlansak iyi olur.
Entonces será mejor que me prepare para ir a esta cosa esta noche.
Ben buna dedim, "Çık bir bak" diye bu da bana, "Karı koca arasında olur böyle kavgalar" dedi.
Le dije que subiera y comprobara. Dijo que las parejas pelean todo el tiempo.
Arkadaşlar, bu yükseklikten düşersek ne olur sizce?
Chicos, ¿ qué creen que pasaría si cayeran de esta altura?
Balık mahremiyetinin ihlali olur bu.
Es como una violación a la privacidad de los peces.
Onu itiraf etmeden gönderirsek bu... Bu senin şeffaflığına mani olur.
Si la corremos sin que se alivie, eso... eso podría impedir tu claridad.
Bu, kimliğimize yapılan en büyük tehdit olur.
Es la peor amenaza para nosotros.
Bu şey ciddi olsa iyi olur.
Mejor que esto sea amor de verdad.
Bu küçük kübik şeyler ufak bir EMP etkisi yaratabilir ve bu da karanlığa neden olur.
Exacto. Esos minisatélites cúbicos pueden acercarse lo suficiente para generar un minipulso electromagnético que causaría una desconexión total.
Bu yardımcı olur.
Pues bien, eso ayuda.
Bu harika olur.
Eso sería genial.
Evet, evet, bu iyi olur.
Sí, eso está bien.
Ve onun cinayetini açığa çıkaran karakolun Başkomiseri olarak, oradan bulunmazsam bu biraz garip olur.
Y como Capitán del equipo que resolvió el caso, debo asistir.
olurdu 43
ölürsünüz 19
olur mu öyle şey 39
ölürsem 25
olursa 17
olur efendim 53
olur mu hiç 40
olur biter 25
ölürse 17
ölürüm daha iyi 51
ölürsünüz 19
olur mu öyle şey 39
ölürsem 25
olursa 17
olur efendim 53
olur mu hiç 40
olur biter 25
ölürse 17
ölürüm daha iyi 51
olur tabii 48
olur böyle şeyler 121
ölürler 26
olur şey değil 105
bu olabilir 58
bu olsun 16
bu olmayacak 50
bu olmaz 67
bu olacak 24
bu olay 48
olur böyle şeyler 121
ölürler 26
olur şey değil 105
bu olabilir 58
bu olsun 16
bu olmayacak 50
bu olmaz 67
bu olacak 24
bu olay 48
bu olamaz 268
bu olayda 16
bu oldu 16
bu olabilir mi 19
bu olmamalıydı 17
bu olağanüstü 52
bu olmalı 51
bu olduğunda 20
bu olanaksız 43
bu olayda 16
bu oldu 16
bu olabilir mi 19
bu olmamalıydı 17
bu olağanüstü 52
bu olmalı 51
bu olduğunda 20
bu olanaksız 43