Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ B ] / Bunu yapmak zorundasın

Bunu yapmak zorundasın перевод на испанский

314 параллельный перевод
Bunu yapmak zorundasın.
¡ Más te vale que lo pienses mejor!
Sonuna dek dinlemelisin, Catherine. Bunu yapmak zorundasın.
Tienes que escucharme, Catherine.
- Doğru. Bunu yapmak zorundasın.
¡ Debes hacerlo, Kathy!
Eşinizin sağlığı için Bay Crabtree, Bence bunu yapmak zorundasınız.
Por la salud de su esposa, Sr. Crabtree, creo que debe hacerlo.
Bunu yapmak zorundasınız, size yalvarırım.
Tiene que hacerlo. Por favor.
Festival ziyaretçisi olsanız bile bunu yapmak zorundasınız.
Debe hacerlo, aunque sea un visitante del Festival.
Neden bunu yapmak zorundasın?
¿ Porque estará el aquí?
Stevie, bunu yapmak zorundasın.
Stevie, tienes que hacerlo.
tamam! bunu yapmak zorundasın.
Tienes que hacer esto.
- Bunu yapmak zorundasın.
- Tienes que hacerlo.
Bunu yapmak zorundasın.
Sólo debes hacerlo.
Bu tek yolu bunu yapmak zorundasın.
Es el único modo. Tiene que hacerlo.
Bunu yapmak zorundasın Pat.
Sí, lo tienes que hacer Pat.
- Bunu yapmak zorundasın.
Tienes que hacerlo.
Terapistinin söylediğini biliyorsun, bunu yapmak zorundasın.
El terapeuta ha dicho que tenías que hacer esto.
Bunu yapmak zorundasın Gerardo. Onu ikna etmelisin.
Tienes que hacerlo, Gerardo, tienes que convencerle.
- Bunu yapmak zorundasın.
No te atrevas a echarlo todo a perder.
- Bunu yapmak zorundasın değil mi?
- Tenías que hacerlo, ¿ no es cierto?
Bunu yapmak zorundasın Jim. Yoksa işini bitiririm.
Sólo vete con el jodido viento, Jim o deberte matarte a tí también.
Son kez de olsa bunu yapmak zorundasınız.
Es la última vez que tienen que hacerlo.
Bunu yapmak zorundasın!
¡ No, no! ¡ Debes hacerlo!
Bunu yapmak zorundasınız.
Debes deshacer esto.
Bunu yapmak zorundasın.
Debe hacerlo.
Bunu yapmak zorundasın bunu.
¡ Escúchalo!
O yüzden, bunu yapmak zorundasın.
- Sé que puedes. - Así que tendrás que hacerlo tú.
- Bunu yapmak zorundasın Evan.
Ya no soy el mismo.
Bunu yapmak zorundasın eğer bunu yapmazsan bizim dostumuz olamazsın, Sen ittifakına ve Sovyetler Birliğine ihanet ediyorsun.
Tienen que hacerlo y si no lo hacen ustedes no son nuestros amigos estarían traicionando a la Unión, a la Unión Soviética y demás.
Bunu yapmak zorundasın.
Debes hacerlo.
Beyler bunu yapmak zorundasınız.
sé que este es su trabajo.
Bunu yapmak zorundasın.
Tienes que hacerlo.
Bunu yapmak zorundasın Clark!
no Io eches a perder.
Sen niye bunu yapmak zorundasın?
Hijo.
Bunu yapmak zorundasın.
Sólo hay una cosa que debes hacer.
Bunu şimdi yapmak zorundasınız.
Tienes que hacerlo ahora.
Bunu tek başına yapmak zorundasın.
Tendrás que hacer esto tú sola.
Bunu benim için yapmak zorundasınız bayım.
Tiene que hacer esto por mí, señor.
Bir görev için ayrılmak zorundayım. Korkarım bunu bensiz yapmak zorundasın.
Tengo que partir en una misión, tendrás que hacerlo sin mí.
Bunu yapmak zorundasın, ama güçlü olman gerekiyor.
Es muy vulnerable.
Bunu yapmak zorundasın, ama güçlü olman gerekiyor.
Pero debes ser fuerte.
Bunu da yapmak zorundasın?
¿ Tenías que hacer eso también?
- Bunu küçük birşeyle yapmak zorundasın...
- Tienes que hacerlo con un poco de...
Ücretini hotel faturasına eklerim... - ama bahşiş vermek zorundasınız ve bunu nakit olarak yapmak zorundasınız. - Dougie.
Puede cargar su masaje en la cuenta del hotel... pero la propina debe ser en efectivo directamente a él.
Bunu anlamak istiyor san yapmak zorundasın dostum.
Si quieres saber, tienes que hacerlo, hijo.
- Bunu şimdi yapmak zorundasın.
- Debe hacerlo ahora.
Shizuku, bunu illaki şimdi mi yapmak zorundasın?
Hija, ¿ es algo que tengas que hacer por fuerza?
Bunu neden yapmak zorundasın?
¿ Por qué tienes que hacer eso?
Neden bunu yapmak zorundasın?
Para recuperar la revolución...
O zaman bunu pisliğin içinde yapmak zorundasın.
¡ Entonces tendrás que hacerlo en esa porquería!
Eğer bunu yapmaya devam edeceksen, Bunu bensiz yapmak zorundasın.
Si tienes que hacer esto, hazlo solo.
Bunu kendin yapmak zorundasın.
Hazlo tú mismo.
Mağaradan çıkmak istiyorsan bunu eski usul yapmak zorundasın.
Si quieres salir de la cueva, vas a tener que hacerlo a la antigua.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]