Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ D ] / Demek

Demek перевод на испанский

192,001 параллельный перевод
Bu ne demek, biliyor musunuz?
¿ Sabe qué significa eso?
- Başlarında kimse olmayışı mı demek?
- ¿ Sin vigilancia?
"Ik" ne demek, bilmiyorum ama aileniz hakkında bir şey öğrenmek istiyorsanız...
No entiendo qué significa "ac", pero si quieren saber sobre sus padres, ellos...
Tomruk gününden kaçıyorsunuz demek.
Intentan escabullirse del día de troncos, ¿ no?
O ne demek be öyle?
¿ Qué diablos significa eso?
Demek seni başından savdı. ... ölüme terk etti, artık sen de Tanık'ı istiyorsun.
Así que... te hicieron a un lado, te dieron por muerta y ahora quieres al Testigo.
- Bu savaş demek.
¡ Esto es la guerra!
- Bunun senin için ne demek olduğunu biliyor musun?
¿ Cómo sabes que dejaron esto para ti? Lo sé.
Ne demek istiyorsunuz Bayan Goines?
¿ Cuál es su punto, Srta. Goines?
Benim gibi birinin burada olmasının ne demek olduğunu bilemezsin.
No tienes idea de lo que es para mí aquí.
Sadece demek istiyorum ki senin gibi bir kadının... kendini asla her şeyden daha az hissedemeyeceği
Sólo digo que hay otros lugares donde... donde nunca se hizo una mujer como usted
Demek istediğim eğer Varfarin'i denemekten emin olsaydım, anevrizma için eşit bir tepkiye neden olurdu.
Lo que quiero decir es que estaba seguro si tuviera probado la warfarina, sería provocado una reacción igual a un aneurisma.
Bu ne demek oluyor?
¿ Qué significa?
Ne demek gitti?
Explícate.
Ne demek istiyorsun?
¿ Qué quieres decir?
İnsan olmanın ne demek olduğunu hatırlamıyorum bile.
Apenas puedo recordar cómo era ser humana.
Grupta beyin fırtınası yok demek.
¿ No se os ocurre nada?
Major Lilywhite demek istiyorum...
Quiero decir... Major Lilywhite.
Bu ne demek oluyor?
¿ Qué narices significa eso?
Ne demek bu?
¿ Qué significa eso?
Seni yönlendirmek, eğitmek için yapmam gereken şeyleri yapamıyorum demek.
Significa que no puedo hacer lo que necesito hacer para orientarte, para entrenarte.
Vapor derken ne demek istemiştin?
¿ Qué querías decir con "el vapor"?
- Konuşabiliyorsun demek.
Así que puedes hablar.
Demek istediğim şimdi, bugün o gün olabilir.
Quiero decir, ahora, hoy puede ser el día.
"Zavallı Beyaz Oğlan" demek.
Quiere decir "patético chico blanco".
Dr. Avery'nin demek istediği- -
Escuchad, lo que el Dr. Avery quiere decir es que...
Bir fikrim var demek istiyorum.
Que tengo una idea es lo que quiero decir.
Geri geldin demek.
Hola, has vuelto.
Demek istediğim- -
Quiero decir...
Ne demek istiyorsun?
- ¿ Qué quieres decir?
Sarah, çok üzgünüm. Öyle demek istememiştim...
Sarah, lo siento mucho, no era mi intención.
Bu çok fazla aşı demek.
Esas son muchas inoculaciones.
- Bu ne demek? - Kapa çeneni.
- ¿ Qué significa?
Ben... demek istiyorum ki, Daha önce pizza servis ettim.
He... he entregado demasiadas pizzas.
Demek istediğim, hepsi bu.
Y eso es todo, ya sabes, es todo.
Demek istediğim, çok uluslu tuhaf biri gibi başladın. Ve sonra bundan saptın. Yani, söyle bana dostum...
Es decir, empezaste como ese cosmopolita raro, y luego te volviste... tú dime, amigo, ¿ un padre sureño?
Demek ki ifade veriyor.
Significa que está dando testimonio.
Demek ki mahkemede. Anlaşmayı kabul etmedi ve hapiste değil. En azından şimdilik.
Y eso significa que está en el juzgado, y no se declaró culpable y no está en prisión... al menos, todavía no.
Demek ki Alex anlaşmayı kabul etti. Demek ki Alex hapiste.
Lo que significa que Alex ha aceptado la declaración de culpabilidad, lo que significa que Alex está en prisión.
- Demek istediği- -
- Lo sé. - Pero creo que ella quiere decir...
Demek buradasın.
Ahí está.
Bey demek istedim.
Él, quiero decir.
Demek bu bir isyan.
Entonces, esto es un motín.
Minnick'in arabası burada. Demek ki kovulmamış.
Bueno, el coche de Minnick está aquí, así que eso significa que obviamente no la despidieron.
Ünlü Jackson Avery sensin demek.
Tú eres el famoso Jackson Avery.
Buradasın demek.
Oh. Eres tú.
Ben buraya geldiğimden beri Webber program demek.
Webber ha sido el programa desde que estoy aquí. ¿ En serio, Karev?
Bacağını kaybedecek demek.
Va a perder la pierna, ¿ no?
O zaman konuşabiliriz demek ki.
Entonces... Ahora supongo que podemos hablar de esto.
Ne demek istiyorsun?
¿ A qué te refieres?
Demek istediğim...
Quiero decir...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]