Ne sözü перевод на испанский
290 параллельный перевод
- Ne sözü?
- ¿ Qué promesa?
Ne sözü? Duocane etkisini gösterince yapacaklarımı?
Encadenarte si los efectos del duocano afectaban tu mente.
Sözler mi? Ne sözü?
¿ Qué palabras?
- Sen ne sözü istiyorsun?
¿ Qué promesa pides?
- Sana söz veriyorum ama sen de bana söz verecek misin? - Ne sözü?
- Si te doy mi palabra, ¿ me darás la tuya?
Ne sözü?
¿ qué promesa?
- Ne sözü vermiş?
- ¿ Qué les prometió?
- Ne sözü?
- ¿ Qué palabra?
Ne sözü?
¿ Qué palabra?
- Ne sözü, C. P?
- ¿ Qué prometí, C.P.?
Ne sözü?
¿ Qué promesa?
Ne sözü vermişim?
¿ Qué he prometido?
Ona ne sözü veriyoruz.
¿ Qué le hemos prometido?
- Ne sözü?
¿ Qué palabra?
Ne sözü?
¿ Que?
Sen ona ne sözü verdin?
¿ Qué le prometiste?
Ne sözü?
¿ Entender qué?
- Ne sözü?
- ¿ Cuál?
Ne uyarı, ne mahkeme. Sadece bir tüccarın sözü ve hapistesin.
Si lo dicen los comerciantes los encierran.
İşe alınan katilin sözü ne oldu?
¿ Y la palabra del matón que contrataste?
Niye, ne konuşursak konuşalım sözü, eninde sonunda Addie Ross'a getiriyoruz?
¿ Por qué, sin importar de qué hablemos... terminamos hablando de Addie Ross?
Bu sözü ne zaman, hangi koşullarda vermiş olabileceğimi söylesen.
Si me dijeras cuándo lo dije, en qué circunstancias.
Kardeşine verdiği sözü tutmadı, bir yabancı olarak sen ne bekleyebilirsin?
Si faltó a su palabra con su hermano, ¿ qué puedes esperar tú, un extraño?
Bana verdiğin sözü tutmadığın için sevindim. Bay Wilkison'ın teklifi ne olursa olsun kabul edeceğine o gece söz vermiştin.
Me alegro de que no te sientas obligado a cumplir tu promesa, la que me hiciste aquella noche de aceptar lo que te diera el Sr. Wilkison.
Bundan sonra ne yaparsan yap nereye gidersen git bana şu sözü ver :
De ahora en adelante, hagas lo que hagas vayas donde vayas prométeme una cosa.
Binbaşı Montagu, ona her ne yapacaksanız bunun iyi ve ona layık bir şey olacağına, bir subay ve bir centilmen sözü verebilir misiniz. İsteğinizi kabul edersem oğlumun bedenine nezaket ve saygıyla davranılacağına, Hıristiyan töreniyle gömüleceğine söz verebilir misiniz?
¿ Puede asegurarme, comandante Montagu... como oficial y como caballero... que esto que van a hacer es merecedor... y digno de él... que si accedo a su petición... el cuerpo de mi hijo será tratado decentemente y con respeto... y que, por último, recibirá cristiana sepultura?
Bir film başlarken, bu sözü ne kadar sık gördünüz?
¿ Cuántas veces han leído eso al comienzo de una película?
- "Pisuvar" sözü ne anlama geliyor?
- ¿ Qué son los "meaderos"?
Ne sözü?
¿ Qué juramento?
Dudaklarım ne zaman büzülse söylediğim her sözü kötü algılıyorsunuz.
Mis labios se retuercen, pero no todo lo que digo es siniestro.
Erdem ne olursa olsun, son sözü söyleyen hep Yöneticidir.
Sean cuales sean los méritos, es el Intendente quien tiene la última palabra.
Ne demek bu çok saçma? Bütün bu şarkı sözü yazma işinden söz ediyorum.
Todo el negocio de escribir canciones.
Benim yüzümden insanlar size sövüp zulmettikleri,.. ... yalan yere her türlü kötü sözü söyledikleri zaman ne mutlu size!
Bienaventurados vosotros cuando por causa mía los maldigan, y persigan... y os digan toda clase de calumnias por mi causa.
Benim yolumda, insanlar size sövüp zulmettikleri, yalan yere size karşı her türlü kötü sözü söyledikleri zaman ne mutlu size.
Bendito seas tú cuando los hombres te injurien y te persigan y digan toda clase de maldades en tu contra falsamente por mi bien.
Burada ne şato ne de yel değirmeni var, Yoyneh sözü.
Le puedo jurar que no hay un castillo aquí. Ni un molino de viento.
Ne yazık ki, biraz, meşhur son sözü hatırlatıyor.
Pero siempre hay una primera vez para todo.
Ne olduğunu bilmediğim için o sözü söyleyemedim.
No podía decir la palabra porque no la conocía.
Hain sözü ile ne demek istiyorsun?
¿ Qué dice usted de renegado?
Verdiği sözü bu şekilde tutan bir adam hakkında başka ne düşünebiliriz ki?
¿ Qué podemos pensar de un hombre que cumple sus obligaciones de tal forma?
Buradaki "Küçük" sözü. Burada ne yapıyor?
¿ Qué hace ahí la palabra "loco"?
Ne kadar kolay söylüyorsun bu sözü!
Os habéis explicado muy bien.
Her hafta diğerlerinin silindiği gibi. ... hepimiz şu anki durumumuzun ne olduğunu tam olarak bilmediğimizden müsaadenizle sözü ona bırakmak istiyorum, Führer'im.
Cada semana... desaparecen simplemente. yo lo citaría, si usted quiere, mi Führer.
Bu arada, cinsel ilişki tehdidi ya da sözü olmadan ilk dışarı çıkışımız hakkında ne düşünüyorsun?
¿ Qué te pareció nuestra primera salida sin la promesa o amenaza de encuentro sexual?
- Sana ne sözü vermişti?
¿ Y la promesa que te hizo?
Ne de olsa bir ağa babasıdır. Sözü emirdir ağam.
Es el padre de un Agha, su palabra es una orden para mí, Agha.
Ama siz ne okursanız okuyun, son sözü Savunma Bakanlığı söylüyor.
Pero todo lo que vea debe pasar por el departamento de defensa.
Şimdi, bu ne tür bir yardım sözü bakalım?
Y ahora, ¿ de qué me sirve su maldita promesa?
Ne sözü?
- ¿ Qué prometí?
Sadece ona senin ne kadar aşağılık bir adam olduğunu,... benimle evliyken ona evlenme sözü verdiğini anlatacağım.
Sólo deseo decirle lo cínico que eres prometiéndole casarte con ella cuando ya estás casado conmigo.
Rose sana her ne söylediyse, sonunda benimkine karşı onun sözü olacak.
Lo que sea que le dijera la Sra. Rose. Al final va a ser su palabra contra la mia.
Ama bir sonraki sözü ne olacak, hiç bilmiyorum.
Pero nunca sé lo próximo que va a decir.
sözüm söz 31
sözünü geri al 31
sözümü kesme 39
sözüme güven 22
sözünü unutma 16
sözümü geri alıyorum 23
sözümü dinle 27
sözümü tuttum 20
ne söylemek istiyorsun 30
ne söyleyeyim 43
sözünü geri al 31
sözümü kesme 39
sözüme güven 22
sözünü unutma 16
sözümü geri alıyorum 23
sözümü dinle 27
sözümü tuttum 20
ne söylemek istiyorsun 30
ne söyleyeyim 43