Sen olmasaydın перевод на испанский
1,097 параллельный перевод
Eğer sen olmasaydın o çoktan ölmüştü!
Si no te respetara, ¡ él ya estaría muerto!
Her neyse... eğer bu sen olmasaydın Başka biri olacaktı.
De todos modos... si no hubieras sido tú, habría sido cualquier otro.
Sen olmasaydın burada olmazdım.
Si no fuera por ti, no estaría aquí ahora.
Sen olmasaydın ne yapardım? Bilmiyorum, Owen bebeğim.
No sé qué haría sin ti.
Hem sen olmasaydın elbet başka bir kız olacaktı.
Además... Si no eras tú, sería alguna otra.
Eğer sen olmasaydın, o pigme kadın bilenmiş mango ile, çok ciddi şeyler...
De no haber sido por Ud., esa pigmea con la piña me habría dejado...
Sen olmasaydın, onu asla yakalayamazlardı.
No le habrían encerrado si no hubiese sido por ti.
Dün gece, kendimle ilgili sen olmasaydın asla bulamayacağım birşeyi kavradım.
Anoche descubrí algo sobre mí que nunca habría sabido de no ser por ti.
Sen olmasaydın, Lucky'le tanışmayacaktım.
Nunca hubiese conocido a Lucky, de no haber sido por ti.
Sen olmasaydın bu işe hiç bulaşmazdım.
Estoy metido en este lío por tu culpa.
Chico, sen olmasaydın ne yapardım ben? Bunu biliyorsun, değil mi?
Chico, no sé qué haría sin ti, lo sabes!
Eğer sen olmasaydın Efendi benimle kalmaycaktı.
Si no es por ti... el Señor no se hubiera quedado conmigo.
Sen olmasaydın, kim bilir hangi kötü yollara sapmış olurduk, dostum.
Oye, si no fuese por ti, estaríamos todos tirados en los caños. Con un cigarro como compañero y una aguja para volar.
Gombo sen olmasaydın. Bununla olacaktım...
Sin tí, Lo hubiera conseguido...
Sen olmasaydın, şu anda yaşıyor olamazdım.
Me habría quitado la vida de no ser por ti.
Sen olmasaydın, araba hırsızının biriyle doktorculuk oynuyor olacaktım.
Si no fuera por ti, estaría jugando al doctor con algún delincuente.
Hani "sen olmasaydın, 50 papeli alır, bir kerhaneye giderdim..."
Como, "Si no te tuviera a ti me llevaría mis $ 50 a un prostíbulo".
Eğer sen olmasaydın, arkadaşlarımı ağırlamam hiç de kolay olmayacaktı.
Yo no habría sido posible invitar a mis amigos si no fuera por sí mismos.
Şef, sen olmasaydın bebeği kaybederdik.
Alcalde, es tan cierto como que es de día Sin usted, habríamos perdido al bebé
Sen olmasaydın muhtemelen gördüğüm ilk külota el atardım.
Si no fuera por ti, probablemente hubiera tomado el primero.
Aslında, sen olmasaydın, onunla konuşmak için bir bahanem olmayacaktı.
De no ser por ti, no hubiera tenido una excusa para hablar con ella.
Sen olmasaydın, hâlâ yaşıyor olacaktı.
¡ Si no hubiera sido por ti, él estaría vivo!
Sen olmasaydın zengin çocuk, şimdi olimpiyatlarda olacaktım.
Si no fuera por ti, muchacho rico, estaría ahora mismo en las Olimpiadas.
Sen olmasaydın şimdi burada olmayacaktık.
Si no fuera por ti, no estaríamos aqui ahora.
Sen olmasaydın onunla asla tanışamazdım.
Si no llega a ser por ti, nunca lo habría conocido.
Sen olmasaydın ölmüş olurdum. Sen de bahsi kazanırdın.
Sin ti, habríamos muerto, como tú apostaste.
Eğer sen olmasaydın o şimdiye kadar evlenmiş olurdu.
Si no fuera por usted, ya estaría casada. - ¡ Basta ya!
Eğer sen olmasaydın Hiç birimiz hayatta kalamazdık.
Nadie estaría vivo si no fuera por usted.
Sen olmasaydın, onun bu bulmacayı çözme rüyası asla gerçekleşmeyecekti.
Si no llega a ser por usted, nunca se habría resuelto este rompecabezas.
Eğer sen olmasaydın Antaeus beni öldürebilirdi.
Anteo me podría haber matado de no haber sido por ti.
Biliyor musun, düşünüyordum da. Eğer sen olmasaydın şimdi nerede olurdum.
Estaba pensando dónde estaría hoy si no fuera por ti.
Sen olmasaydın şu anda yatağımda uzanmış çayımı içip kitap okuyor olurdum.
Ahora estaría en mi cama... leyendo y tomando té...
Sen olmasaydın... Aşık olmazdım.
Sin ti no me habría enamorado.
Ve sen olmasaydın hala hayatta olacaktı.
Y de no ser por ti, todavía estaría vivo.
Aslına bakarsan, sen olmasaydın aşçılığı çoktan bırakırdım.
Es posible... pero sin ti no serviría ni para eso
Sen ve Amerikan ordusundaki dostların olmasaydınız, buralarda olamazdık.
Sabe que lo raspetamos. Si no fuera por usted y sus amigos del Ejercito Americano, no estaríamos aquí hoy.
Sen bir meleksin, tatlım. Annen kaltağın teki olmasaydı aramızda özel bir şeyler olabilirdi.
Si tu madre no hubiera sido una zorra, podríamos compartir algo.
- Sen de bu kadar kendini beğenmiş olmasaydın iyi olurdu.
- Estás enfermo. Me pondré enfermo si sigues siendo tan mojigata.
- Eğer ben olmasaydım, sen burada olamazdın.
No estarían aquí de no ser por mí. Soy soltero.
Ve onlar olmasaydı, sen de burada olamazdın.
Sin ellos, no estarías aquí.
Neden, sen burda olmasaydın ben bugün yaşıyor olmazdım.
Si no llegas a estar aquí, es posible que hoy no estuviera vivo.
Ve keşke olmasaydın annemsin sen benim.
Y, ojalá así no fuera, sois mi madre.
- Menajer olmasaydın, sen?
- Si no fueses el manager, ¿ lo harías?
Tatlım, sen ve çocuklar burada olmasaydınız ikinci balayından farkı kalmayacaktı.
Sabes, cariño, excepto por el hecho que tú y los niños estan aquí esto es como una segunda luna de miel.
Eğer sen bu kadar beceriksiz ve aptalın teki olmasaydın!
¡ Si no hubieras sido tan inepto y tan estúpido, carajo!
Tabii tanığım olmasaydı, yani Jed'in sana enjekte ettiğini gören bir tanığım varsa, sen ve doktorun seks hayatınızın geri kalanını, çamaşırhanede size izin verecekleri çok güzel bir yerde yaşarsınız.
No es como si tuviera un testigo. Si tuviera un testigo que hubiera visto a Jed darte las inyecciones... entonces tú y tu doctor pasarían el resto de sus años activos... en un lugar, en el que si se portan muy bien, podrán trabajar en la lavandería.
Chappy, sen rozet taşıyan bir gübre çuvalı olmasaydın, albayım hala hayatta olurdu.
Si usted fuera más que un saco de estiércol con una placa... mi coronel todavía estaría vivo.
Sen orada olmasaydın!
¡ Si no hubieses estado allí...!
Ben olmasaydın, sen hala esrar içip patronunu beceriyor olurdun!
iSi no fuera por mí aún serías una mesera y... con tu patrón!
Sen orada olmasaydın maçı kaybetmiş olabilirdim.
Si tu no hubieses estado alli yo podria haber perdido esa pelea.
Sen Vail'e gitseydin ya da siz ailenizle olsaydınız veya senin frengi olayın olmasaydı hep birlikte olamazdık.
Si tú hubieras ido a Vail o si tú hubieras estado con familia o si tú no tuvieras sífilis y otras cosas no estaríamos todos juntos.
sen öyle san 131
sen osun 16
sen oku 28
sen öyle diyorsan 53
sen öldürdün 24
sen orada kal 30
sen o 37
sen olamazsın 19
sen otur 63
sen olduğunu biliyorum 29
sen osun 16
sen oku 28
sen öyle diyorsan 53
sen öldürdün 24
sen orada kal 30
sen o 37
sen olamazsın 19
sen otur 63
sen olduğunu biliyorum 29