Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ B ] / Başka bir zaman

Başka bir zaman перевод на французский

3,099 параллельный перевод
- Ona başka bir zaman gösterirsin. Olur mu? - Ne?
Tu lui montrera à un autre moment.
Sadece şunları bırakmak için uğramıştım ama bunu başka bir zaman da yapabilirim.
Je suis venue ramener ça, mais je peux venir ici une autre fois.
Gerçekten yapamam. Başka bir zaman, o halde?
je devrais vraiment pas une autre fois, alors?
Başka bir zaman yapabiliriz. ve söz veriyorum ki sana bir şey olmasına izin vermem.
on pourra descendre quand tu veux je veillerai à ta sécurité, juré
Siyasi tutkularımı başka bir zaman konuşabiliriz.
On peut discuter de mes aspirations politiques une autre fois.
Başka bir zaman veririm.
Je le lui donnerai une prochaine fois.
Başka bir zaman görüşürüz, olur mu?
On remet ça?
- Başka bir zaman yapabiliriz onu.
Nous pouvons le faire une autre fois. Nous en parlons maintenant!
- Başka bir zaman.
euh, une autre fois.
Meşgulsen, kesinlikle sorun değil.. Başka bir zaman yaparız. Yarın, haftaya ya da hiçbir zaman.
Demain, ou la semaine prochaine, ou jamais.
Belki başka bir zaman.
Une autre fois.
Başka bir zaman buluşuruz, olur mu? Tabii, olur.
- On se voit une autre fois?
Başka bir zaman olmak zorunda.
Une autre fois, d'accord?
Ama bu başka bir zaman çizgisindeydi değil mi?
Mais j'ai l'impression que c'était une autre ligne du temps, hein?
Santa Barbara'ya yıl içinde başka bir zaman gideriz.
Il ne serait pas en mesure de le dire à quiconque. Mais vous seriez coupable d'un homicide involontaire juste pour que votre membre du personnel n'ait pas à témoigner?
Niyetim kabalık etmek değil ama başka bir zaman görüşelim, olur mu?
Je ne veux pas être malpoli, mais, une autre fois, d'accord?
Daha önce kullanmıştık. Başka bir zaman diliminde.
{ \ pos ( 192,215 ) } On est passé par là avant... { \ pos ( 192,215 ) } Dans une autre ligne temporelle.
Anladığım kadarıyla başka bir zaman diliminde oğlun.
Si j'ai bien compris, dans un autre temps, il l'est.
Gerçekten başka bir zaman diliminden misin?
Venez-vous vraiment d'une autre ligne temporelle?
Başka bir zaman.
Une autre fois.
Başka bir zaman gelebilirim.
- Je peux repasser plus tard. - Non.
Zamanımızı bir başka buluşmaya saklayalım.
Vous pouvez aller faire ça ailleurs et pas devant moi?
O zaman başka bir yol bulsan iyi edersin. Bunu açabilecek birini yukarı getirt hemen.
Vous avez intérêt à trouver quelqu'un capable de l'ouvrir!
Başka bir mal sahibi ile anlaşıp onun evini satacağım. Her zaman olduğu gibi her şeyi yoluna sokacağız.
Je prends une autre liste, je vends la maison, et tout ira bien, comme toujours.
Ama başka bir mesleği icra etmeyi hiçbir zaman tercih etmezdim.
Et il n'y a rien d'autre que j'aimerais mieux faire.
Tamam o zaman, paramızı daha başka bir şey için harcarız.
Bon, alors on dépensera ça autrement.
İnsanlar başka kızların da olduğunu söylüyor ama yalnızca kız meselesi değil bu belli bir zaman ve doğru yerde olmakla ilgili.
Les gens te disent ça il y a tant d'autres filles partout, tu sais, et ce n'est pas juste à propos d'une fille, c'est surtout... A propos d'un temps et d'un lieu.
Hayır her zaman mükemmel olmalıyız çünkü her gün yaşam ve ölüm ile uğraşıyoruz ve hayatımızda başka bir şeye yer yok.
Non, il faut toujours que nous soyons parfaits, parce qu'on joue avec la vie et la mort tous les jours et il n'y a de place pour rien d'autre.
çok zaman geçmeyecek... başka bir Baş-Vezir'in kendini göstermesi... Viyana kapılarında.
Peu de printemps se succéderont... avant qu'un autre Grand Vizir se présente... à nouveau aux portes de Vienne.
Bu da son iki kitabınızdaki gibi zamanınızı boşa harcamaktan başka bir işe yaramayacak.
Vous verrez. Et ce sera juste une autre perte de temps, comme vos deux derniers bouquins.
Bir soruya her zaman başka bir soruyla mı cevap verirsin?
Tu réponds toujours par une question?
O zaman başka ne gibi bir sebebin olabilir o görüntüleri göndermek için?
Alors pourquoi as-tu envoyé cette vidéo?
O zaman bize para kazanabileceğimiz başka bir yol bul.
Alors trouvez un moyen d'économiser l'argent ailleurs.
Hadi ama, bir daha ne zaman başka bir sukkubus ile tanışacağım ki?
On croise pas des Succubes souvent.
O zaman bize başka ne gerekir ki.. Tam bir lidersin.. Hey, aşağıda işler nasıl gidiyor?
Alors, sauve-nous. Guide-nous. - Comment ça se passe?
Boş zamanında başka bir şey yapıyor musun mesela bir kızı dışarıya çıkarmak gibi?
Tu ne fais pas autre chose de ton temps libre, comme emmener une fille boire un verre?
Boş zamanında başka bir şey yapıyor musun... -... mesela bir kızı dışarıya çıkarmak gibi? - Gülmeyi kes, Sammy.
Tu ne fais pas autre chose de ton temps libre, comme emmener une fille boire un verre?
O zaman bana başka bir seçenek bırakmadınız.
Bien, alors vous ne me laissez pas le choix.
O zaman başka bir yol bulalım.
Alors, on va trouver autre chose.
Başka zaman! Ya da hiç bir zaman...
Ou peut-être jamais.
Sen içmezsin işte ve başka bir yer bulmak için zamanımız yok zaten.
On va pas se faire embarquer et on a pas le temps d'aller chercher une autre place.
Öyle ama belki de başka bir mesleğe geçmenin zamanı gelmiştir.
Il est temps de te reconvertir.
Ulusumuz ancak bir Şilili başka bir Şilili'den korkmadığı zaman büyür.
Notre nation sera grande quand aucun Chilien n'aura peur d'un autre Chilien.
İçtiğim zaman tamamen başka bir insana dönüşüyorum.
Quand je bois... je suis une personne complètement différente.
O zaman başka bir yol bulurum.
Alors je trouverai un autre moyen.
Uzun zaman önce, burası artık başka bir şehire dönüştü.
Il y a longtemps, cet endroit était autre chose.
Başka bir şey de var ben ne zaman çöpçü oldum ya?
C'est une autre chose. Quand suis-je devenu un satané porteur de bagage?
Yüzüğü beğenmediysen, her zaman başka bir taneyle değiştirebiliriz.
Si tu n'aimes pas la bague, tu peux toujours l'échanger.
Cezanı başka bir isimle yatarsın. Daha iyi yemek, daha iyi şartlar. Zamanını bir grup vergi suçlusuyla geçirirsin.
Tu purges ta peine sous un faux nom. et tu vivras avec de gentils détenus.
O zaman onu başka bir yere götürürüm.
alors, je vais l'emmener ailleurs
Gizli grupların arkasında her zaman başka bir grup vardır.
Un groupe en cache toujours un autre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]