Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ B ] / Başın büyük belada

Başın büyük belada перевод на французский

373 параллельный перевод
Bunu yapmazsan başın büyük belada demektir.
Sinon, c'est les ennuis.
Hemen görev başına dön. Başın büyük belada, sen de farkındasın.
Dépêche-toi d'y retourner, tu vas avoir des ennuis.
Başın büyük belada.
Vous êtes bien embêtés.
Başın büyük belada.
Vous êtes dans de beaux draps.
Bu sefer başın büyük belada.
Mais aujourd'hui, tu es dans un sale pétrin.
- Başın büyük belada.
- C'est dangereux.
Başın büyük belada.
Vous êtes vraiment dans la merde.
Başın büyük belada!
Ca va mal se terminer!
Ama geri dönersem çok başın büyük belada demektir!
Mais si je reviens, sache que tu vas en entendre!
Başın büyük belada, bok sineği.
Tu vas encore moins t'amuser ici.
Başın büyük belada.
Tu as de gros ennuis.
Senin kim olduğunu bilmiyorum, dostum, ama başın büyük belada!
Je sais pas qui tu es, mon gars, mais t'es dans le pétrin!
Başın büyük belada, oğlum.
T'auras des problèmes, mon pote!
Onu kızdırdın evlat. Başın büyük belada.
Tu l'as foutu en rogne.
Başın büyük belada beyefendi!
Vous êtes dans un sacré pétrin, monsieur!
Başın büyük belada, memur.
Vous, vous allez voir.
Başın büyük belada Angela.
Vous êtes dans la merde.
Başın büyük belada.
Tu es dans le pétrin.
Başın büyük belada.
Tu es dedans jusqu'au cou.
Şimdi başın büyük belada, Blackadder. Çok açık efendim, ben zaten bir müddettir şüpheleniyordum.
Je soupçonnais depuis longtemps que le capitaine désobéissait avec une insolence à couper le souffle!
O zaman... Başın büyük belada, Sam.
Alors, tu es vraiment dans le pétrin, Sam.
- Bu işte başın büyük belada.
- Vous êtes dans la merde cette fois.
Bugün hayatta kalırsak, başın büyük belada.
Si on en sort vivant, tu vas m'entendre!
Başınız büyük belada Bayan Marachek.
Vous êtes dans le pétrin, Mlle Marachek.
Henry'nin telefonla görüştükten sonra yanıma gelmediğini söylemek istiyorum. Başı belada. Büyük belada.
Je dois te dire qu'Henry n'est pas revenu après cet appel... et qu'il a des problèmes, des problèmes importants.
Öyle demedim, ama başımız büyük belada.
Je n'ai pas dit ça, mais ça nous met dans une telle situation...
Anlamayacağını biliyorum ama sanırım başım büyük belada.
Tu ne peux pas comprendre. J'ai de gros soucis.
Birincisi ; az önce dediğin şeyden başının büyük belada olduğu anlaşılıyor.
Primo : rien que d'y avoir songé tu es dans de sales draps.
Yeni haberlerim var halkımın başı büyük belada.
Nous revenus avec nouvelles. Notre peuple a encore problèmes.
Ayrıca, o para olmazsa sizin de başınız büyük belada demektir.
Cet argent volé, c'est une catastrophe, n'est-ce pas?
O zaman hâlâ bataryalarını tüketiyor demektir. Başı büyük belada.
Alors, ça vide ses batteries et il est dans le pétrin.
Bak, başın belada. Büyük belada.
Écoutez, vous avez de gros problèmes.
Başınız büyük belada bayan.
Ça va mal pour vous, madame.
Başın daha büyük belada. Bana anahtarlarını ver.
Rangez ça ou vous aggravez votre cas.
Başınız büyük belada.
Vous vous attaquez à gros.
Başım belada. Büyük belada. Yanımda kala kala bir kadın komedyenden başkası kalmadı.
J'ai des problèmes, de vrais problèmes, et tout ce que j'ai, c'est une actrice.
Pekala, dinle, lan, başın belada... ve hem de büyük belada, çünkü seni ihbar edeceğim.
Attendez-vous à avoir de gros ennuis, parce que je porterai plainte.
Hey, başın oldukça büyük bir belada olmalı dostum.
- Toi, tu dois être dans la poisse.
Çocuklar, başınız büyük belada.
Vous y êtes jusqu'au cou!
Sylvia'nın başı büyük belada.
Où elle est allée, c'est dangereux.
Eğer bunun yalan olduğunu düşünüyorsanız başınız büyük belada.
Si vous ne me croyez pas, vous aurez de gros ennuis.
Robin eğer ikimizi beraber görürse, ne olacağını biliyorum. Başım büyük belada.
Je sais que si Robin nous voit ensemble je suis mort.
Paranız yoksa adamım, başınız büyük belada.
Les dollars, chef, ou vous êtes un homme mort!
Başın büyük belada!
Ça marche.
Başınız büyük belada!
Ça va barder.
Bir gün, başınız büyük belada olacak. O zaman da ben sizin işinizi bitireceğim.
Un jour, tu auras de grands ennuis, et j'en finirai avec toi.
Şuna baksana. Başının büyük belada olduğunu anlayamayacak kadar aptal.
Regarde-le. ll est trop bête pour savoir qu'il est dans le pétrin.
George, benim başım büyük belada. Bir denizkızının sutyeni kadar sızdırmaz bir dava tesis etmem lazım.
Il me faut un dossier aussi étanche qu'un soutien-gorge de sirène,
Başın çok büyük belada dostum! Bana mahkeme emri yolladı diye ailemi ortada bırakır mıyım ben?
Si un juge s'en mêle, ma famille est foutue!
Eğer ançüez koyarsanız başınız büyük belada.
Si vous mettez des anchois, vous allez avoir des ennuis.
Başın çok büyük bir belada anlıyor musun?
Tu veux que je te dise ton problème?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]