Benimle перевод на французский
86,521 параллельный перевод
Ve benimle evleneceğini biliyorum, Bir itirafım var.
Maintenant qu'on est mariés, j'ai un aveu à te faire.
Benimle dalga geçtiklerinden emindim... ama oraya gittiğimde bana onu aramamı söylemişlerdi, ben de öyle yaptım.
Elles devaient se moquer, mais elles m'avaient dit de le chercher, alors je l'ai fait.
Ama benimle burada, bu halka açık yerde, birçok tanığın önünde buluşmanı istememin sebebi, artık görüşmeyi kesmemiz gerektiğini düşünüyor olmam...
Mais si je t'ai demandé de venir ici, dans ce lieu public avec beaucoup de témoins, c'est pour te dire que c'est fini entre nous...
Müdüre gitmeden önce benimle konuşmak istedi.
Il voulait me parler avant d'aller voir le Principal.
Benimle olduğunu bilmiyor.
Il ne sait pas que c'est avec moi.
Benimle değil.
Il n'est pas avec moi.
- Konuş benimle!
- Parlez-moi!
Eğer bu doğru olsaydı, burada benimle olmazdın.
Si c'était le cas, vous ne seriez pas ici avec moi.
Royo benimle oynamaya kalktı.
Royo a essayé de me manipuler.
Benimle mi başlamak istiyorsun?
Tu voudrais commencer avec la mienne?
Gabriel benimle.
J'ai Gabriel!
Yapması gerektiğini bitirince de benimle orada buluşacak.
On s'y retrouvera quand il aura fini.
Doğru mu? Nicole, burada güvendesin, benimle güvendesin.
Nicole, tu es en sécurité ici avec moi.
Isaac, konuş benimle. Isaac.
Isaac, parle-moi.
Benimle temasa geçti. Dediğine göre hücre bilgilerinin olduğu flash disk hasar almış ve onarmak için birine ihtiyacı var.
Il a dit que le disque qui contenait la liste des cellules dormantes avait été endommagé, et qu'il lui faut quelqu'un pour le réparer.
Benimle beraber.
Il est là avec moi.
Şimdi, benimle gel ve Jadalla'yı tekrar gözaltına alalım.
Venez avec moi, et allons enfermer Jadalla.
Jadalla benimle bağlantıya geçti.
Jadalla m'a contacté.
Konuş benimle.
Parlez moi.
Jadalla benimle temasa geçti.
Jadalla m'a contacté.
Benimle güvendesin
Tu es en sécurité avec moi.
Umarım benimle konuşur.
- J'aimerais tant qu'il me parle.
Benimle kaleye gelecek.
Flint étant mon otage garantissant le marché, il m'accompagnera au fort.
Benimle mi konuşuyor?
C'est à moi qu'elle a dit ça?
Benimle, bir sapien ile olduğundan daha fazla ortak yanın var.
Tu as plus en commun avec moi qu'avec les autres sapiens.
Ya da benimle gelebilirsin.
Ou tu peux venir avec moi.
Uzun süre önce benimle röportaj yapmıştı.
Il m'a interviewé, il y a longtemps.
Benimle bir iki günden fazla kalmadı ama bu küçük gizemli şey dikkatini çekmiş gibi.
Il ne reste jamais chez moi plus d'une journée ou deux, mais... ce petit mystère semble l'intriguer.
Benimle mi konuşuyorsun?
C'est à moi que tu parles?
Yıllar önce benimle röportaj yapmıştı.
Il m'a interviewé, il y a des années.
/ - Benimle gelin. /
- Viens avec moi.
Benimle sorununuz varsa üzgünüm.
Désolé si je vous dérange.
Ama dün gece bir ses duydum ve o ses benimle öyle net konuştu ki.
Mais hier, j'ai entendu une voix... et cette voix était claire comme de l'eau de roche.
Evime geldiler, benimle konuştular ve sonra gittiler.
Ils sont venus chez moi, ils m'en ont parlé et ils sont repartis.
Hadi. Benimle gel.
Viens avec moi.
Raj, söylemeden edemeyeceğim seninle aynı binada güzel gelinin varken benimle çok fazla zaman geçiriyorsun.
Raj, tu passes trop de temps avec moi alors que tu as une magnifique épouse à deux pas de ton bureau.
Hayır, lütfen konuş benimle.
Non, je vous écoute.
Belki hapishaneye gelmemiş, benimle ilgilenmemiş olsan şu an hâlâ hayatta olabilirdin.
Si tu n'étais pas venu en prison, si tu ne t'étais pas inquiété pour moi... tu serais peut-être encore en vie.
Benimle otur.
Assieds-toi.
- Bak, bunun benimle alakası yok.
- Je n'ai rien à voir là-dedans.
Eğer ben kazanırsam benimle gelip, ifade vereceksiniz.
Mais si je gagne... vous me suivez et vous faites une déposition.
Öğretmeninizle daha çok, benimle daha az vakit geçirmeniz size fayda sağlar.
Cela vous servirait de passer plus de temps avec votre maître au lieu de m'embêter.
Benimle kafa buluyor olmalısın.
Tu te fous de moi?
Benimle ilgili olan biten her şeyi anlatacağım ve ardından ona, onun neler yaşadığını soracağım.
Tout ce qui m'arrive, sans exception. Et je lui demanderai de tout me dire sur lui.
Ve ondan benimle evlenmesini isteyeceğim.
J'ai l'intention de lui demander sa main.
Konuş benimle Jean-Baptiste.
Dis-moi tout, Jean-Baptiste.
Benimle gel.
Suis-moi.
Kim benimle?
Qui est partante?
Kızım, benimle konuşmayı bırak.
Arrête de me parler.
Gel benimle.
Vous, avec moi.
Tüm günü benimle geçir.
Je veux passer toute une journée avec toi.
benimle evlenir misin 227
benimle kal 183
benimle gelir misin 93
benimle gel 1086
benimle dalga geçme 73
benimle gelmek ister misin 76
benimle dalga mı geçiyorsun 112
benimle gelecek misin 33
benimle konuş 44
benimle gelin 469
benimle kal 183
benimle gelir misin 93
benimle gel 1086
benimle dalga geçme 73
benimle gelmek ister misin 76
benimle dalga mı geçiyorsun 112
benimle gelecek misin 33
benimle konuş 44
benimle gelin 469