Bir şey söyleyeceğim перевод на французский
1,816 параллельный перевод
Sana tek bir şey söyleyeceğim.
Je vais vous dire une chose
Vince, bekle bir şey söyleyeceğim.
Moi oui. Vince, attend, j'ai un truc à te dire. Attends ma chérie.
Tamam, sana bir şey söyleyeceğim ama hiçbir şey diyemezsin.
Okay. je vais te dire quelque chose. Mais pendant ce temps-là, tu ne dis pas un mot.
Sana bir şey söyleyeceğim.
Tu sais quoi? Je vais te dire un truc.
Ama sana bir şey söyleyeceğim.
- Sache...
Pardon, bakın, tek bir şey söyleyeceğim.
OK, on lui donne sa chance sur ce coup.
Peki, sana bir şey söyleyeceğim. Tamam.
Oka, je vais vous dire quelque chose
Sorun değil. - Böldüğüm için üzgünüm. Sadece kızıma hemencecik bir şey söyleyeceğim.
Désolé de vous interrompre, je voudrai juste dire un mot rapide à ma fille.
Bir şey söyleyeceğim.
Très bien. Hé, vous savez quoi?
Pekala, sana bilmediğin bir şey söyleyeceğim.
Je vais te dire une chose que tu ignores.
Size önemli bir şey söyleyeceğim.
Vous savez, j'ai un truc important à vous dire.
Sana bir şey söyleyeceğim ama benden duymadın tamam mı?
Si je te le dis, tu ne l'as pas entendu de ma bouche, ok?
Tek bir şey söyleyeceğim.
Laissez moi résumer ça en un mot :
- Sana çılgınca bir şey söyleyeceğim.
- Je vais te dire un truc un peu dingue. - Surprenant, de ta part.
Ağabeyim hakkında sana bir şey söyleyeceğim.
Je vais t'en dire plus sur mon frère.
Ama sana gerçek bir şey söyleyeceğim.
Mais je vais te dire une chose vraie.
Sorun ne? - Sana bir şey söyleyeceğim.
- Il faut que je te parle.
Hayır, ben sana bir şey söyleyeceğim.
A moi de te dire quelque chose.
Sana bir şey söyleyeceğim ve hiç bir soru sormanı istemiyorum.
Je vais te dire quelque chose et je ne veux pas de questions.
Sana bir şey söyleyeceğim!
Il faut que je dise un truc.
Sana bir şey söyleyeceğim, muhtemelen senin de bildiğin bir şey ama bilirsin, ilk bulaşma önemlidir.
Je vais te dire quelque chose. Tu le sais sûrement déjà, mais les premiers rencards sont importants. C'est important que tu fasses bonne impression.
Beni dinle, sana bir şey söyleyeceğim.
Je vais te dire un truc.
- Vanessa, sana bir şey söyleyeceğim -
Je veux te dire...
Bir şey söyleyeceğim.
J'ai quelque chose à vous dire.
- Sana bir şey söyleyeceğim.
- Je vais te dire...
Şimdi sana bir şey söyleyeceğim ve söyleyeceğim her şeyde ciddi olacağım.
Je vais vous dire quelque chose. Et ce sera exactement ce que je veux dire.
Öyleyse sana mantıklı bir şey söyleyeceğim.
Voici quelque chose de cohérent.
Ben bir amatör olabilirim, ama tek bir şey söyleyeceğim : Dalgaların gelmesini bekleyerek hiç bir yere varamazsın.
Je ne suis peut-être pas une pro, mais je peux te dire une chose... tu n'iras nulle part si tu attends que la vague arrive à toi.
Hayır, başka bir şey söyleyeceğim.
Non, non. C'est autre chose.
Sana bir şey söyleyeceğim ama seni uyarıyorum, çok güçlü bir şey. Neden söz ediyorsun?
Je vais te donner une idée... mais je te préviens, c'est très puissant.
Sana bir şey söyleyeceğim.
Je vais te dire un truc.
- Sana bir şey söyleyeceğim.
Je vais vous dire.
Kulağa çok tuhaf geleceğini biliyorum... ama bir şey söyleyeceğim.
Ca va vous paraitre très bizarre... mais je vais quand même le dire.
Ross, sana bir şey söyleyeceğim
Maintenant, Ross, je vais vous dire quelque chose.
Bir büyüğün olarak sana bir şey söyleyeceğim. Sana yardımım dokunamadığı için özür dilerim.
En tant qu'adulte, je dois dire que, j'ai honte d'admettre que je ne peux rien faire pour aider un gamin comme toi là bas.
Denny, birazdan bir şey söyleyeceğim ve bunu yaşam vasiyetime koyacağım.
Je vais le dire et je le commémorerai dans mon testament de vie.
Sana başka bir şey söyleyeceğim. - Az önce Kraliçe Victorya ile tanıştık!
Et je vais te dire autre chose, on vient de rencontrer la Reine Victoria!
lütfen bir şey söyle! - Söyleyeceğim, söyleyeceğim.
- je t'en supplie, dis quelque chose!
" Söyleyeceğim bir şey dikkatimi çekti.
"Mes chers employés, je crois que j'ai quelque chose à vous dire. Je vous embrasse."
Bunun üstüne söyleyeceğim bir şey yok.
Je n'ai rien qui surpasse ça.
Sana bir şey söyleyeceğim.
Ok... Elle ne veut pas venir Quoi? Euh...
Sana onun hakkında söyleyeceğim herhangi bir şey, seni de suç ortağı yapardı.
Je ne voulais pas que tu sois impliquée.
Gerçek bir şey olurken, onlara bunun bir tatbikat olduğunu mu söyleyeceğim?
Pour qu'ils ne croient qu'à un exercice? Astucieux, hein?
Bu çok saçma. Hemen Sosyal Hizmetleri arayıp böyle bir şey yapmadığını söyleyeceğim. - Hayır, hayır, hayır.
C'est ridicule, je vais les appeler et dire que c'est faux.
Artık yapılacak tek bir şey var ve ben de sana bunu söyleyeceğim.
Maintenant il n'y qu'une chose à faire et c'est ce que je vais vous dire de faire.
Aptallar, son bir şey daha söyleyeceğim :
Je ne vous dirai qu'une chose, bande d'idiots :
Kayıp Zagawa Totemi'nin önünde dururken... söyleyeceğim yalnız bir tane önemli şey var.
Alors que je me tiens devant l'idole perdue de Zagawa, je n'ai qu'une chose à dire.
Sana söyleyeceğim bir şey var.
J'ai quelque chose à te dire.
Sana bir şey söyleyeceğim.
J'ai à te parler.
Sana söyleyeceğim bir şey daha var.
J'ai autre chose à te dire.
Size söyleyeceğim, çok çok üzücü bir şey var
Les enfants, je dois vous dire quelque chose de très triste.
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şey söyle 257
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şey söyle 257
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yiyelim 46