Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ B ] / Bir şey yapmalıyız

Bir şey yapmalıyız перевод на французский

390 параллельный перевод
Bir şey yapmalıyız.
Il faut faire quelque chose.
Onunla ilgili bir şey yapmalıyız.
Nous devrions faire quelque chose pour la concubine.
Cutter, bir şey yapmalıyız.
Cutter, il faut faire quelque chose.
Ama bir şey ~ bir şey yapmalıyız.
quelque chose mieux à faire.
Hollis için bir şey yapmalıyız yoksa şoka girecek. Durup ona biraz kan veremez miyiz?
Peut-on s'arrêter et donner à Hollis du plasma?
Çita konusunda cidden bir şey yapmalıyız.
Il faut qu'on lui parle.
- Bu konuda bir şey yapmalıyız.
Nous devons faire quelque chose.
Bu konuda bir şey yapmalıyız değil mi?
II va falloir faire quelque chose à ce sujet, n'est-ce pas?
Miden için mutlaka bir şey yapmalıyız.
Eh bien, il va certainement falloir faire quelque chose pour votre estomac.
- Bir şey yapmalıyız. - Merak etme.
Faut faire quelque chose.
Bu küçük konusunda bir şey yapmalıyız.
Va falloir agir.
Şef, bir şey yapmalıyız. Gerçekten bir şey yapmalıyız.
Chef, on doit agir.
- Bir şey yapmalıyız!
- Il faut faire quelque chose!
- Bir şey yapmalıyız.
- Faut qu'on arrive à s'en débarrasser.
Bu konuda bir şey yapmalıyız.
Faut faire quelque chose.
Bir şey yapmalı, onca önemli insan odamıza gelmiş bir şey yapmalıyız.
Il faut faire quelque chose, tant de gens importants, il faut faire quelque chose.
Dedim sana, bir şey yapmalıyız.
Laissez-moi lui donner un calmant.
Bu konuda bir şey yapmalıyız.
Il faudra y remédier.
Bu sefer haddini iyice aştı, artık bu konuda bir şey yapmalıyız.
Elle est allée trop loin, cette fois, et il faut qu'on fasse quelque chose.
- Bir şey yapmalıyız.
- Il faut faire quelque chose.
Ama bir şey yapmalıyız.
Mais il faut faire quelque chose.
Bir şey yapmalıyız.
On doit faire quelque chose.
Gerçekten bir şey yapmalıyız.
On doit vraiment faire quelque chose.
Bu parkla ilgili bir şey yapmalıyız.
Il faut vraiment s'occuper de ce parc!
Bir şey yapmalıyız! Roy, neden bir şey yapmıyorsun?
Lloyd, fais quelque chose!
Bir şey yapmalıyız.
Nous devons agir.
Bir şey yapmalıyız.
Il nous faut s'en contenter.
Bir şey yapmalıyız!
Pas question d'abandonner.
Onlar da katlanamaz. Akşam kuşağından kıçına tekmeyi yiyip kabloya şutlanmak istemiyorsan hemen bir şey yapmalıyız.
Si tu ne veux pas te faire botter les fesses en prime time et sur le câble, il faut se bouger pronto.
Hemen, yarışma gibi bir şey yapmalıyız.
Nous devons rivaliser avec nos concurrents.
Bir şey yapmalıyız!
C'est horrible!
Bir şey yapmalıyız!
Aide-la à trouver une solution.
Çocuklar, bir şey yapmalıyız.
Il faut faire quelque chose, les gars.
- Billy, bir şey yapmalıyız.
- Il faut agir!
Bir şey yapmalıyız.
Nous allons devoir faire quelque chose.
Oh, Lumiere, bir şey yapmalıyız. Bekle, biliyorum.
Je croyais ne plus jamais te revoir.
Sevdiğiniz kadınları kurtarmak için bir şey yapmalıyız.
On doit fabriquer un truc pour sauver nos dulcinées.
Ona bir şey yapmalıyız.
Il faut faire quelque chose.
Şu adın için bir şey yapmalıyız.
Faut faire quelque chose à propos de ton nom.
Biz de böyle bir şey yapmalıyız.
On devrait y aller.
Kapıyla ilgili bir şey yapmalıyız.
Il faut faire quelque chose avec cette porte.
Bir şey yapmalıyız. Yardım çağır!
Il faut appeler du secours!
Bu yıl daha fazla reklam yapmalıyız. Elimizde müthiş bir şey yok.
Il nous faut trouver un argument commercial...
Susie, sen burada olmadığından beri buralarda pek çok şey oldu düşünüyorumda küçük ciddi bir konuşma yapmalıyız.
Il y a une bête dessus! - Qu'est-ce qui se passe? - Juste un petit lézard.
- Bir şey daha yapmalıyız.
- Mais ce n'est pas...
Saçların için bir şey yapmalıyız.
Et pendant très longtemps. - Mais il faut changer de coiffure.
Eğer yapabileceğimiz başka bir şey yoksa yapmalıyız.
Si nous avions pu procéder autrement, nous l'aurions fait.
Ona bir şey olmaması için her şeyi yapmalıyız.
Assurons-nous que rien ne lui arrive.
İşini bitirdiğinde, uzaklaşıp bir şey bulamadık gibi yapmalıyız.
Après ça, nous partirons comme si nous n'avions rien trouvé.
Baba, gitmeden önce bir şey daha yapmalıyız.
Il nous reste une chose à faire avant de partir.
- Bir şey yapmalı mıyız?
- Devons-nous agir?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]