Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ B ] / Bırak kalsın

Bırak kalsın перевод на французский

594 параллельный перевод
Bırak kalsın! Mikrop dolu olabilir!
"Laisse ça!"
Bırak kalsın.
Laissez-les en place.
- Varsa, bırak kalsın.
- Eh bien! Me voilà!
Pekala, bırak kalsın.
Très bien, qu'elle reste!
Madem onun için bu kadar değerli bırak kalsın.
Qu'il le garde s'il y tient tant!
Bırak kalsın.
Il va vivre.
Bırak kalsın.
Laisse-la rester.
Bırak kalsın.
Laisse-le où il est.
Bırak kalsın, belki bütün bina yanar.
Laissez, peut-être que la baraque prendra feu.
- Bırak kalsın! Hareketsizim.
Si tu veux!
- Öyle mi? Bırak kalsın. - Ya da başına bir şey gelmiştir.
A moins qu'il lui soit arrivé quelque chose.
Toplarım şimdi. - Bırak kalsın, dert etme.
- Ne vous inquiétez pas.
- Hayır, bırak kalsın.
- Non, laisse-le.
Bırak kalsın.
- Laissez-la.
Hatırım için al. Ama hâlâ bir deli olduğumu düşünüyorsan bırak kalsın.
Prends-le si tu penses que j'ai raison mais laisse-le si tu es avec Talby.
- Bırak kalsın.
- N'y touche pas.
Bırak kalsın.
Laissez ça.
Bırak kalsın.
Alors laissez-la.
Hayır, bırak kalsın.
Non, laisse-les.
Hayır, çavuş, bırak kalsın.
Non, sergent. Qu'il le garde.
Bırak da bari ölürken bana kalsın.
"Permettez-moi de la garder maintenant qu'elle se meure."
Bırak öyle kalsın.
Laisse tomber.
Bırakın serbest kalsın. Onu izletin ve bakın neler oluyor, - en azından bir iki gün.
En le laissant en liberté, vous le surveillerez et vous verrez, ne serait-ce que 2 jours.
Onu rahat bırak! Yalnız kalsın.
Laisse-la, ne descends pas
Bırakın bu sandalyenin üzerinde kalsın.
Qu'elle reste là et que personne ne lui parle jusqu'à ce soir.
Lütfen, Bayan Foley.Bırakın kalsın.
Laissez-la rester.
Bırak da polislik bana kalsın, olur mu?
Je me charge de la police.
Sakın ha. Bırak olduğu yerde kalsın.
Laisse-le où il est.
Bırak o kerhane Okada'ya kalsın. Topu onun olsun.
Laisse donc cette garce à Okada.
Bırak açık kalsın.
Respirons un peu.
Johnny, onu bırak biraz yalnız kalsın.
Johnny, laisse-le tranquille.
Bırak geçmişte kalan geçmişte kalsın.
Oublie le passé.
Bırakın benimle kalsın.
Permettez-lui de rester avec moi.
- Bırakın onda kalsın.
- Qu'il le garde!
Bırak, öylece kalsın.
Laisse-le où il est.
Bırak, öyle kalsın.
Alors, qu'il en soit ainsi.
Bırak cahil kalsın.
Oh, laisse-la à ses mensonges.
Bırak onlar sabaha kalsın Ellen.
Laissez ça jusqu'à demain.
Eğer ona güvenmiyorsan, bırak burada kalsın.
Vous vous méfiez de lui? Gardez-le.
Bırak muğlak kalsın.
Laissez-moi dans le brouillard.
Bırakın kapalı kalsın.
Laissez-les fermés.
- Olmaz, bırak biraz babasıyla kalsın.
Elle va rester chez son père un moment.
Bırakın kalsın.
Laissez-la rester.
Tamam o zaman. Birimizi bırakın, diğerleri burada kalsın
Très bien, alors, laissez l'un d'entre nous y aller et gardez les autres jusqu'à son retour.
Siz de benim tavsiyeme kulak verin, Addams'ların çocukları, bırakın evlerinde kalsın.
Et moi, je vous conseille de laisser les petits Addams où ils sont.
Keyfine bak ve bırak bilincin yerinde kalsın.
Très bien et j'ai une surprise pour toi.
- İyi.Bırak ozaman yerine kalsın.
Laissez-la où elle est.
- Bırak açık kalsın.
- Allez. Allume la télévision.
Komcha misyonuna girdiğin zaman, Binbaşı Russell'la olan... geçmiş hayatına kapıları kapattın. Bırak kapının ardında kalsınlar!
En rejoignant notre mission, vous avez laissé votre mari derrière vous.
Bırakın, asılı kalsın.
Qu'il prenne un peu l'air.
Bırak, orada kalsın.
Laisse-le où il est.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]