Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ K ] / Kafa

Kafa перевод на французский

11,028 параллельный перевод
İyileşme sürecinin eğlence aşamasını yaşadığına göre belki de artık Teksas işlerine kafa yorabilirsin.
Tu es dans la phase de loisirs de ta guérison, peut-être que tu pourrais t'occuper du Texas.
Yine de Teksaslıların kafa derileriyle geri geldin.
Tu es encore revenu avec des scalps de Tejanos.
Kafa karıştırıcı ve korkutucu.
Tout est confus et effrayant.
"Yanlış kafa yapısıyla."
♪ mais dans la mauvaise pensée ♪
Bu konuda kafam karışıktı, ama işe bak ki yaşadığım kafa yaralanması, duygularımın netleşmesini sağladı.
Je suis confus mais ironiquement ma commotion m'a donné de la clarté.
Biliyorsun, bizim kafa karıştırıcı duygularımızın Scorpion için kötü olacağını varsaydık.
Tu sais, tu as prétendu que nos sentiments perplexes vont interférer avec Scorpion. Donc notre théorie nous dicte que nous évitons tout ce qui est non professionnel.
Kafa dağıtmak istediğim için - İntikam almaktan başka bir hobi bul kendine. - beni mazur gör.
Tu me pardonneras si je recherche de la distraction ailleurs.
- Bu kafa karıştırıcı!
- qui est en ébullition!
Kafa.
Une tête.
Konuklardan biri dolapta bir kafa bulmuş.
Un des clients a trouvé une tête dans les toilettes.
Benimle kafa mı buluyorsun?
Vous vous fichez de moi?
Başka bir kafa karıştırma çabası.
Encore une de tes manipulations.
- Tam kafa dengim!
- Mon type de mec!
Bir kel kafa bizim barımızda.
Un skinhead dans notre bar.
- Gayet komik, eğer biraz kafa yorarsan.
Ridicule, Si tu y penses,
O biraz kafa karıştırıcı bir kadın.
C'est une femme très compliquée.
Son zamanlarda çok kafa patlattım.
J'ai pensé à beaucoup de choses récemment.
Belki de yaşımdandır, artık daha önemli sorulara kafa yoruyorum.
J'ai compris. Euh, euh, je pensais. Tu sais, euh, et bien, peut-être que c'est l'âge, mais euh, je commence à réfléchir aux questions essentielles.
Sadece kafa salla.
- Ne parlez pas.
Ya da hep birlikte tüm gece buna kafa yorarız adım gibi eminim ki eninde sonunda cevabı buluruz.
Ou on pourrait tous travailler ensemble toute la nuit, et je suis sûr qu'on trouvera la solution.
Gerçek şu ki bana da bir kafa dağıtacak bir şey fena gelmez.
En vérité, J'aurai pu me distraire seul.
Bu şeyler kafa karıştırır.
Écoute, ces trucs sont rusés.
Sen bu tür işlerden anlayan bir kafa doktoru ile çalıştığını söylemiştin.
On m'a dit que vous travaillez avec un genre de docteur du cerveau qui est doué avec ce genre de choses?
Pekala, çok kafa yormaya gerek yok.
Ah ça, c'est facile à choisir.
Yıldız kafa!
Tête d'étoile de mer!
- Oradaki kapak, kafa demek!
Ça veut dire les dents. Ay, caramba!
Gece, yerel bir taverna da kafa dinlemeye gitmiştik, beleşten biftek verdikleri bir yere, tabii yeni bir hız rekoru kırıp yaşamayı başarırsan.
La nuit, nous allions nous rafraichir au trou d'eau local, où ils te donnaient un steak gratuit. si vous battiez le record de vitesse et surviviez.
Turneye çıkıyorum ve Lisa'da star olmak için gereken yetenek, zekâ ve yıldız şeklinde kafa mevcut.
Je pars en tournée, et elle a tout pour être une star : du talent, l'intelligence et une tête en forme d'étoile.
Ölene kadar saklanamazsın, yuvarlak kafa.
Tu ne peux pas te cacher pour toujours crâne d'œuf.
Seninle kafa buluyordum dostum.
C'étaient des conneries.
Kafa? Hatırlamıyorum.
Je ne m'en souviens pas.
Hayır, kafa olmadan olmaz.
Non. Pas sans cette tête.
Stynelara kafa tutamazsın.
On peut pas s'en prendre aux Styne.
- Çocuğun kafa tasını parçaladı.
Il lui a défoncé le crane.
Kafa kafaya verip bir çözüm bulalım derim.
Je suggère qu'on se rassemble pour réfléchir et trouver une solution.
Adamla zaten bir kez kafa kafaya gelmiştik.
Dawg et moi avons déjà travaillé ensemble.
Düştü ve kafa travması geçirdi.
Il est tombé et souffre d'un traumatisme crânien.
Kafa derilerini yüzdüğü zaman canlılar.
Ils sont scalpés vivants.
Finansman mekanizmaları gerçekten kafa karıştırıcı.
Les mécanismes de financement sont vraiment confus.
Ve yokluğu senin yargıç olarak atanmana yol açan adamın tâ kendisinin önümüzde ölü olarak asılı olması gibi gibi tuhaf bir raslantı üzerinde kafa yorabiliriz.
et nous pourrions nous interroger sur l'étrange coïncidence que le seul homme dont l'absence ait donné lieu à votre élection comme magistrat soit mort.
Evet öyle oldu çünkü bu meseleye yeteri kadar kafa yormadık.
C'est juste qu'on n'y a pas assez réfléchi.
Geldiğini biliyordu ama kafa yine gitti sanırım. - Onu getirmemeliydim aslında.
Il savait qu'il venait, mais je crois que c'est reparti.
Buna çok kafa yordular.
Ils se sont vraiment donné du mal.
Annene garezi olan özel bir kavanoz kafa var mı?
Concernant un pot en particulier?
- Ne dersin kızıl kafa?
Que dis tu, Red? Vas-y.
Şöyle kafa toplamak için bir alan lazımdı... Özür dilemene gerek yok, Vic.
Pas besoin de t'excuser, Vic.
Sarı kafa!
Blondie!
Patates kafa.
Taterhead!
Neden kızların üzerinde hiç kafa yok?
Pourquoi elles ont pas de tête?
Ama sonrası biraz kafa karıştırıcı.
Mais ensuite, ça devient un peu confus quand tu décris le corps comme une monstrueuse chimère.
Benimle kafa buluyorsunuz.
C'est du bizutage, pas vrai?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]