Konuşmak istemiyor перевод на французский
648 параллельный перевод
Konuşmak istemiyor.
Non, elle refuse de parler.
Carlos konuşmak istemiyor galiba.
C'est pas Carlos... Qui te parlerait sur ce ton, hein!
George! - Goerge'la konuşmak istemiyor.
Il ne veut pas parler à George.
Artık kimseyle konuşmak istemiyor musun?
- Tu n'aimes plus parler?
Bunun hakkında konuşmak istemiyor.
Elle ne veut pas en parler.
Dostlarım benimle konuşmak istemiyor.
Mes amis veulent plus me parler.
Adamlar konuşmak istemiyor.
Les hommes refusent de parler.
Git, Don Antonio kimseyle konuşmak istemiyor.
Partez, Antonio ne parle à personne.
- Konuşmak istemiyor musun?
- Ne veux-tu pas me parler?
Uykusu var gibi. Kimseyle konuşmak istemiyor.
Elle fait semblant de dormir, car elle ne veut parler à personne.
Üzgünüm ama o seninle konuşmak istemiyor.Nereden biliyorsun?
- Elle ne veut pas vous parler. - Comment le savez-vous?
Üzgünüm tatlım, yanımdaki kuş konuşmak istemiyor.
La minette ne veut pas te parler.
Martha bu konuda konuşmak istemiyor, "onun" hakkında.
Elle ne veut pas parler de lui, de ça.
Eşi ve eşinin işi ile gurur duyuyor fakat amacına ulaşana kadar da onunla konuşmak istemiyor.
Il est fier d'elle et de ses travaux, mais il ne veut pas lui reparler jusqu'à ce qu'elle arrive à destination.
Konuşmak istemiyor musun? Böylesi daha iyi.
Tu n'aimes pas parler, c'est mieux comme ça.
Senin kanun adamı konuşmak istemiyor.
Ton shérif veut pas parler?
Sorun ne, benimle konuşmak istemiyor musun?
Qu'y a t-il?
Konuşmak istemiyor.
- Elle veut pas ouvrir.
Oda konuşmak istemiyor.
- ll veut pas parler de la mort.
Bombalardan konuşmak istemiyor.
Il ne veut rien nous dire sur la bombe.
Konuşmak istemiyor.
Quel imbécile!
Konuşmak istemiyor musun?
T'as pas envie de parler?
Benimle konuşmak istemiyor.
Il veut pas me parler.
Arap arkadaşları onun hakkında konuşmak istemiyor.
Quelque chose que ses amis arabes ne peuvent pas savoir.
Konuşmak istemiyor musun?
Tu ne peux pas parler?
Sorun ne, konuşmak istemiyor musun?
Quel est le problème, Tu ne veux pas parler?
Kimseyle konuşmak istemiyor!
- Elle ne parle à personne.
Onun hakkında konuşmak istemiyor.
Il ne veut pas en parler.
Civarda yaşayanlar onun hakkında pek konuşmak istemiyor.
Son entourage ne voulait pas parler d'elle.
Konuşmak istemiyor.
Il ne veut pas parler.
Bunun hakkında konuşmak istemiyor musun?
- Tu ne veux pas en parler? - Je ne sais pas.
Kimse konuşmak istemiyor.
- Rien. Personne ne veut en parler.
Hayatım, onunla konuşmak istemiyor.
Mon cher, elle refuse de lui parler. Je le vois!
Karım seninle konuşmak istemiyor.
Ma femme ne veut pas vous parler.
Konuşmak istemiyor musun?
Tu ne veux pas me parler?
- Hakkında konuşmak istemiyor musun?
Est-ce que ça vous gêne de parler de vous?
Öğle yemeğini yiyor Charlie Davidson o seninle konuşmak istemiyor.
Il déjeune et ne veut pas vous parler, Charlie Davidson.
Herkes tek başına yürüyor, kimse konuşmak istemiyor.
Chacun va de son côté, personne ne veut parler.
Konuşmak istemiyor musun? Pekala.
Si tu ne veux pas répondre, tant pis.
Gerçekten konuşmak istemiyor musunuz?
Vous ne voulez vraiment pas me parler?
Konuşmak istemiyor musun?
Vous ne voulez pas parler?
Onunla konuşmak ne kadar ilerlediğini görmek istemiyor musun?
Ne perdez pas espoir, elle va mieux.
Ziyafet gecesinden bu yana, saraya kapandı kendisiyle konuşmak isteyenleri geri çeviriyor uyumak istemiyor, yemek yemiyor kitapları karıştırıp duruyor, sonra da ümitsizce kenara itiyor.
Depuis soir de grand banquet, lui vit enfermé... de ceux qui pourraient parler à lui. Refuse dormir, refuse manger... cherche beaucoup de livres, et rejette, avec désespoir.
- Seninle konuşmak istemiyor, hepsi bu.
- Blessé?
Beni görmek istemiyor. Benimle konuşmak bile istemiyor.
Elle ne veut plus me voir, ni me parler.
Kimse kadınla konuşmak istemiyor artık.
Mais on ne lui parle plus.
Dün olanlar hakkında konuşmak istiyor musun, istemiyor musun?
Tu as envie de parler d'hier ou pas?
Dün olanlar hakkında konuşmak istiyor musun, istemiyor musun?
Qu'est-ce que tu fais? Tu as envie de parler d'hier ou pas?
Benimle konuşmak bile istemiyor musun?
Tu veux pas me parler?
Seninle konuşmak dahi istemiyor.
Ni même vous parler.
Onunla konuşmak istemiyor musun?
Je sais. Tu veux pas lui parler?
konuşmak istemiyor musun 16
konuşmak istemiyorum 89
istemiyorum 1125
istemiyor 51
istemiyorsun 47
istemiyorsan 36
istemiyor musun 270
istemiyor musunuz 34
istemiyoruz 30
istemiyor mu 16
konuşmak istemiyorum 89
istemiyorum 1125
istemiyor 51
istemiyorsun 47
istemiyorsan 36
istemiyor musun 270
istemiyor musunuz 34
istemiyoruz 30
istemiyor mu 16
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuş 892
konuşmalıyız 270
konuşacak 21
konuşacağız 38
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşmak 63
konuşalım 186
konuş 892
konuşmalıyız 270
konuşacak 21
konuşacağız 38
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşma 379
konuşmuyor 31
konuştuk 50
konuş benimle 497
konuşsana 113
konuşmuyoruz 17
konuşacaksın 18
konuşur 18
konuşuyoruz 54
konuşma 379
konuşmuyor 31
konuştuk 50
konuş benimle 497
konuşsana 113
konuşmuyoruz 17
konuşacaksın 18
konuşur 18
konuşuyoruz 54
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabilir miyiz 236
konuşmak ister misin 79
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabilir miyiz 236