Ne duydun перевод на французский
2,010 параллельный перевод
Ne duydun?
Qu'avez-vous entendu?
Ne duydun?
T'entends quoi?
Ne duydun peki?
Qu'est-ce que tu sais?
Tam olarak ne duydun?
Et qu'avez-vous appris, exactement?
Isırmakla ilgili ne duydun?
Qu'est-ce qui mord?
Gördün ve ne dediklerini duydun.
Tu les as vus et tu as entendu ce qu'ils disaient.
konuştuklarımızın ne kadarını duydun?
Tu as tout entendu?
Şu arkadaki polisin bana ne söylediğini duydun mu?
T'as entendu comment ce flic m'a parlé?
Şu arkadaki polisin bana ne dediğini duydun mu?
T'as entendu comment ce flic m'a parlé?
Ne dediğini duydun mu?
T'as entendu ce qu'elle a dit?
Ne dediğimi duydun mu?
Est-ce que tu as entendu ce que je viens de dire?
Ona ne oldugunu duydun degil mi?
- Vous étiez dans la même fraternité? - Ouais. Tu as entendu parler de ce qui lui est arrivé, non?
Duydun ne dediğimi.
- Qu'as-tu...
Bak, Austin hakkında ne tip yalanlar duydun bilmiyorum ama bu tip yakışıksız dedikoduları dinlememelisin.
Écoute, je ne sais pas quelles mensonges tu as entendu à propos d'Austin, mais tu ne peux pas écouter des ragots aussi cruels.
- Dedikoduyu duydun mu? - Hayır, ne dedikodusu?
- Tu as entendu la rumeur?
- Ona ne için gerek duydun ki?
- Pourquoi tu as besoin de lui?
Demin ne dediğini duydun.
Tu as entendu ce qu'il a dit.
Bir daha karımdan söz etme! Duydun mu?
Ne parle plus jamais de ma femme!
- Ne? - Beni duydun!
Quoi?
Ne dediğini duydun.
T'as pas compris le message?
Ne dediğimi duydun mu sen?
Tu as entendu ce que je viens de dire?
Pekala, katilini yakaladığımızı duydun mu? Kesinlikle duydum ve yardım ettiğin için bundan daha minnettar olamazdım.
bien sur, je ne pourrai être plus gratifiant pour votre aide.
Ne dediğimi duydun mu?
Vous avez entendu ce qu'il à dit?
Kadınımdan uzak durmanı istiyorum. - Hey, beni duydun mu?
Je ne veux plus que tu t'approches de ma femme.
Carlos? Duydun mu bilmiyorum ama...
Carlos, je ne sais pas si tu sais...
Ne dediğini duydun mu, Delgado?
Tu as entendu ce qu'il a dit, Delgado?
Hey, duydun mu, Max ajan olamamış.
Tu sais que Max ne sera pas agent?
Duydun mu, yoksa hala çocuklar gibi küs müyüz?
Tu m'entends ou tu ne me parles toujours pas?
- Ne? - Beni duydun.
Quoi?
- Ne dediğimi duydun mu?
- Tu as entendu ce que j'ai dit?
Bunu yaptığın için hiç pişmanlık duydun mu?
Tu ne te sens jamais coupable de faire ça?
- La Palma'da ne olduğunu duydun mu? - Evet
Vous avez su ce qu'il y a eu à La Palma.
Luke, hiç şu sözü duydun mu? "Sorgulanmayan yaşam, yaşamaya değer mi?"
"Une vie sans interrogation ne vaut pas d'être vécue."
Dişi köpeği duydun. Ne yapacağız?
Oui, qu'est-ce qu'on fait?
- Ne dediklerini duydun. Peter 10 yıldır bağımlıymış.
Écoute, Peter était accro depuis 10 ans.
Anlamıyorum. Neden bize yalan söyleme ihtiyacı duydun.
Bon, je ne comprends pas pourquoi tu t'es sentie obligée de nous mentir.
Larue'nin neler işler çevirdiğini ve Şef Boyardee ile ilişkisini duydun. Sonra onu inanç öfkesiyle öldürdün ve sevgilisinin bu suikastten şüphelenmemesini umarak ona sahte bir ayrılık mektubu bıraktın.
Vous êtes juste tombée sur l'affaire de contrebande que menait Larue et sur son aventure avec le chef Boyardee, et vous l'avez tuée dans une rage folle en laissant ce faux mot de rupture espérant que son petit ami ne se rende pas compte du crime, mais c'en est un!
- Ne dediğimi duydun.
- Laisse-moi terminer.
Peki, çocukların öldüğünü ne zaman duydun?
Quand avez-vous su que des enfants étaient morts?
- Sen benim demin ne dedigimi duydun mu?
- Vous avez entendu ce que j'ai dit?
Vestra'nın ne dediğini duydun mu?
Tu as entendu Vestra?
Ve sonra, Harley'e ne olduğunu duydun değil mi?
Et ensuite... vous êtes au courant pour Harley?
Duydun mu ne dedi?
As-tu entendu ce qu'elle a dit?
Belki dün gece "efsane" ile ne demek istediğini açıklarsın. Dediğim duydun.
Peut-être voudrais-tu mieux définir ce que tu as voulu dire hier soir par légende.
Claire... Ne dediğini duydun mu?
Claire, as-tu entendu ce qu'il a dit?
Ne söylediğimi duydun mu, Patrick?
T'as entendu ce que j'ai dit, Patrick?
Ne dediğimi duydun mu?
Vous avez entendu?
Başarılı mı bilmiyorum. Şarkıyı duydun.
Je ne connais pas grand chose sur toi, alors que tu as entendu la chanson.
Ne dediğimi duydun mu?
N'avez-vous pas entendu?
Bilmiyorum, onu daha önce duydun mu?
Je ne sais pas, vous l'aviez déjà entendu avant?
En son ne zaman birinin şarap bağımlısı olduğunu duydun?
Quand est-ce que t'as entendu dire qu'une personne devenait dépendante au vin?
duydun mu bunu 28
duydun mu 1424
duydun mu beni 209
duydunuz mu 459
duydun 82
duydunuz mu beni 21
duydunuz 53
duydun beni 20
duydun işte 23
ne düşünüyorsun 2039
duydun mu 1424
duydun mu beni 209
duydunuz mu 459
duydun 82
duydunuz mu beni 21
duydunuz 53
duydun beni 20
duydun işte 23
ne düşünüyorsun 2039
ne düsünüyorsun 18
ne düşünüyorsunuz 319
ne durumda 48
ne durumdayız 39
ne duruyorsun 61
ne durumdasın 24
ne düşündün 40
ne duyuyorsun 30
ne duruyorsunuz 21
ne düşünüyorum 55
ne düşünüyorsunuz 319
ne durumda 48
ne durumdayız 39
ne duruyorsun 61
ne durumdasın 24
ne düşündün 40
ne duyuyorsun 30
ne duruyorsunuz 21
ne düşünüyorum 55