Saat kaç перевод на французский
4,628 параллельный перевод
Saat kaç?
Quelle heure est-il?
Kahretsin. Saat kaç?
Merde, quelle heure est-il?
Saat kaç?
Quelle heure il est?
- Saat... Saat kaç?
Quelle... quelle heure il est?
- Saat kaç?
Quelle heure est-il?
Saat kaç?
- Il est quelle heure?
- Saat kaç? - Neredeyse sabahın dördü.
- Il est quelle heure?
Saat kaç?
Qu'elle heure il est?
- Saat kaç?
Quelle heure tu as?
Saat kaç ki? Çoktan.. 6 : 45.
Mais si tu ne m'écoutes pas... consultons les esprits.
- Saat kaç civarıydı?
Et c'était vers quelle heure?
Hay aksi, saat kaç olmuş.
Merde, il est tard.
- Saat kaç, Bay Wolf?
Quelle heure est-il, M. Loup?
- Saat kaç, Bay Wolf?
Quelle l'heure est-il, M. Loup?
Saat kaç, Bay Wolf?
Quelle l'heure est-il, M. Loup?
Saat kaç, anne?
Quelle heure est-il maman?
Affedersiniz, saat kaç demiştiniz?
Je suis désolée, quelle heure avez vous dit qu'il était?
Saat kaç olmuş. Benim gitmem gerek.
Raison pour laquelle, voyez-vous, je dois y aller.
Bu sana bir kaç saat verir.
Ça vous laisse deux heures.
Doktor Eve'n öldürülmeden bir kaç saat önce okuryazar kitabevinde kitap imzalama etkinliği varmış.
Mais Dr. Eve avait une séance de dédicace à la librairie "Libérez votre esprit" quelques heures avant qu'elle soit tuée.
- İki saat.... kaç durdurma ve geri çekilme mektubu yayımladınız?
Deux heures. a été en ligne, combien de lettres d'arrêt de diffusion leur avez-vous envoyées?
Saat 4'teki randevumuzu kaçırdınız.
Vous avez raté notre rendez-vous de 16 heures.
Trieste, o ambarda kim bilir kaç saat mahsur kaldık...
Trieste, coincés dans cet entrepôt depuis Dieu sait combien de temps.
Birileri onu dün gece saat 02 : 00 de oradan kaçırdı.
Un commando l'a libéré.
- Bir kaç saat sonra senin ilk rodeon başlayacak.
Tu vas avoir ton premier rodéo dans quelques heures.
- Bir kaç saat yanında olduğu için değil, senden nefret ediyorum.
Je détesterai que vous ne soyez pas tout prés d'elle pour quelques heures
Kaç saat olmuş?
Il y a combien de temps?
Gerçek hayatta apandisit ameliyatı kaç saat sürer?
Ça prend combien de temps, en vrai?
29 saat 56 dakika ve kaç saniye olduğunu bilmiyorum.
29 heures et 56 minutes mais je ne sais pas combien de secondes.
- Kaç saat içinde?
Tu dois aller à l'intérieur?
- Sadece bir kaç saat sürer, oldu mu?
J'ai juste besoin de quelques heures, ok?
Ve ayrıca, sevdiğin duvar kâğıdı bir kaç saat daha yerinde kalacak.
D'ailleurs, ça donnera à ce papier peint que tu aimes tant un répit avant son exécution.
Bir kaç saat önceden, Japon haber muhabiri.
C'est une dépêche japonaise d'il y a quelques heures.
Yalanlara karşı kaç saat yayın yaptım biliyor musun?
Savez vous combien d'heures d'antenne j'ai passé à lutter contre le mensonge?
Seni bir kaç saat sonra arayacağımı söylemek için aradım, inşallah daha iyisindir.
Je t'appelle juste pour te tenir au courant Je te rappellerais dans quelques heures Et j'espère que tu te sens mieux.
Ama hepsinin 1 Mayıs'ta saat 6 civarında St Pancras istasyonuna bağlanmaları gerekiyorsa geriye kaç tane kalıyor?
Combien en reste-t-il s'il faut être à Saint-Pancras le 1er mai pour 18 h?
Saat kaç olmuş. Çalar saatin yok mu senin?
T'as pas de réveil?
Bir kaç saat içinde ciğerin, tamamen iflas edebilirmiş.
Dans quelques heures, l'insuffisance devrait avoir complètement chuté.
Son 48 saat içinde, bize pusu kurdu, Owen'ı kaçırmaya çalıştı ve bu duvarların içinde biyolojik silah kullandı.
Lors des 48 dernières heures, elle nous a tendu une embuscade, a tenté d'enlever Owen et a lancé une arme biologique sur nous.
Bu da Finch kaçırılılalı 24 saat geçmiş demek oluyor.
Finch a donc disparu depuis 24 heures.
O ve hıyar erkek arkadaşı beni hayvanat bahçesine bıraktılar bir kaç saat sonra alacaklarını söylediler ve hiç geri dönmediler.
Donc elle et son abruti de petit copain m'ont laissé au zoo et ont dit qu'ils viendraient me récupérer quelques heures plus tard et il ne sont jamais revenus.
İyiydi. Bir kaç saat önce başında bir pıhtı oluştu.
Elle allait bien et il y a quelques heure, un caillot est apparu dans sa tête.
Bu bir kâbus. Emri çıkarmak için işleri yavaştan alıp size bir kaç saat verebilirim böylece işlerinizi düzenleyip veda etmek için zamanınız olur.
Ça me prendra quelques heures, si je traine des pieds, donc vous aurez le temps de mettre vos affaires en ordre, et dire au revoir.
Bir kaç saat sonra, programından sonra ölü bulundu.
On le tue un peu plus tard, après son concert. - Quoi?
# Kaçıyor kör adamlar göklerden, suçlanmışlar, saat işliyor... # #... hala hayatta o olan o hayalet, zihnini sisle istila ediyor #
♪ Blind men escaping the skies, condemned, the klok counts down ♪ ♪ The ghost that s still alive infest your mind with fog ♪
Adam, sence kaç saat münazaraların yetersiz olduğunu konuşmuşuzdur?
Combien d'heures on a passées à relever les défauts des débats?
Bir kaç saat sürebilir ama gün sonunda oğlun dünyaya gelmiş olacak.
Cela peut prendre quelques heures, mais à la fin de la journée, votre fils sera né.
- Daha kaç saat yürüyecekler?
Combien d'heures restantes avant le levé du soleil?
Orada bir kaç saat oturdum- - belki üç, bilmiyorum- - beklemekten terlemiştim.
Je suis resté assis comme ça pendant quelques heures. trois, peut être, je ne sais pas en patientant.
Bir kaç saat önce, Beyrut'taki iki ayrı kaynaktan.. .. öğrendiğimize göre, Abu Nazir yarınki özel kuvvetler kavuşma töreninde..
Il y a quelques heures, nous avons reçu des informations de deux différentes sources à Beyrouth selon lesquelles le réseau terroriste d'Abu Nazir organise une attaque lors du retour du groupe des Op.
Saat kaç gibiydi?
Quelle heure était-il?
saat kaçta 135
saat kaç oldu 54
saat kaç biliyor musun 21
saat kaçtı 38
kaç yaşındasın 465
kacl 17
kaçış 19
kaçmış 64
kaçırma 24
kaçırdım 48
saat kaç oldu 54
saat kaç biliyor musun 21
saat kaçtı 38
kaç yaşındasın 465
kacl 17
kaçış 19
kaçmış 64
kaçırma 24
kaçırdım 48
kaçırıldı 20
kaçmak 45
kaçıyorum 28
kaçıyorsun 21
kaçamazsın 84
kaç yaşındasın sen 30
kaç yaşındasınız 66
kaç yaşında 194
kaça 37
kaç kilosun 25
kaçmak 45
kaçıyorum 28
kaçıyorsun 21
kaçamazsın 84
kaç yaşındasın sen 30
kaç yaşındasınız 66
kaç yaşında 194
kaça 37
kaç kilosun 25