Senın перевод на французский
196,019 параллельный перевод
Benden sen ayrıldın.
Tu as rompu avec moi.
Bunları Foley'nin partisinde seninle birlikte içmeyi umuyordum. Ben davetiyemi aldım ama sen listeye alınmamışsın.
Je comptais les fumer avec toi à la fête de Foley, mais j'ai reçu mon invitation, et tu as été retiré des invités.
Sen günün her saniyesinde bunu düşünürken onun bunu bir an bile düşünmediğine bahse girerim. Daha önce hiç hissetmediğin bir şeyin acısını çekiyorsun.
Je parie qu'il n'y pense déjà plus, alors que vous y pensez sans arrêt, en souffrant de quelque chose que vous n'aviez jamais ressenti.
Sen de benzer bir andasın ve olasılıklar yine sınırsız.
Vous êtes à un moment similaire où tout est possible.
Ben, bunu bana sen mi aldın? - Ne?
- Ben, tu me l'as offert?
- Sen olmadığını biliyorum.
- Quoi? Je savais que c'était pas toi.
Ama sen asla geri dönüşü olmayan tek şeyi yaptın.
Mais tu as fait une chose dont personne ne revient.
Bakarsın, en sonunda hepsinin canına okuyan sen olursun.
Finalement, tu es peut-être le gars qui va tous les baiser.
- 13 yaşına girseydin... Wags amcan sana eyaletteki en güzel telekızı ayarlardı ama büyük bir doğum günü partisi veren büyük bir adamsın sen.
Dans ce cas, Oncle Wagsy t'aurais offert la plus belle call-girl de l'État.
İşte bu yüzden sen asla hisse alıp satamayacaksın.
C'est pour ça que tu ne vendras ni n'achèteras jamais d'actions.
Sen çok zengin bir adamsın.
Tu es très riche.
Böyle şeylerden nefret ederim. Partilere bayılırsın sen.
Tu adores les fêtes.
Maaşını ikiye katlamak için buraya gelen ilk kişi sen değilsin.
Vous n'êtes pas le premier à vouloir doubler son salaire.
Ama şanslı günündesin çünkü kalıcı bir vakıf kurmak istiyorum ve müdürü sen olacaksın.
Mais vous avez de la chance, parce que je veux vraiment créer une fondation avec vous comme responsable.
Sen de bunu satın aldın.
Et tu viens de l'acheter.
Sen Chuck olmalısın.
Chuck, j'imagine.
Zayiattın sen ve bundan pişmanlık duydum.
Tu étais un dommage collatéral. Je le regrette.
Sen ve silahların yokken de, hayatta kaldım.
J'ai survécu à l'enfer sans toi.
Sen bir sanatçı mısın?
- Tu es artiste?
Ve sen şimdi onun bir parçasısın değil mi?
Tu en fais partie, maintenant, non?
Yani sen annen için üzülmedin mi?
Tu n'as pas pleuré ta mère?
Siyah Şapka Bölgesi'nı hiç görmedin sen.
Vous connaissez pas la réserve de Black Hat.
Sen de olabilirsin.
Ça peut être n'importe qui.
Sen olmasaydın hepsi ölürmüş.
Que tout le monde serait mort sans vous.
Bir kavga yaklaşıyor ve bizi sen kurtaracaksın.
On va devoir se battre. Tu dois nous sauver.
Amerikansın sen.
Tu es américaine?
Ne yaptın sen? ! Ne yaptın?
Qu'est-ce que tu as fait?
Sen kocamı öldürdün. Şimdi de evcil hayvanın oğlumu zehirledi.
Tu as tué mon mari, elle a empoisonné mon fils.
Başka insanların bu yatakta yatmaya ihtiyacı var... sen mesela.
D'autres ont besoin de ce lit, toi, par exemple.
Sen de hastasın.
T'es malade.
Dünya sen ölene kadar ölmez.
Le monde n'est pas mort tant que vous êtes en vie.
O yüzden sen yapacaksın.
Vous allez le faire.
Takma saçlarını yapıştırmaya çalış sen.
Accroche toi à tes extensions.
Ashley, sen Bunny'e altı dolar vereceksin oda tırnaklarını yapacak.
Ashley, tu vas recevoir 6 dollars du compte paypal de Bunny et elle fera tes ongles.
Bunny, sen Amber'a yirmi dolar vereceksin. O da gay arkadaşı Dave'i ablanın düğününe götürmen için sana verecek. Oldu mu şimdi?
Bonny, tu vas envoyer 20 dollars à Amber et elle va te laisser emprunter son ami gay Dave pour le mariage de ta sœur.
Daha deneyimli kişiler vardı, ama sen aralarından sıyrıldın. Sen insancıl birisin
Il y avait beaucoup de candidats plus expérimentés, mais vous vous êtes démarquée grâce à vos qualités humaines.
Referanslarının her biri senin harika motive edici olduğunu söylediler. ve sen gerçekten önemsiyormuşsun şey, uh... uh... şey...
Toutes vos références disent que vous êtes une grande source de motivation et que vous prêtez attention aux...
Anlamadın sen.
Vous ne comprenez pas.
Herkes işini kaybedince ve sen istediğini aldın mı?
Tout le monde perd son emploi, et vous obtenez exactement ce que vous voulez?
Sen olmasan yapamayabilirdik. Hayır.
On n'aurait pas pu le faire sans vous.
Ve sen bu sefer de ekran görüntüsü almadın çünkü...
Et cette fois, vous n'avez pas fait de capture d'écran parce que...
Onu öldürmeyi planlamamıştın ama seni yakaladı ve sen de Roxanne Greer'i öldürmek zorunda olduğun anlamına gelmesine rağmen hapse geri dönemeyeceğine karar verdin.
Vous n'aviez pas l'intention de la tuer, mais elle vous a surpris, Et vous avez décidé que vous ne retournerez pas en prison, Même si cela signifiait que Roxanne Greer devait mourir.
Sadece sen, ben ve Senato'dan birkaç... bayan meslektaşın olacağız.
Il n'y aura que vous et moi et deux... de vos collègues sénatrices.
Neden sen de aynısını yapamadın?
Il fallait faire pareil.
Sen New Hampshire'ı geçiremedin.
Vous n'avez pas eu le New Hampshire.
Ama yapma. Sen onun gibi değilsin.
Voyons... vous n'êtes pas comme lui.
Sen ve dilinden bir türlü düşürmediğin aptal, ölmüş karın.
Vous et votre femme débile dont vous parlez sans cesse.
Sen katil değilsin.
Tu n'es pas un meurtrier.
Onun hayatını sadece sen kurtarabilirsin.
Tu es la seule à pouvoir le sauver.
Hayatımı kurtardıktan sonra yaptığın şeylere rağmen beni eski sen olmadığını anlamaya mecbur ettin.
Après m'avoir sauvé la vie, j'ai été forcée de constater que malgré tes actes passés, tu as changé.
Sonra sen baba olursun ve oğulların da hayal kırıklığına uğrattığını anlarsın.
Et quand tu deviens un père, tu réalises que l'inverse est vrai.
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
senin için 556
seninleyim 95
senin derdin ne 338
seninle gurur duyuyorum 314
seninim 46
senin neyin var 538
seninle evleneceğim 47
senin adına çok sevindim 42
senin mi 196
seninle mi 82
seninleyim 95
senin derdin ne 338
seninle gurur duyuyorum 314
seninim 46
senin neyin var 538
seninle evleneceğim 47
senin adına çok sevindim 42
senin mi 196
seninle mi 82