Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ Y ] / Yalnızdım

Yalnızdım перевод на французский

697 параллельный перевод
Bu gece çok yalnızdım... dün gece de... Bunca yıldır...
Je me sentais si seul ce soir- - et la nuit dernière aussi- - toutes ces années - -toute ma vie- -
Çok yalnızdım ve birden siz ortaya çıktınız.
Je me sentais si seule et tout à coup vous êtes là...
- Yalnızdım ama.
- Seule!
Çok yalnızdım. Ama artık hepsi bitti.
C'était dur, mais c'est fini.
Büyük babam hariç yalnızdım.
J'étais seule, mis à part mon grand-père.
Çünkü gençken çok yalnızdım.
Parce que je m'ennuyais quand j'etais jeune.
Elde edemeyeceğim şeyler yüzünden yalnızdım.
Je m'ennuyais de tout ce que je n'aurais pas.
Evet, Victor. Yalnızdım.
Oui, bien seule.
Sadece konuşacak birine ihtiyaç duydum, yalnızdım Stephanie
J'avais juste besoin de parler, je me sens très seul.
Hayatım boyunca yalnızdım.
J'ai toujours été seule.
Sensiz çok yalnızdım, ama sonunda bana geldin, öyle değil mi?
Je me suis senti si seul, sans vous. Mais vous voici enfin là.
Hem yalnızdım.
Et j'étais seule.
- Ben yalnızdım.
J'étais seul.
Hayatımda ilk defa yalnızdım.
Pour la première fois, je me sentais seule.
Yalnızdım, buna katlanacak gücüm kalmamıştı.
- J'étais seul. Je ne pouvais supporter ma solitude.
Daha önce yalnızdım ve iyiydim, belki de daha iyiydim.
J'ai été seule avant, et je m'en sors bien. Peut-être mieux.
Ogün öyle yalnızdım ki... Peter Rabbit'le bile at binmeye razı olabilirdim.
Je me sentais si seule que j'aurais pu être avec n'importe qui.
O kadar yalnızdım ki, keşke ölsem diyordum.
Je me sentais si seule que J'aurais voulu mourir.
Hep yalnızdım ben.
J'ai toujours été seul.
Çok insan tanıyordum, ama ben de yalnızdım.
et m'ennuyais aussi.
- Yalnızdım.
J'étais seule.
Yalnızdım. Eddie olmadan dönemezdim.
Je ne voulais pas rentrer sans Eddie.
Yalnızdım, Fred. Yalnız.
Bien seule, Fred.
Yokluğunda çok yalnızdım, Frankie.
J'étais si seule, Frankie, sans toi.
Sensiz çok yalnızdım.
Si seule...
Çünkü yalnızdım.
Parce que j'étais seul.
Bir otel odasında yalnızdım.
J'étais seule dans la chambre d'hôtel.
Sen gelmeden önce o kadar yalnızdım ki burada.
Si tu savais comme j'étais seul avant que tu n'arrives.
Ben tam burada idim, bütün gün odamda yalnızdım.
J'étais ici toute la journée.
Bu kış her zamankinden çok daha yalnızdım.
Cet hiver, j'ai été seule comme jamais.
Öyle yalnızdım ki.
J'ai tant souffert de ma solitude.
En başta yapmamın sebebi yalnızdım.
Je te le promets, je ne le referai plus. La raison pour laquelle j'ai fait ça, c'est que j'étais seul.
Yalnızdım.
J'étais seul.
Diğerleri özgürdü, ama bana yardım etmediler. Yalnızdım.
Les autres étaient libres mais ils ne m'ont pas aidée.
- Otelde yalnızdım.
Dans ma chambre, à l'hôtel.
Ben de çok yalnızdım Lucila.
Moi aussi j'ai été seul Lucilla.
Hayatım bomboştu ve o kadar yalnızdım ki.
Il y avait un tel vide dans ma vie. Je me sentais si seule.
Ailemin bir araba kazasında ölmesinden hemen sonraydı ve çok yalnızdım.
C'était peu après la mort de mes parents, et j'étais très seule.
- Yalnızdım!
- Désolé de te faire de la peine, mais j'étais seul.
Burada yalnızdım.
J'étais si seule.
Sen gelmeden önce tamamen yalnızdım.
Avant ton arrivée, j'étais tout seul. C'est mal d'être seul.
- Yalnızdım. Yalnız olmayı sevmem.
et je n'aime pas ça.
Yalnızdım.
Indiciblement seul.
Demek istediğim yalnızdım ve yemek yememiştim.
J'étais seule, je n'avais pas dîné.
- Hatırladığım kadarıyla yalnızdı.
 Je crois qu'il était seul.
Yalnızdım.
J'étais seule.
Öyle kederli ve yalnızızdır ki, sabah yüzünü görmeye katlanamadığımız adam gece, ışıkları karartıp bizi karanlığa gömdüklerinde evet, o aynı adam, bizim en değerli, en yakın dostumuz olur.
Et on se sent si seul que celui qu'on maudissait le matin paraît être notre meilleur copain le soir, quand le gardien éteint la lumière.
Beni... başka bir odaya götürdü. Orada yalnızdık.
Il m'a emmenée dans une pièce à part où nous n'étions que tous les deux.
O gece bu çocuğun başının belada olduğunun farkına vardım, belki yalnızdı.
"Ce soir, j'ai appris que ce garçon a des ennuis."
Ondan önce Konfüçyüs. Yalnızdım.
Je me sentais seul.
- Hayır, sanırım yalnızdı.
- Non, je pense qu'il était seul.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]