Yalnızsın перевод на французский
750 параллельный перевод
Ayrıca neden burada yalnızsınız?
Pourquoi es tu ici tout seul au fait?
Siz yalnızsınız.
Vous êtes solitaire.
- Çok yalnızsın, değil mi?
- Vous vous sentez seule?
Beni görmeye geldin çünkü yalnızsın... çünkü ağabeyininki gibi mutlu bir evde bir yabancı gibi oturmak yalnızlık... yanında kimse olmadan ata binmek yalnızlık.
Vous êtes venue me voir car vous vous sentez seule. Seule et écartée dans une maison aussi heureuse que celle de votre frère. Seule quand vous vous baladez sur la lande sans personne à vos côtés.
Yalnızsın, ama çatlak değilsin.
Tu es seul, mais pas dingo.
Yalnızsın, ha? Evet, burada nasıl yalnızlık çektiğini anlıyorum.
Y a de quoi se sentir seul.
Yalnızsın?
Seule?
O zaman yalnızsınız? Evet.
Alors, elle voudrait te voir, tu comprends?
- Bu kalabalıkta bile yalnızsınız.
- Il y a foule et on se sent seul.
Sen şanslısın ki yalnızsın, düşünecek sadece kendin varsın.
T'as de la chance d'être seul.
Ve sen yalnızsın.
Et tu es toute seule.
Sanırım her gece yalnızsın.
Je suppose que tu as été seule tous les soirs.
Yalnızsın.
Vous êtes seule.
- Ben yalnızım. - Yalnızsın?
Célibataire...
Neden yalnızsın?
Pourquoi rester seul?
Yalnızsınız, Amerikalı bir kızla tanışmak harika bir şey... gösteriden sonra sizinle bir bardak içki içebilir miyim?
Vous êtes seul, ravi de voir une Américaine, et vous voulez prendre un verre après le spectacle. Non.
Seni yanıma aldım, çünkü benim kadar yalnızsın.
Je vous ai prise car vous êtes aussi seule que moi.
- Evet, yalnızsınız.
- Oh si, vous l'êtes!
O zaman yalnızsın.
- Je ne vous aime pas non plus.
Eskiden olduğu kadar yalnızsın. Hatta daha da yalnızsın.
Vous êtes encore plus seule qu'avant.
Çok yalnızsınız efendim!
Vous êtes très seul, Sire.
"Bu çok güzel bayan, bu dul, barones... "... yalnız ve sen de yalnızsın.
" C'est une très gentille dame, cette veuve, cette baronne, elle est seule et toi aussi.
Bu saçma, Sherman. Sen sadece biraz yalnızsın.
Vous vous sentez un peu esseulé, c'est tout.
İki gün önce yabancıydık ve şimdiyse benimle yalnızsın.
II y a 48 h, nous étions des étrangers. Nous voici seuls ici.
Sen yalnızsın ve hep seni ziyaret etmeyi düşünüyordum.
Tu es seule. Chaque jour, j'ai envie de venir te voir.
- Evet. Biraz kalabalık ama... Ne de olsa yalnızsın.
C'est un peu petit, mais... comme tu es seul.
Burada yalnızsınız?
Vous êtes seule?
Sürekli acelecisin ve yalnızsın.
Toujours pressé et toujours seul.
Burada yalnızsınız, değil mi?
Vous êtes bien seul, ici.
Şimdi de sen burada yalnızsın ve gece.
Et à présent vous êtes ici seul, la nuit.
Görüyorum ki yalnızsınız, hanımefendi.
Vous êtes seule, on dirait.
Biliyorum, yalnızsın.
Je sais que tu sens seule.
Neden yalnızsınız, Bayan Pontano?
Que faites-vous là, toute seule?
- Neden yalnızsın?
- Comment ça?
Yalnızsın, ama buna da aldırış etmiyorsun.
Tu es seul, mais tu t'en fiches.
Artık yine yalnızsın.
Te revoici seul.
İşte yine yalnızsın. Başka bir kiralık arabada.
Te revoilà seul dans une autre bagnole louée.
Yalnızsın. Doğduğun zamanki gibi.
Tu es seul, comme à ta naissance.
Yalnızsın artık. Yapayalnız.
Frankie Bono, tu es seul, bien seul.
Aferin size. Yani şu an yalnızsınız.
Alors, c'est pour ça que vous êtes seuls.
- Yalnızsınız sanmıştım.
- Je vous croyais seul.
İkiniz de yalnızsınız.
Vous êtes tous les deux seuls.
O kadar savunmasız, ve yalnızsın ki... Kendimi mecbur hissediyorum...
Vous semblez sans défense, et vous êtes si seule que... je me sens obligé de vous...
Seni yalnızsın sanmıştım.
Et moi qui croyais que vous étiez seule.
Yalnızsın, yapayalnız!
Tu es seul, tout seul.
Kyoto'da yalnızsın.
Tu dois te sentir seul ici.
Bu akşam tiyatro salonua girdiğiniz andan itibaren yalnızsınız.
Au théâtre, vous vous débrouillez seuls.
- Yalnızsın. 20 adamım var...
Tu es seul.
Ama şu andan itibaren yalnızsın!
Seulement à partir de maintenant, tu auras raison toute seule!
- Tam bir paund. - Neden yalnızsın?
- Une livre!
Yalnızsın.
Il n'y a pas d'armée anglaise.
yalnız 545
yalnızlık 55
yalnızım 166
yalnız mısın 235
yalnızca 183
yalnız yaşıyorum 22
yalnızdım 64
yalnız mısınız 41
yalnızız 36
yalnız değilsin 86
yalnızlık 55
yalnızım 166
yalnız mısın 235
yalnızca 183
yalnız yaşıyorum 22
yalnızdım 64
yalnız mısınız 41
yalnızız 36
yalnız değilsin 86