Çok перевод на французский
930,924 параллельный перевод
Michael çok iyi biri, çok da cesur biri ama onunla tanıştığımda düşünmeden edemedim,
Michael est un mec super sympa, très courageux, mais je n'arrêtais pas de me demander :
Sadece yerken çok saçıyorum. "
Je mange comme un porc. "
Bu arada içimi çok rahatlattılar.
Ils m'ont remonté le moral, faut le dire.
Kafama çok takmadım yani.
Alors je ne m'en suis pas trop inquiété.
Çok kızdı.
Elle était vénère.
Çünkü bir şeyler diyorum ve Kate lezbiyenlik konusunda hep çok ciddi.
Je dis des trucs, mais Kate prend les choses trop au sérieux.
Çok zor bir konuşmaydı.
C'était une conversation très difficile.
Çok sağ olun Teksas, Austin.
Merci beaucoup, Austin et le Texas.
- Bay Brujo,... bazı çok önemli kişiler...
- Monsieur Brujo, Des gens très importants m'ont demandé
Sadece çok fazla duydum.
Je l'ai juste entendu trop.
Bu çok fazla.
Oh. C'est trop.
- Çok üzgünüm, Raymond.
- Je suis tellement désolé, Raymond.
Werner o zamanlar beni çok etkilemişti.
Werner m'a été très impressionnant alors.
Oğluna zarar vermemeleri için çok açık talimat verildi.
On leur a donné des instructions très claires De ne pas nuire à votre fils.
Bu üç davada neyin çok özel olduğunu merak ediyorum.
Je me demande ce qui est si spécial pour ces trois cas.
Çok esnek, senin gibi değildi.
Très flexible, contrairement à vous.
Çok iyi, Bay Reddington.
Très bien, monsieur Reddington.
Ama senin için benden daha çok, sanırım.
Mais plus pour vous que moi, je soupçonne.
Reddington'ın çok büyüleyici olabildiğini duydum.
J'entends que Reddington peut être très charmant.
Pek çok yetişkin de bu küple oynuyor.
Beaucoup d'adultes se tournent vers le cube.
Pek çok kişi o an yanımda olmak istemezdi.
Peu de gens auraient pu endurer ça.
Reade... Ben çok üzgünüm.
Reade, je suis désolée.
Bu çok riskli, tuzağa çekilip çekilmediklerini bilemiyoruz.
C'est trop risqué. On ne sait pas s'ils vont se faire fouiller.
Tabii çıkmaz, yoksa işler bizim için çok kolay olurdu...
Bien sûr, parce que ça serait utile.
Bir liste dolusu insan pek çok farklı sebepten bu belgelerin peşinde.
Il y a une longue liste de gens Qui sont après ces documents pour les mauvaises raisons.
Bu gezegendeki her devletin..... en çok arananlar listesinde iki erkek var.
Tous les fédéraux de la planète ont deux hommes sur leur liste des plus recherchés.
Lanet olsun çok yavaş.
Tellement lent.
Dünyanın en çok arzu edilen dosyaları.
Les documents les plus convoités du monde.
Şimdiyse hepsi için çok fazla güvenlik gerekiyor.
Ça requiert beaucoup de sélection maintenant.
Çok daha iyi.
Tout le meilleur.
İç güdülerime güvenirdim, kim olduğumu çok iyi bilirdim.
J'avais l'habitude de croire en mon instinct. Je savais qui j'étais.
Çok yaklaştı...
Il se rapproche,
Dizlerinin üstüne çok, hemen!
À genoux, tout de suite!
Zaten buna benden daha çok ihtiyacın var.
T'en as plus besoin que moi, de toute façon.
Kendini takıma kanıtladın, ve Weller şimdi sana güveniyor, o seni hücreden çıkarmak için çok sıkı savaştı.
Tu as fait tes preuves auprès de l'équipe et Weller te fait confiance, maintenant, et il s'est tellement... démené pour te faire sortir de ta cellule.
Bilirsin, yapılması gereken çok şey var, ve bazı laboratuvar teknisyenlerim acemi, ve yalnızca bazı şeyleri benim yapmam daha kolay.
Tu sais, il y a beaucoup de choses à faire et certains de mes techniciens de labo sont nouveaux donc c'est plus simple que je les fasse moi-même.
Çok üzgünüm.
Excuse-moi.
Tasha'ya çok sağlam sahte bir kimlik ayarlamanı ve onu devreye sokabilmenin bir yolunu bulmanı istiyorum.
Je veux que tu procures de faux papiers à Tasha, avec garde-fou en béton... et un moyen de nous joindre.
Onlardan daha çok olduğu zaman ne dersin?
Quand ils seront beaucoup plus?
Bak, Üzgünüm, senden bunu çok uzun süre sakladım.
J'essayais juste de trouver le bon moment.
Bak, haberlerin ne kadar üzücü olduğunu biliyordum. Jane, kardeşin bana çok yakın olan birini öldürdü.
Ton frère a tué quelqu'un qui m'était très proche.
Onu içeri sokacak bir ekip al ve onlara çok dikkatli davranmasını söyle.
Envoie une équipe le chercher et dis-leur d'être extrêmement prudents. On doit le maintenir en garde à vue.
Sanırım ki, besin zincirinde çok daha yüksek yerlere ulaştı.
J'imagine qu'il va être être à niveau supérieur. D'après l'information de Zapata,
Bu çok tehlikeli. Biz bu işi bitirmeden kaç tane daha masum insan ölmeli?
Combien de personnes innocentes doivent mourrir avant que nous arrêtions ça?
Shepherd'ı senin kadar çok istiyorum.
Il n'y aura jamais de plan parfait.
Bir yedek jenaratör olmalı. Bir tane var, ama çok eski.
Il faut un certain temps pour qu'il se met en route,
Çit çok sıcak!
La clôture est chaude!
Liz'i çok kolay bir şekilde hallettin. Evet, eğer onun yanında duran on arkadaşı olmasaydı,
J'aurais pu mettre à terre Liz dans la cuisine aussi si elle n'avait pas eu ses dix amies à côté d'elle.
Parker ve Devon'ı canlı tutmamız çok önemlidir.
C'est crucial d'avoir Parker et Devon en vie. - Compris.
Bir çok farklı şey yapabilirdim.
Je ferais beaucoup de chose différemment.
Bu çok ideal değil.
Allez, allez.
çok güzelsin 532
çok teşekkür ederim 2489
çok tesekkür ederim 16
çok tatlısın 281
çok güzelsiniz 65
çok şık 66
çok sık 16
çok teşekkürler 1924
çok seviyorum 43
çok seksisin 23
çok teşekkür ederim 2489
çok tesekkür ederim 16
çok tatlısın 281
çok güzelsiniz 65
çok şık 66
çok sık 16
çok teşekkürler 1924
çok seviyorum 43
çok seksisin 23
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok yazık 499
çok şükür 211
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok tatlı 272
çok güzel görünüyor 60
çok güzel bir gün 43
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok yazık 499
çok şükür 211
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok tatlı 272
çok güzel görünüyor 60
çok güzel bir gün 43