Çok hızlısın перевод на французский
404 параллельный перевод
- Emin ol çok hızlısın.
Tu te dépêches?
Dino, çok hızlısın.
Dino, tu as fait trop vite.
Dip mi! Çok hızlısın.
Tu m'as l'air bien confiante.
Çok hızlısın, değil mi?
Vous ne perdez pas de temps.
- Çok hızlısın.
- Tu es rapide.
- İri bir adam için çok hızlısın. - Evet.
- Vous êtes rapide pour votre poids.
Çok hızlısın.
Tu es rapide.
- Çok hızlısın. Bileklerim zayıf, biliyorsun.
- ralentis, j'ai les chevilles fragiles.
Çok hızlısın.
Rapide en besogne.
Çok hızlısınız, saat nerdeyse 5 oldu. 2 saatten az sürdü.
J'avais parié avec mon adjoint que vous mettriez 5 heures, pas 2.
McLeod'a haber yetiştirmede çok hızlısın.
Vous êtes si prompt ø écrire des rapports ø McLeod.
Çok hızlısın, çok hızlı.
C'est trop rapide, trop rapide.
Çok şakacısın. Çok hızlısın. Gerçekten hızlısın.
Tu es un futé.
Chie, çok hızlısın!
Tu vas trop vite!
Çok hızlısın!
Tu vas trop vite!
Sen? Çok hızlısın.
Je n'en dors plus, je ne mange plus.
Çok hızlısın, MacGyver.
Vous êtes rapide, MacGyver.
Çok hızlısın, Hall. Daha yavaş.
Beaucoup trop vite.
- Yapamıyorum, çok hızlısın!
Je ne peux pas, vous êtes trop rapide!
- Çok hızlısın, değil mi?
- Vous ne perdez pas de temps, vous,
Bağlantılar kurmakta çok hızlısınız.
Vous êtes rapides pour vous faire connaissance avec les gens
Çok hızlısın, Tommy.
Tu étais hyper rapide.
Çok hızlısın.
Vous allez vite.
Bayan Regina bu aralar erzakın çok hızlı tükendiğini söylüyor. Üstelik cimri biri de değildir.
Mlle Regina trouve que les vivres s'epuisent vite ici... et elle n'est pas chiche.
Çok hızlısınız.
- Nous sommes prêtes.
Arabanı çok hızlı sürersen duvara toslarsın!
On s'y casse le cou.
bak, Ricci... bu işi yapmak için, çok zeki olman gerekir. iyi bir gözün olmalı ve hızlı çalışmalısın.
Ça demande de l'intelligence, il faut avoir l'oeil et se taire.
Kesinlikle çok akıllısın, Harry. Ve hızlı da.
Pour être malin, tu l'es.
Ben onların çalışından çok daha hızlı dans edebilirdim. Şuna bakın. Evet.
Je dansais plus vite qu'ils ne pouvaient jouer.
çok iyi. bu kez daha hızlı. hazır mısın?
Plus vite, cette fois.
Senin şu çok hızlı ve gizlice evlendiğin, apar topar Güney Pasifik'e kaçırmaya çalıştığın, kumral saçlı sarışın, Mary-Marnie'nin senin de hapse girmeye niyetin olmadığını ve bazı şeyleri düzeltmeye çalıştığını anlamam için kulak misafiri olmam gerekmezdi.
Cette Mary-Marnie que tu as épousée... et que tu as voulu cacher dans le Pacifique Sud... sans même vous avoir entendus parler de prison... je savais que tu avais un coup dur!
Ben sadece hızlı eskiz sanatçısıyım Bay Shannon. Çok yetenekli değilim.
Ce n'est qu'un portrait-minute, et je ne suis pas très douée.
Günün birinde, silahın çok hızlı olmayabilir ve aniden iştahın kaçabilir.
Un de ces jours, tu ne dégaineras pas assez vite, et ton bel appétit s'envolera...
Ve silahınla umulandan çok daha hızlısın. Onlar da bunu biliyor.
Ce que tout le monde sait, c'est que tu as trop vite fait parler les armes.
Ve senin itibarın hakkında duyduklarım onlar senin çok hızlı ve çok seri olduğunu son iki yıIdır biliyorlar.
Et ce que moi je sais, c'est que ta réputation, durant ces deux dernières années, ne s'est pas beaucoup arrangée.
Kusura bakmayın ama çok hızlı yaşamış gibisiniz.
Sans vous vexer, j'ai l'impression que vous en aviez vu d'autres avant.
Eşsiz bir Kung-Fu'su varmış Kılıcı çok hızlıymış
Il n'a jamais vu un sabreur aussi rapide auparavant.
Çok hızlı dönersek, uyarılmış olurlar ve saldırmazlar.
Et si nous revenons trop vite, ils nous verront et n'attaqueront pas.
Oh, Robin, sen çok cesur ve hızlısın.
Robin, tu es si courageux et impétueux.
Çok hızlısın.
C'est rapide.
- Çok hızlı ve acısız oldu.
- Ça a été rapide, elle n'a pas souffert.
Çok hızlı olmalısın.
Une vitesse diabolique.
Bu sadece çok yüksek sıcaklıklarda, parçacıklar çok hızlı hareket ettiğinden elektriksel kuvveti uygulayacak zamanı olmadığında gerçekleşir.
A hautes températures, les particules... sont si rapides que la force de répulsion n'a pas le temps d'agir.
Aç, terlemiş, üşümüş ya da nefes nefese... kalsanız bile çok hızlı olmalısınız.
Vous pourriez très vite avoir faim... Avoir chaud, avoir froid, ou perdre le souffle.
- Çok mu hızlı konuşuyorum? - Hayır, hayır. Amerika işçi sınıfında yükselen savaşçılığı anlatacağım.
C'est très urgent, et je vous demande seulement une place dans le train.
Şimdi çok hızlı konuşmalısın.
Parle vite.
Yazdınız mı? - Çok hızlısınız.
- Vous allez trop vite.
Çünkü sınırı çok hızlı geçmemiz gerekecek.
Pourquoi? Il faut traverser la frontière vite.
Bence nefes alışın çok hızlı.
Je crois que tu es en hyperventilation.
Uzman görüşüne göre bu defterler çok hızlı kaleme alınmış ya da çok yavaş, ya kadın ya erkek, ya öfkeli ya dingin. Yazan solak ya da sağlak, o bir bilim adamı ya da değil.
Les experts pensent que ce carnet a été écrit très vite, ou três lentement, par un homme ou une femme, par colère ou par plaisanterie, l'auteur est droitier ou gaucher, c'est un scientifique... ou non.
O çok güçlü, ama sen daha hızlısın.
Il est fort, mais tu es plus rapide.
çok hoşsun 64
çok heyecanlıyım 140
çok hastayım 35
çok hoşuma gitti 64
çok hoş 795
çok havalı 33
çok hoş görünüyorsun 55
çok hoşuma gidiyor 19
çok hoşuna gidecek 20
çok hoşsunuz 21
çok heyecanlıyım 140
çok hastayım 35
çok hoşuma gitti 64
çok hoş 795
çok havalı 33
çok hoş görünüyorsun 55
çok hoşuma gidiyor 19
çok hoşuna gidecek 20
çok hoşsunuz 21
çok heyecanlandım 55
çok hasta 99
çok hoşuma gider 34
çok harika 48
çok hoş bir kız 25
çok heyecanlı 80
çok hoş değil mi 27
çok heyecan verici 71
çok haklısın 247
çok hoş olur 23
çok hasta 99
çok hoşuma gider 34
çok harika 48
çok hoş bir kız 25
çok heyecanlı 80
çok hoş değil mi 27
çok heyecan verici 71
çok haklısın 247
çok hoş olur 23
çok hoşlar 25
çok hızlı 94
çok hoş biri 33
çok hassas 27
çok heyecanlıydı 27
çok hafif 28
çok haklısınız 85
çok hoştu 69
çok haklı 59
çok hızlıydı 17
çok hızlı 94
çok hoş biri 33
çok hassas 27
çok heyecanlıydı 27
çok hafif 28
çok haklısınız 85
çok hoştu 69
çok haklı 59
çok hızlıydı 17