Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ B ] / Babamla

Babamla перевод на португальский

4,018 параллельный перевод
Annem ve babamla ilgili bir durum var ama babam bana içini açmaz, dinlemez beni.
Passa-se esta situação com os nossos pais e... e ele não me deixa entrar, ele não me quer escutar.
Annem ve babamla tanışmak istiyorum. Kendim olarak, senin dışındayken.
Quero ver a mãe e o pai como... eu próprio, fora de ti.
Babamla görüşmemek zorunda kaldım.
Tive que deixar de ver o meu pai.
Dokunaklı bir buluşmadan sonra, garajda bir kavuşma daha oldu. O gün itibariyle on yıldır sahip olduğum, 1972 Harley-Davidson Wide Glide motosikletimle. Bir kaç gün içerisinde babamla birlikte motoru güvelerden kurtardık, temizledik ve tüm parçalarını biraraya getirdik, ve mekanik dizim için arka freni onarmamız gerektiğini biliyorduk.
Depois de um encontro emocionante, estava na garagem tendo uma reencontro no transcurso de alguns dias com meu pai a limpamos e a pusemos em movimento e nós sabíamos que teríamos que fixar o freio traseiro para o joelho mecânico assim que desmontamos o pedal de freio, colocamos molas mais duras meu pai soldou uma plataforma onde meu pé se apoiava o tempo todo as novas molas compensavam o peso da perna e a idéia era : quando movia empurrava a perna, que empurrava o freio, e a moto parava...
Babamla çöle giderdik, ve sürerdik, ve kocam, hepimiz... biner giderdik.
Todos íamos com meu pai e meu marido para o deserto... e saíamos.
Şimdi burada gerçekleşiyorlar. Dün babamla birlikte motosiklet kullandım.
Está acontecendo... agora, hoje eu andei com o meu pai em uma motocicleta então para mim foi um grande dia!
Babamla yaşadığım zaman da o silah vardı.
O meu pai já tinha aquela arma quando vivia comigo.
Babamla nasıl tanıştığınızı anlatsana.
Diz-nos como conheceste o pai.
Babamla ilgili konuşmak istemiyorum.
- Não quero falar do meu pai.
Ve babamla eski erkek arkadaşım.. .. çirkin bir kampanya kavgasına tutuşmuşlar.
E o meu pai e o meu ex-namorado estão no meio de uma campanha nojenta.
Yeni babamla.
O meu novo pai.
Öyleyse onu benim babamla tanışmaya göndermeliyiz.
Então, talvez devêssemos enviá-lo para conhecer o meu.
Ben senin annem ve babamla yaşadıklarını yaşamadım.
Olha, nunca tive o que tu tiveste com tua mãe e pai, certo?
Hiç babamla karşılaşmadım.
Nunca conheci o meu pai.
Liz. Babamla konuşmaya çalıştım ama ne kadar inatçı olduğunu bilirsin.
Liz... tentei conversar com o meu pai, mas sabes como ele é teimoso.
Jack, sen babamla ilgili gerçekleri görmeme yardımcı oldun.
Jack, ajudaste-me a ver a verdade sobre o meu pai.
Sanırım babamla, Laurel seni gördüklerine çok sevinmediler.
Penso que o meu pai e a Laurel não tenham ficado felizes por te ver.
O yüzden babamla ikiniz geçen hafta ayyaş birine dönüştüğümü sanarak aşırı tepki verdiğinizi itiraf edebilirsiniz.
Admites que tu e o meu pai exageraram na semana passada quando pensaram que me tinha tornado numa bêbeda?
Babamla konuşmam lazım.
Eu preciso de falar com o meu pai.
- Babamla kavga ettim.
- Briguei com o meu pai.
- Babamla ilgili konuşma.
- Ele deu-te um casaco... - Não fales sobre o meu pai.
Düşündüm ki... Annem ve babamla kuzenime gittiğimizi veya yolculuğa çıktığımı söylerim.
Pensei dizer que fui para casa dos meus primos com os meus pais.
O gölette babamla balığa çıkardık.
É o lago onde o meu pai me levava a pescar.
- Hayır ama babamla sıkıntıları vardı.
Não, mas ela e o meu pai tinham problemas.
Para kazanabilirsem babamla bir araya gelebiliriz.
Se conseguir ganhar dinheiro, então o meu pai e eu podemos viver juntos.
Öğle yemeği için iştahı kaçsa da babamla olan ilişkilerine dair yeni bir bakış kazandı.
E mesmo quase perdendo o almoço, ela ganhou alguma perspectiva sobre a sua relação com o meu pai.
O zaman adını öyle koymuştun. Mutfaktayken Jack ve babamla da birlikteydik.
Foi isso que tu disseste, quando estávamos na cozinha, quando o Jack e o meu pai estavam lá.
Annem ve babamla konuşmak istiyorum.
Quero falar com os meus pais.
Annenin babamla bizim hakkımızda konuştuğunu sanıyordum.
Pensei que a tua mãe tinha falado com o teu pai sobre nós.
Babamla ilgili birşey değil. Sadece... şuan karanlık bir odada oturabileceğimi sanmıyorum.
Não tem nada a ver com o meu pai, só não acho que consiga sentar-me numa sala escura, neste momento.
Tam olarak neyim oluyorsunuz bilmiyorum, çünkü... büyük anne ve babamla hiç tanışmamıştım, ama... Caleb adında bir ağabeyiniz olduğundan haberim var.
Não sei qual é o grau de parentesco, porque não conheci os meus avós, mas sei que tinha um irmão mais velho chamado Caleb.
- Babamla mı?
O meu pai? Sim.
Evet, bu ara babamla araları pek iyi değil ben de sürekli onu düşündüğümü göstermek istedim.
Sim, ela e o meu pai estão a passar por um mau bocado, por isso queria fazer algo que lhe dissesse que estou a pensar nela.
Bunun babamla ne alakası var?
O que tem ele a ver com isto?
İki yıldan beri babamla konuşmuyorum ve hayatıma girip alt üst etmek için en uygun zamanı seçiyor yine de.
Não falo com ele há dois anos, e ele escolhe o momento perfeito para entrar na minha vida e estragar tudo.
Babamla aramda pek iyi anılarımız yok.
É que o meu pai e eu não tínhamos nada de bom.
Belki babamla sen konuşursan daha ılımlı yaklaşabilir.
Talvez se falasse com o meu pai... Ele oferecesse clemência.
Babamla ne zaman tanıştın?
Quando conheceste o meu pai?
Mary, inan bana, babamla tartıştım.
Maria, acreditai, discuti com meu pai.
- Annem ve babamla.
- Os meus pais.
- Maggie babamla tanış.
Graças a Deus. - Maggie, este é o meu pai.
Babamla büyümeye çalışıyor.
Tente crescer a viver com meu pai.
Babamla ilgili. Kaza geçirdiğinde.
É sobre o pai, quando ele teve o acidente.
Şimdi sen bana biyolojik olarak babamla benim...
Estás a dizer-me que biologicamente, - o pai e eu não...
Bende benim babamla sorunlarım var sanıyordum.
Eu a pensar que tinha problemas paternos.
Tamam şu an kesin olarak bildiğimiz tek şey babamla birlikte şükran günü yemeği yemeliyiz.
A única certeza que temos agora, é do jantar do dia de Ação de Graças com o meu pai. - O quê?
Hiç değilse benim baba sorunlarım gerçek babamla ilgili.
Pelo menos, os meus são com o meu pai.
Babamla konuşmalıyım.
Sabes que mais? Ele esteve em baixo após o divórcio.
Ben sadece... babamla yaşananın acısını gömdüm, fakat senin yüzünden, sadece bununla yüzleşmiyorum.
Eu... Enterrei a dor do que aconteceu com o meu pai mas, graças a ti, não estou apenas a enfrentá-la, estou a reagir.
- Babamla görüşeceğim.
Tenho de estar com o meu pai.
- Hem de babamla?
- Não.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]