Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ B ] / Birşey olmadı

Birşey olmadı перевод на португальский

451 параллельный перевод
- Birşey olmadı.
- Não, não aconteceu nada.
Emin misiniz? Ciddi birşey olmadığına emin misiniz?
Tem a certeza de que não é nada de grave?
Eve geldiğinde, sana ciddi birşey olmadığını söylemiştim. Endişelenecek birşey yoktu.
Disse-te quando entraste que não era nada de grave, que não havia razão para te enervares...
Bu arada rapor edecek çok önemli birşey olmadığı sürece... Siz ikinizin biraz uzak durmanız iyi olur.
Já agora, a não ser que tenha algo de muito urgente para reportar, sugiro que vocês os dois não se vejam durante os próximos dias.
Asla yıldızdan düşük veya başka birşey olmadı, olmayacak.
Nunca foi ou será nada menos ou nada mais,
- Pek birşey olmadı.
- Nada de especial.
Sana birşey olmadığını söylemiştim.
Eu disse-te que era um boato.
aramızda hiç birşey olmadı. asla olmadı.
Não existe nada, nem poderia existir nada entre nós.
Öyle birşey olmadı.
Não foi nada disso.
Söylediklerim Bay Summerton'ın kaybettiği birşey olmadı diye anlaşılmasın, Doktor.
Não tenho notado que o Sr. Summerton tenha perdido alguma coisa, Doc.
Ayın öbür tarafında ne olduğunu merak ettiğinde orda cennetin olabileceğinden hiç bahsetti mi,..... yoksa yıldızlar, aylar, galaksiler ve evrensel tozlardan başka birşey olmadığını mı söyledi?
Ao ser perguntado sobre o que havia além da lua mencionou alguma vez a possibilidade de ser o paraíso? Ou ele disse que havia um mundo de estrelas e luas de galáxias e poeira cósmica?
İki yıldır buradayım ve burada bu kadar kaldıktan sonra sorumluluğun öyle baştansavma birşey olmadığını anlıyorsun.
Estou aqui há dois anos e durante esse tempo... vou descobrir que responsabilidade não é algo planeado.
İstediği birşey olmadıkça hiçbir insan Tanrıları hatırlamaz.
Nenhum homem invoca os deuses a näo ser que queira alguma coisa.
Birşey olmadı.
Não me magoei.
Hayır, öyle birşey olmadı!
Não, não fui.
Her hangi birşey olmadı işte!
Não aconteceu nada de mais.
- Ama hiç birşey olmadı baba, herşey kontrol altındaydı
- Mas, eu tinha tudo sob controlo.
Yapacak başka birşey olmadığı için ben de gittim.
E também queria que eu fosse. Como não podia fazer mais nada, acabei por ir!
Ama Mowgli, hayatını dostu uğruna feda eden kişiden daha değerli birşey olmadığını asla unutma.
Mas não te esqueças, Mogli : "Ninguém tem mais amor do que quem dá a vida pelos seus amigos."
Böyle birşey olmadı, Frank.
Nenhum, Frank.
Başka birşey olmadı, hepsi bu
Nada mais aconteceu, foi só isso.
Helen'e ambulanslardan korkacak birşey olmadığını söyleyeceğim.
Vou dizer à Hélène que não há que temer as ambulancias.
Basın kötü şeyler söylesin varsın, siktiriboktan birşey olmadıkça.
A imprensa não poderá falar nada de mau, a menos que haja motivo.
- Şey, birşey olmadı.
Não aconteceu nada, eu só...
O ve ben! Asla böyle birşey olmadı!
Ela e eu : nada, nada, jamais, nada.
- Bir kaza oldu, ama kimseye birşey olmadı.
- Um acidente, mas ninguém se feriu.
Birşey olmadı ki.
Não aconteceu nada.
Sana birşey olmadı ya.
Não te passou nada.
Memur korkacak birşey olmadığını söylüyor.
O oficial diz que não tens nada a temer.
Bu konuda yapabileceği birşey olmadığını söyledim.
Já lhe disse que a morte não tem remédio.
Birşey olmadı... Yalnızca diyorum ki...
Só estou a dizer...
Bir keresinde bunlardan birinde 180 derece döndüm ve birşey olmadı.
Uma vez dei aqui uma volta de 180 graus e não me magoei. É impossível morrer numa coisa destas, a menos que o tentemos. Não, pá.
"Bu pek de şerefli birşey olmadı."
Isto não foi honroso.
Birşey olmadığını sen de biliyorsun.
Sabes, näo aconteceu nada.
Zorlayıcı birşey olmadıkça aşırı şoka asla girmem "
"Enquanto houver pó, nunca terei uma overdose."
Noel Baba diye birşey olmadığını böyle anladım.
Foi quando descobri que não havia Pai Natal.
Ama, bu elbiselerinin altında bir süt kuzusundan başka birşey olmadığını da düşünüyorum...
Mas então eu penso, ele não passa de um mimado! Por baixo de umas roupas finas.
Kanıtlanacak birşey olmadıktan sonra onu kim suçlar ki, Rolo?
Quem iria denunciá-lo, Rolo, se ninguém pode provar?
Sana, bilmenin pek de sağlıklı olmadığı birşey söyleyeceğim. Ama şimdi madem beni buraya kadar takip ettiler..
Vou-lhe contar uma coisa que... não é lá muito bom de saber, mas agora que me seguiram até aqui...
Pencerelere bakıp orada olup olmadığını, ya da gelmesini engelleyecek kötü birşey olup olmadığını düşündüğümü hatırlıyorum.
Recordo-me de ter olhado para as janelas, e de ter pensado se lá estaria, ou se algo teria acontecido para que não aparecesse.
- Olmadık birşey mi söyledim?
Como estava... - Que aconteceu? Foi algo que eu disse?
Yolunuzun üzerinde alışık olmadığınız birşey gördünüzmü?
Viu algo incomum durante a viagem?
Bilinçaltında bunun yanlış olmadığını bilseler bile, bu normal ve doğal birşey, fakat yanlış olarak öğretilegelmiş.
Mesmo sabendo no fundo que é bom... certo, normal e natural. Fomos ensinados que é errado.
Hiç olmazsa birşey olup olmadığını anlayana kadar.
Dá-nos uma chance para descobrirmos se há alguma coisa.
Değişimlerin olmadığı bir gezegende olsaydık yapabileceğimiz birşey olmazdı.
Se vivêssemos num planeta onde nada mudasse pouco teríamos que fazer.
Julie, lütfen benim için yapabileceğin birşey olup olmadığını sorma.
Julie, não perguntes se podes fazer alguma coisa por mim.
Tarihte böyle birşey söz konusu olmadığından kurt herhangi bir şey yaptığında, insanı kuduz yapabilir- - çılgınca. "
Porque não há nenhum caso documentado na história onde um lobo tenha atacado um ser humano, a não ser que o lobo estivesse raivoso ou louco. "
Yatakta bir adamın altında yakaladığın kıza bakire olup olmadığın sormak gibi birşey bu.
Isso é como perguntar se a rapariga é virgem... quando a vejo na cama com um homem.
Neden birşey söylemiyorsun? Mutlu olmadın mı?
- Agora podemos ser bons amigos.
Fakir olmak utanılacak birşey değildir tıpkı zengin olmanın övünülecek bir şey olmadığı gibi.
Ser pobre não é vergonha. Como ser rico não é honra.
- Doğru, ama böyle birşey olmadı.
- Vemo-nos ámanhã, logo de manhã.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]