Bize перевод на португальский
94,519 параллельный перевод
Bunca zamandır bize yem atıyorlardı.
Temos servido de engodo este tempo todo.
Kurtulabilir ama bize bu ikisinin ne yapabileceği konusunda bir fikir verdi.
Poderá sobreviver, mas já nos dá uma ideia do que aquelas duas... são capazes.
Patroniçe bize bir sabah izin verse olmaz değil mi?
Os chefes não nos podiam dar uma manhã de folga?
Bize devletin devamlılığın bireylerin menfaatlerinden üstün olduğunu gösterdiler. Onlar... - Evet, Burnell.
Galvanizaram-nos... para o bem do Estado sobre os interesses individuais.
Sen ve Bay Coulson, hepiniz bize her gün yalan söylüyorsunuz.
Você e o Sr. Coulson, quero dizer... Mentem-nos todos os dias.
Bize yetişiyorlar!
Eles estão-se a aproximar!
- Biri bize ihanet ediyor.
Alguém nos está a trair.
- Benim de hoşuma gitmiyor ama bu bize ikinci yardım edişi.
Também não gosto, mas... é a segunda vez que ele nos ajuda.
- Hayır, bize cevap borcu var.
- Não, ela deve-nos respostas.
Bize söylediği tek şey bu.
Foi tudo aquilo que ela nos disse.
Hydra kitaplarının bize yalan söylediğini biliyor muydun?
Sabias que estes livros da HYDRA nos mentiram?
Onun bize ulaşmasını beklemek daha akıllıca bir hamle.
A jogada mais inteligente é esperar que ela nos contacte.
Burada bize kimse hayır demez.
Não há aqui ninguém para nos dizer que não.
- Talbot bize ulaşmaya çalışıyor.
- O Talbot tem estado a tentar contactar-nos.
İnsanlar bize bakıyor.
As pessoas estão a olhar fixamente para nós.
Radcliffe bize yanlış bilgi mi verdi sence?
Achas que o Radcliffe nos deu informações erradas?
Bize kim ateş açıyor ki hem?
- Afinal, quem é que está a disparar?
Bize kim saldırıyor?
! Quem é que nos está a atacar?
Bize isim takmana gerek yok.
Não precisa de nos insultar.
Bize kim olduğunu söylemezse peki?
E se ela não nos disser quem é?
Haftaya 58. bölümde bize katılın. Dick Cheney.
Juntem-se a nós para a próxima edição, para o Capítulo 58, "Dick Cheney".
- Tanrý güzel bir hava bahţetmiţ bize.
Fomos abençoados com bom tempo.
Bu iđrenç yaratýk bize baţka seçenek býrakmadý.
Esta criatura nojenta não nos deu outra escolha.
Bize katılabilirsin.
Podes juntar-te a nós.
Merhaba bize yardım edebilir misiniz?
Olá. Sim. Podem ajudar-nos?
Bize vereceklerini almak zorundayız.
Tem de se aceitar o que nos é dado.
- Tanrı güzel bir hava bahşetmiş bize.
Fomos abençoadas com bom tempo. Sim.
- Bize katılabilirsin.
- Podes juntar-te a nós.
- Az önce bize orospu mu dedin sen?
- Chamou-nos putas de merda?
Bize iyi bakmak istiyorsunuz çünkü bizler zayıfız değil mi?
Querem tomar conta de nós porque somos fracas, certo?
Baksana bize. Görev bölümü yapıyoruz. Kimse yapmak istemediği şeyi yapmıyor.
Olha para nós a dividir tarefas, nenhum a fazer o que não quer.
Ortak olan bir özelliğimiz varsa asla bir müşterinin bize zorbalık etmesine izin vermeyeceğimizdir.
Se não me engano, eles ganharam duas vezes o Super Bowl.
Evet, zaten bize pek saygı duymuyor.
Sim, já nos tem em tão má conta.
Bu arada, unutmuşum. Joan bize o evin vekâletini verecek.
É verdade, a Joan vai dar-nos aquela casa.
Şimdi de kızımıza aptal diyormuşsunuz gibi geliyor. Bize de öyle.
Agora parece que está a chamar burra à nossa filha e a nós.
Dan'in sağ salim bize kavuşması için senden yardım istiyoruz.
... que nos ajudes a trazer o Dan em segurança para junto de nós.
Lütfen bize konuşacak bir şeyler bırak.
Deixa-nos algum tema de conversa.
Bu şeyi sunuma hazır hale getirmek çünkü bize birkaç görüşme ayarlayacağım.
O próximo passo para ti é preparares-te para apresentar isso. Porque eu vou marcar-nos algumas reuniões.
Aynı çocuk bize yanlış yolda olduğumuzu söylüyor. - Haklı da.
E esse miúdo está dizer-nos que o que estamos a fazer está errado.
Özetle birinin elinde bize karşı koz var, bizim de ona karşı koz bulmamız gerek.
Como é possível? - Alguém tem um trunfo contra nós - e preciso de um trunfo contra eles.
Bize teklif yaptı.
Fez-nos uma oferta.
Bize karşı üstünlük kurmanın tek sebebi zayıf noktamı bulmuş olmandı.
Só conseguiu atingir-nos porque descobriu o meu Calcanhar de Aquiles.
- Bize teklif yapmayacaklar diyorum.
- Eles não querem fazer-nos uma oferta.
Mülakat talebimi geri çekersem Palmer bize dokunamaz.
Se eu desistir, o Palmer não nos pode tocar.
Bize uğursuzluk getirdin.
Deste-nos azar.
Darkhold bize tam olarak ne yapacağımızı gösterdi.
O "Darkhold" mostrou-nos exactamente o que fazer.
- Öyle mi? - Bize milyonlar kazandıracak.
Vai fazer-nos ganhar milhões.
Biz mahkumuz. Bize tecavüz ediyorlar.
" Somos prisioneiras.
Her ne ise, yarına kadar beklemeli çünkü oraya para el değiştirmeden önce gitmezsen bize büyük bir dert kapısı açıyorsun demektir.
A coisa boa na saída da Jessica... foi que pensei que, finalmente, Harvey olharia para mim, não só como seu sócio, mas como seu amigo.
Ya da James Palmer'la buluştuğun tüm zamanları bize anlatacaksın... ve bir daha da bizi görmek zorunda kalmayacaksın. Bunu yapamam.
Não posso fazer isso.
Bize ürününüzden bahsedin.
Porque não nos falam sobre o vosso produto?
bize ne 16
bize bak 28
bize izin verir misin 22
bize katılın 41
bize merhamet et 19
bize yardım edecek misin 17
bize güven 16
bize ne olacak 55
bize katılmak ister misin 40
bize katılır mısın 24
bize bak 28
bize izin verir misin 22
bize katılın 41
bize merhamet et 19
bize yardım edecek misin 17
bize güven 16
bize ne olacak 55
bize katılmak ister misin 40
bize katılır mısın 24