Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ B ] / Büyük bir iş

Büyük bir iş перевод на португальский

924 параллельный перевод
- Doğru, büyük bir iş.
- "Grande" está certo.
Kendimi düşünmüyorum bile ama babam büyük bir iş üzerinde çalışıyor.
Não quero saber de mim, mas o meu pai está ocupado com assuntos importantes.
Büyük bir iş yaptın.
Fizeste uma grande coisa.
Yakında büyük bir iş alacağım ve eğer düşündüğüm gibi giderse artık emekliye ayrılabilirim.
Me apresentou um grande negócio e se me sai como acredito, poderei me retirar desta vida.
Bu büyük bir iş beyler.
É um grande trabalho, cavalheiros.
Siz, çocuklar, büyük bir iş başardınız. Salt Lake City de, herkes iki aylık ikramiye alacak.
Todos têm feito um grande trabalho, por isso, quando chegarmos a Salt Lake City todos receberão um pagamento extra de 2 meses como gratificação.
Bu kadar büyük bir iş yaparsan seni asmadan bırakmazlar.
Não pode enfrentar algo tão grande sem que o enforquem.
Büyük bir iş üstlendim ve peşimdeler.
Entendam isto os dois! Fiz um serviço e eles andam atrás de mim.
Sizi büyük bir iş için sakladïlar.
E foi-lhe atribuído um dos grandes.
Evet, burada ikinizi birden endişelendiren büyük bir iş dönüyor.
Ha qualquer coisa que vos perturba e muito.
Barışı konuşmak büyük bir iş.
Falar de paz é uma coisa importante.
Büyük bir iş.
É um trabalho gigantesco.
Yapabilirse büyük bir iş yapmış olur.
Sem um cavalo? Se o conseguisse, seria um bom truque.
Büyük bir iş becerdin, Buttons.
Fez um óptimo trabalho, Buttons.
Büyük bir iş.
Um óptimo trabalho.
Benim sesimin dublajını yapmak gibi büyük bir iş yapmışsa bunu yapmaya devam etmesi gerektiğini düşünmüyor musunuz?
Se ela fez tão bem a dobragem da minha voz, porque não acha que ela devia continuar a fazer só isso?
Büyük bir iş.
E em grande
Burada çok büyük bir iş başarmışsınız.
Os homens têm feito muito trabalho por aqui.
Bu büyük bir iş. Beni gerçekten üzüyorsun.
Azar, parte-me o coração.
Bir müşterimin. Büyük bir iş adamı. İthalat-ihracat.
Um cliente importante... exportação / importação, deu prasuasecretária.
Oh, Büyük bir iş üzerindesin. Hadi.
Trama algo importante.
Büyük bir iş çeviriyorum.
Tenho um grande negócio em vista.
Tanrılar seni büyük bir iş için saklıyor olmalılar.
Os deuses devem estar te guardando para alguma grande missão.
Palm Beach'de önemli insanların olduğu büyük bir iş.
Se não fosse Presidente da Câmara e contra a violência, fá-lo-ia eu mesmo.
Bu büyük bir iş...
É uma obra grande...
Düşündüğünüzden daha büyük bir iş Bayan!
É um trabalho maior do que pensa, Sra.
Büyük bir iş söz konusu.
Surgiu uma coisa grande.
Büyük bir iş.
È coisa importante.
Bu masum gibi görünen nesnenin böyle büyük bir iş.... kapasitesine sahip olduğunu düşünmek inanılmaz değil mi.
Simplesmente incrível, pensar que este inocente objecto é capaz de feitos tão grandes.
Büyük American kaşif köpeklerle büyük bir iş başardı.
Finalmente, em 1909, Robert E. Peary... o grande explorador Americano, fez uma brilhante travessia com cães.
Böyle küçük bir iş için büyük bir bedel.
Um preço alto demais por tão pouco.
İş yapmanın büyük bir zevk olacağı birine benziyorsunuz.
Creio que será um prazer negociar com o senhor.
Buna ister inanın, ister inanmayın ama bir keresinde, 2,500 çalışanlı büyük bir şirketin yöneticisi olan arkadaşlarımdan birinden bir iş istedim.
Acredite ou não, pedi emprego a um dos meus amigos, uma vez... gerente de uma grande empresa... 2.500 empregados
- Ayı avlamak büyük adamlara göre bir iş.
- Caçar urso é para homens.
Ve nice büyük, yiğitçe atılan adımlar, yollarını değiştirip bu yüzden, bir iş, bir eylem olma gücünü yitiriyorlar.
e os projectos de grande alento, graças a esta consideração, mudam o rumo, da sua corrente, e perdem o nome, de acção.
Çok büyük iş, onda yanlış olan bir şey var.
Já nos procuram por assassínio e só se vai parar uma vez à câmara de gás.
Sizin için büyük gün, yapacak bir sürü iş var önünüzde.
Um dia especial para voces, com muitas medalhas.
Ve iş bittikten sonra, Manny, elde edeceğin büyük sevinci bir düşün. Duygusal rahatsızlıklardan özgür.
Quando terminares, pensa no júbilo, livre das contrariedades afectivas.
Seninle iş yapmak büyük bir zevk.
É um prazer fazer negócio consigo.
Bu büyük bir iş.
É um trabalhão.
Seninle iş yapmak insana büyük bir zevk veriyor.
Foi um prazer fazer negócio consigo, amigo.
Bütün iş büyük, uzun bir olta ile kalın bir misina bulmakta.
O objectivo é obter uma cana enorme com cinco quilos de linha de pesca.
Böyle büyük ve önemli bir iş için fazla genç.
É muito jovem para uma conta tão importante.
Büyük bir şirket devralırsa daha iyi olacak ve orada bir iş de bulurum.
Será melhor se um companhia grande nos compra e eu arranjar lá emprego.
İş için size geldim,.. ... çünkü siz hayatımı kurtaran büyük bir insansınız.
Peço emprego consigo porque é um grande homem que me salvou a vida.
- Bu bir puma için, büyük iş.
É muito, para uma jaguarandi.
Büyük bir sanatçıyı iş başında görmek değerli bir deneyim oldu.
Foi... ... uma experiência gratificante ver um grande artista em acção.
Büyük bir olay değil, ama yine de iş iştir.
Não é grande a honra, mas sempre é uma honra!
Sizin kadar güzel bir adamla iş yapmanın büyük bir zevk olduğunu söylemek isterim.
Devo dizer que foi um grande prazer fazer negócios com um homem lindo como você.
Dün akşam Jarrow Işıklı Stadyumunda büyük bir futbol geleneğinin canlanmasına tanık olduk.
Ontem à noite, no Stadium of Light, em Jarrow, assistimos à ressuscitação de uma grande tradição futebolística, quando o Jarrow United amadureceu de uma forma europeia, com quase uma exibição proustiana do futebol existencialista moderno,
Bu çok büyük bir iş dostlarım.
É uma missão e pêras, meus amigos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]