Düs перевод на португальский
1,451 параллельный перевод
Havai fişek tezgahın olacak ve orada durup diyeceksin ki hiç ıslıklı çatapat dalak yaran, bıyık bisküvisi, öd koparan, Hüsker Düs'ün yok. Kiraz bombası, trotinet çubuklu veya çubuksuz ya da bir tek ıslıklı kedi avcısı bile mi?
Tens a lata de dizer que tens um quiosque de fogo-de-artifício e não tens espanta-coiôs, arranca-rabos, limão-de-cheiro, vulcões, cascatas, cabeça de negro com ou sem rastilho, nem um único rebenta-dedos?
Düş kırıklığına uğramayacaksın.
Não vou desiludir-te.
Düş yakamdan.
Não comeces...
Bir düş gördüm.
Eu tive visões.
Düş görebilmemi sağladın..
Fizeste-me sonhar.
Yıldızlara olan güzel seyahatimiz hakkında düş görebilmemi sağladın.
Fizeste-me sonhar com a nossa linda viajem às estrelas.
Oh, yapma. Seni beğeniyorum. Sadece biraz düş kırıklığına uğradım.
E eu gosto de ti, mas sinto-me um bocado frustrado.
Düş gibi bir olay.
Está a correr como um sonho!
... bu bir düş. ... bu düşten birazdan uyanacağım bu bir kabus bu kötü bir kabus...
... É meu amante o mar, também me despertará deste sonho que também é pesadelo.
Tren yoluna doğru yola düş.
Vai pelas linhas do comboio.
Harikaydı, düş gibi.
Foi uma maravilha. É um sonho.
Sanki daha çok bir düş gibiydi.
Foi como sonhar acordada, talvez.
Düş mü?
Sonhar acordada?
- İlginç bir düş.
- Que sonho interessante.
Her şey "Armut piş ağızıma düş" değildir. Tamam mı?
Nem tudo é azul como você pensa.
Hayatım hep birbiri ardına düş kırıklıklarıyla geçti. Ama bu kızla, neşeme tekrar kavuştum.
Minha vida tem sido um mar de decepções... mas essa garota me garantiu momentos de prazer.
Köpük değil, sadece krema istiyorum dediğimde yaşattığım düş kırıklığı babama öğretmen olmak istediğimi söylediğim zamankiyle rekabete girdi.
E o olhar de censura que recebi ao dizer que só queria natas... igualou o do meu pai quando eu disse que queria ser professor.
Kızgın, düş kırıklığı, mide bulantılı?
Furiosa, frustrada, agoniada?
Düş kırıklığına uğradık.
Ficámos tristes.
Umarım ödevi yüzünden çok düş kırıklığına uğramamıştır.
Espero que não esteja desiludida com o trabalho.
Evet ama aşağıdaki yarayı belki düş kırıklığına uğramış bir sevgili açmıştır.
Com a ferida nas partes baixas, talvez amante insatisfeita?
Düş kırıklıığı mı?
Desiludido?
Düş kırıklığı homurtumun arkasındayım.
- Continuo desapontado.
Düş kırıklığını yaratıcı bir şeyle kanalize etmeye çalış. Örneğin bir numuneyle.
Tenta canalizar a tua desilusão em algo criativo como um bordado.
O bana güveniyor ve ben de onu düş kırıklığına uğratmayacağım. Gondor eski görkemine kavuşucak.
Conta comigo para repor as coisas e é o que desejo, ver reposta a glória de Gondor.
Böyle düş kurmak çok acı verici.
Custa muito sonhar assim!
Sonra düş kırıklığı yaşıyorum.
E depois fico desapontado.
Beni seçerseniz sizi düş kırıklığına uğratmam.
Se me escolher, eu não o desiludirei.
Ama belki seni düş kırıklığına uğratırım.
Mas não sei se serei o que esperas.
Onu düş.
Deduz,
Düş önüme.
- Bom dia.
Dur, düş Onları kapa, dükkan aç
Parar, largar Abrir, fechar
Jack'in % 10'unu düş.
- Menos os 10 % do Jack.
Onların peşine düş Andrew.
Vai atrás deles.
- Düş kırıklığına uğradığını biliyorum.
- Sei que estás mesmo desiludida.
- Düş kırıklığı mı?
- Desiludida?
- Baba, neden düş kırıklığına uğrayayım ki?
- Porque iria ficar desiludida?
İnsanların biraz daha kolaylıkla berraklaşmasını sağlayan düş dünyasının sosyal kayganlaştırıcısı olarak düşlüyorum kendimi.
Tenho a honra de ser o catalisador social do mundo dos sonhos. Ajudo as pessoas a tornarem-se lúcidas.
Berraklaşmaktan kastın düş gördüğünü bilmek değil mi?
Manter a lucidez significa apenas saber que se está a sonhar, não é?
İşte bunu değiştirmeye çalışıyorum, umarım sen de aynısını yaparsın her gün düş görerek.
Estou a tentar mudar isso, e espero que tu também estejas. A sonhar todos os dias.
Ellerimizle düş görerek ve aklımızla düş görerek.
A sonharmos com as mãos e a sonharmos com o espírito.
Şu anki gibi, düş gördüğümü biliyorum, değil mi?
Neste momento até sei que estou a sonhar, não é?
Düş görüyorsun ama uyanıksın.
Estamos a sonhar, mas estamos acordados.
Lorca yine aynı şiirde şunu demiş iguana düş görmeyenleri ısırır.
Lorca, naquele mesmo poema, diz... que a iguana morde aqueles que não sonham.
Ve bir insan bir başkasının düşünde bir düş karakteri olduğunu anlarsa bu kendini bilmektir.
E quando alguém compreende... que é a personagem de um sonho... no sonho de outra pessoa, isso é que é ter consciência de si próprio.
Örneğin kendini bir düş parkında yürürken bulabilirsin.
Por exemplo, podes dar por ti próprio a caminhar num... parque de estacionamento de sonhos.
Ölümden sonra, bilincin... "düş bedeni" denen şeyde yaşamaya devam etmez mi?
Que, depois da morte, a vida consciente continue... naquilo a que se poderá chamar "um corpo onírico"?
Gündelik düşlerinde kullandığın düş bedeninle aynı olmalı.
Seria o mesmo corpo onírico que reconheces nos sonhos de todos os dias.
Düş yakamdan!
Deixa-me em paz!
İncilinizde, bir elma ve yılan hakkında düş gücüne dayalı bir hikaye var.
Na sua Bíblia, há um fantástico conto sobre uma maçã e uma cobra.
Ama düş kırıklığına uğrarsınız.
Acho que vai ficar desiludido.
dusty 49
düşündüm 122
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünün 108
düşüneceğim 105
düşünmüyorum 81
düşünceler 16
düşünmek 24
düşündüm 122
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünün 108
düşüneceğim 105
düşünmüyorum 81
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düştü 109
düşünemiyorum 69
düştüm 81
düşünceli 20
düşünme 63
düşünürüm 38
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmeliyim 39
düştü 109
düşünemiyorum 69
düştüm 81
düşünceli 20
düşünme 63
düşünürüm 38
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmeliyim 39
düşünmem lazım 60
düşününce 41
düşünüyordum 129
düşünüyorum ki 20
düşünüyor musun 27
düşünsenize 76
düşünsene 342
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşününce 41
düşünüyordum 129
düşünüyorum ki 20
düşünüyor musun 27
düşünsenize 76
düşünsene 342
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49