Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ E ] / Eve geliyorum

Eve geliyorum перевод на португальский

238 параллельный перевод
Eve geliyorum, Patsy
De volta a casa, Patsy
İş biraz uzayacak, bu yüzden eve geliyorum.
Ainda vai levar uns dias, por isso vou para casa.
Eve geliyorum.
Vou para casa.
Hayatım. Eve geliyorum.
Vou para casa.
Eve geliyorum, 35 mil kaldı, belki de 40..
Estou a ir para casa, mais uns 30 km, talvez 40...
Evet anne. Hemen eve geliyorum.
Já vou, mamãe.
Eve geliyorum.
Vou a caminho de casa.
- Ben eve geliyorum!
Eu vou para casa!
Çift bahisleri kapatıyorum, ve eve geliyorum.
Porque encontrarias o caminho para casa.
Bütün gün çalışıp eve geliyorum.
Trabalho o dia todo e venho para casa.
Süt almaya çıkıyorum eve geliyorum, bir bakıyorum ; oğlum, vücuduna bir lunapark muamelesi gösteriyor.
Saio para ir comprar leite, volto para casa e vejo o meu filho a fazer do corpo dele um parque de diversões.
Eve geliyorum.
Vou a casa?
Eve geliyorum.
Estou indo para casa.
Hayır, eve geliyorum. Hemen eve geliyorum.
Não, vou para casa.
- Eve geliyorum.
- Vou para casa.
Şimdi eve geliyorum.
Vou agora para casa.
Annem nasıl acaba diye eve geliyorum, ve lanet, aniden görüyorum ki, bir avukatla beraber yaşıyorlar.
Vim visitar a minha mãe e vejo um advogado a viver com ela.
Taksiyle eve geliyorum ve seni kucağında köpekle yakalıyorum.
Olá. Escuta...
- Eve geliyorum.
- É melhor eu ir para casa.
Hemen eve geliyorum.
Eu vou já para casa.
Ben eve geliyorum, sen odana gidiyorsun sen mutfağa gidiyorsun, ben odama gidiyorum.
Eu regresso a casa, tu vais para o teu quarto tu vais para a cozinha, eu vou para o meu quarto.
Ah, sorun değil. Eve geliyorum.
Não se dê ao trabalho de regressar.
Paola, ben eve geliyorum.
Paola, vou agora para aí.
10 saatlik mesainin ardından eve geliyorum ve çocukların üstleri leş gibi olmuş oluyor ve tek söyledikleri şeyse yemek nerede?
Então eu volto para casa depois de dez horas de trabalho E eu vejo meus garotos cheios de grama, terra e tinta, e tudo que eles dizem é : "Cadê o jantar?"
Eve geliyorum.
Estou a voltar para casa.
Eve geliyorum ve...
Entro...
Pekala, eve geliyorum. Sadece sakin ol. Sakin ol.
Eu vou para casa, está bem?
Bir yıl sonra eve geliyorum ve babamı ölü buluyorum.
Voltei passado um ano e o papá está morto.
Burada ve dışarıdaki Tv seyreden herkes Anne, yakında eve geliyorum....
Todo o pessoa que estiver assistindo e mamãe, eu estarei em casa logo em breve...
Oturup akşam yemeği yiyoruz ben işten eve geliyorum ve sen ekmek pişirmişsin.
Que estamos sentados a jantar e vim de casa do trabalho e tu tinhas feito pão.
Eve geliyorum ve- -
Chego a casa e...
Eve geliyorum.
Eu vou para casa.
Eve geliyorum.
Estou indo pra casa.
Eve geliyorum. Eğer bir şey lazımsa yol üzerinden, söyle...
Se precisar de alguma coisa...
Eve geliyorum.
Vou voltar para casa.
Ve eve geliyorum.
E eu o que chegou, porra.
Anne eve geliyorum.
Mãe. ... eu vou para casa.
Tamam, eve geliyorum.
OK, vou para casa.
Eve geliyorum ve kapıda bir ekip otosu görüyorum. Evdeki polis memuru eve birinin girdiğini söylüyor. Karım kızımı annesinin evine götürmüş.
Chego a casa e vejo um carro da polícia parado à minha porta... e o polícia disse-me que houve uma invasão... e que a minha mulher levou a filha para a casa da avó, que, quando telefonei, disse que não falaria comigo.
Morey! Eve geliyorum!
Morey, vou a caminho de casa!
Gece yarısında eve geliyorum.
Eu mudei-me á meia-noite!
Daha iyi hissediyorum ve size yepyeni bir şarkı söylemek üzere eve geliyorum.
" Estou me sentindo melhor e vou chegar pra cantar pra você uma música nova.
Lanet olsun! Bütün gün köle gibi çalışıp eve bunun için mi geliyorum?
Raios, trabalho o dia todo e quando chego tenho de comer esta porcaria?
Bense eve Bea teyzeye geliyorum.
Eu só tenho a tia velha.
Eve geliyorum!
Estou a chegar!
Eve geliyorum- - ve burnunu iğrenç Godiva'ya- - sokarken yakalıyorum!
Chego em casa e te encontro metido até as bolas...
Eve gitmiyorum, seninle geliyorum.
Não vou para casa, vou entrar aí contigo.
Eve sabah saat 3'de geliyorum, sen hala dışarıdasın.
Eu chego em casa às três da manhã, você ainda está fora.
O yüzden eve gitmek yerine buraya geliyorum.
É por isso que venho aqui, em vez de ir para casa.
Her gece evinde kalıyorum ondan sonra sabahları eve gidip hazırlanıyorum sonra da buraya yönetim kurulu toplantılarına geliyorum.
Durmo na tua casa todas as noites e de manhã tenho de voltar ao meu apartamento para me arranjar e depois vir para aqui para as Reuniões da Direcção.
Eve doğru geliyorum.
Estou a caminho de casa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]