Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ H ] / Hava

Hava перевод на португальский

25,520 параллельный перевод
Duvardaki delik şimdi loş bir ışık saçıyor, Hava yağmurlu, mavi ve gri...
A abertura no muro reluz levemente agora o seu azul e cinza chuvosos.
Hey, Doc, yarın bir işin yoksa... açık hava pazarı tekrar kurulacakmış.
Ei, Doc. Se não for fazer nada amanhã, vai ter aquela feira de produtores rurais de novo.
Hava kararmadan önce üç saatimiz var.
Temos três horas até escurecer.
Biraz hava almanın zamanı geldi mi sence?
Não achas que é altura de ires apanhar ar?
- Ama hava kararıyor ve dışarıda bizi öldürmek isteyen biri var.
- Mas está ficando escuro. E há alguém lá fora que quer nos matar.
Dediğim gibi, NASA'nın bugün insansız bir roket fırlatışı var fırlatma Hoffman Hava Üssünden.
Como estava a dizer... A NASA programou o lançamento de um foguete não tripulado da base aérea Hoffman.
Normalde fırlatmayı ertelerdik, ama önümüzdeki günlerde hava kötüleşecek.
Normalmente adiávamos, mas uma frente fria está a aproximar-se.
- Öncelikle hava alanı güvenlik tarama yazılımı indirmem lazım.
- Primeiro, preciso de baixar o programa de sondagem de segurança do aeroporto.
İçi boş diye hava alması gerek.
Não posso, há um buraco permanente.
Bugün hava kapalı aslında.
Bem, na verdade, está nublado hoje.
Burada değil. Burada hava mükemmel.
Aqui não, está sempre perfeito.
Roswell'in üstünü hava kuvvetleri örtü.
Foi a Força Aérea que encobriu Roswell.
Hava buz gibi.
Está tanto frio.
Belki beş dakikalığına temiz hava almaya ama beni gören olmadı.
Talvez por cinco minutos para apanhar ar fresco. - Raios.
Daha yakın olurlarsa hava kirliliği yönetmeliğine göre bir işletme sayılırlar.
Mais perto e contam como uma só para a regulação da poluição.
Gördüğünüz gibi, sürgülü cam kapılardan içeri süzülen serin hava sayesinde ütü yapmak bile çok keyifli burada.
Estão a ver, até passar a ferro é um prazer aqui, onde sente uma brisa fresca a entrar pelas portadas.
İnsansız hava aracının uçuş için hazır olmasını istiyorum.
- Quero o "drone" pronto para voar.
Efendim. İnsansız hava aracı Pho Kong istasyonuna yaklaşıyor.
Senhor, o "drone" está a aproximar-se da estação de Pho Kong.
Bu adam hava durumunu sunan adam değil mi?
É o meteorologista das notícias?
Albay Chandler 4 saate kalmadan güvenli hava sahasına girecek.
O avião do Capitão Chandler estará em espaço aéreo seguro em menos de 4h.
Albay Chandler'in güvenli hava sahasına girmiş olması gerekiyordu ancak uçağa ulaşamıyoruz.
O avião do Capitão Chandler já devia estar a sobrevoar espaço aéreo seguro, mas, não conseguimos contactar o avião.
Arkadaşınızı hava almaya çıkarıyoruz.
Vamos levá-lo a apanhar ar fresco.
Hava Kuvvetleri sesin pilota ait olduğunu doğruladı.
O nosso Capitão das Força Aérea confirmou as vozes.
Kimliği belirsiz hava aracı.
Avião não identificado a aproximar na rota 0-8-0.
Daha geçen oteldeyken elinde nakit olduğuyla ilgili hava atmadın mı?
Não te gabaste de ter o dinheiro quando estivemos no hotel dela?
Su, hava ve barınak sorunu çözülmüş gibi duruyor.
O problema da água, do ar e do abrigo parecem já estar resolvidos.
Isırıp hava almaya çalışmış, demek ki ölüm öncesi sarılmış.
Ela tentou mastigar o material para respirar, o que significa que foi embrulhada viva.
Londra hava saldırısı, 1940 daydı.
Início da batalha de Londres 1940.
Bu bir hava saldırısı sireni mi?
É uma sirene de raide aéreo?
Şirket vekiliysen en zor işin davaya insani bir hava katmaktır Lucy'ye baksana, bu konuda çok iyi.
A coisa mais difícil de fazer é humanizar uma empresa cliente, e a Lucy faz isso. Olha para ela.
Hava bunun için biraz fazla sıcak değil mi Yargıç?
Um pouco de calor a mais para fazer isso hoje, não é, juíz?
- Yeni Zelanda Hava Yolları mı?
- Air New Zealand?
Savunma hattının gerisine gece hava indirme yapmışlar.
Lançava homens atrás das linhas à noite.
# Hava çok güzel, ne zaman geleceksin? #
O tempo está tão bom, quando é que virás?
- Burası Pakistan hava yolu değil.
- Isto não é uma companhia aérea paquistanesa.
Hava kilidi kapatıldı.
Câmara fechada.
Sly, boruyu delikten içeri sok ve bantla... hava geçirmez olmalı.
Sly, passa o tubo pelo buraco e fecha-o. Tem de ser hermético.
- Hava almam lazım.
- Preciso de apanhar ar.
- Şimdi gidersek hava kararmadan varabiliriz.
Se formos agora, talvez dê para chegarmos antes do anoitecer.
Hava sıcak olacak Majesteleri.
Vai estar calor, Majestade.
İşin iyi yanı hava yolları ile konuştum, ve merak etme, hala o uçuş millerini alacaksın.
Há um lado bom, falei com a companhia aérea e vai receber na mesma as milhas.
Bugün hava çok rüzgarlı, belki konrolünü kaybetmiştir ve...
Está um vento muito forte hoje, talvez tenha perdido o controlo e...
Hava atıyorlarmış.
Estavam a exibir-se.
Sadece biraz yalnız kalıp temiz hava alıyorum.
Só a aproveitar o ar fresco e alguma privacidade.
Hava kilidinden geliyorlar.
Estão a vir pela porta externa!
Hava desteği geliyor!
Suporte aéreo a chegar!
Eminim bu hava da, hiçbir zaman hasat yapamayız.
Com este tempo, teríamos colheitas em pouco tempo.
Asya'dan ne kadar da çok soğuk hava deposu çözümü geliyor, değil mi?
Sim, é verdade.
Bana göre hava hoş.
Por mim, tudo bem.
Hava desteği.
De pessoal com aviões.
Hava yoluyla mı geçiyor?
Transmitido pelo ar?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]