Ne kadar tatlı перевод на португальский
839 параллельный перевод
Ne kadar tatlısın!
Isso é tão querido!
Ne kadar tatlısın Ned. Çok tatlısın.
É muito amoroso da tua parte.
Ne kadar tatlısın.
Que doce que é.
- Ne kadar tatlısın.
- Não és doce? .
Henry sanırım şu an ne kadar tatlı olduğunun farkında bile değilsin.
Henry... Não creio que saibas quão doce estás a ser neste momento.
Halhalınız ne kadar tatlı, bayan Dietrichson.
Tem uma tornezeleira linda, senhora.
Ne kadar tatlı ve basit olduklarını bilirsin.
Sabes como são queridos e humildes.
Ne kadar tatlısın.
Oh, que querido!
Ne kadar tatlı bir isim.
Mas que nome tão bonito.
ne kadar tatlısın.
Que gentil.
Ne kadar tatlı.
Mas que graça.
İkisi de ne kadar tatlı!
Como são encantadores os dois!
Ne kadar sevimli, ne kadar tatlı olduğunu görüyor musun?
Vês como ela é amável e simpática?
Ne kadar tatlıydı, hatırlıyor musun Vi?
Ela näo estava linda?
Neden bana ne kadar tatlı olabileceğini göstermiyorsun?
Porque não me mostras o quanto amorosa que podes ser?
Aslında altı-yedi neden sayabilirim. Birisi sürekli Reggie Teyzesini çağırıp duruyor. Ne kadar tatlı, değil mi?
Um rapazinho de seis ou sete... que a chama de tia Reggie... e que não tem culpa de nada.
Çocuklarının ne kadar tatlı olduğunu hiç söylemedin bana.
Não me tinhas dito que os teus filhos eram tão encantadores.
Ne kadar tatlı bir yüzün var...
Tu tens uma cara tão...
Ne kadar tatlılar değil mi?
Não são tão queridos?
Ne kadar tatlı bir adam.
Oh, ele é tão amoroso.
Bu Waterbury'ler, ne kadar tatlı çocuklar.
Oh, eles são bons, abençoem seus corações.
Ne kadar tatlıymış?
Ele é um querido, não é?
Başlangıcı acıydı ama sonu ne kadar tatlıydı.
Seu início foi doloroso, mas como é doce seu fim ".
Ne kadar tatlısın!
Oh, és tão engraçado!
Çünkü annesi çocuğa o kadar çok tatlı yediriyor ki, o da şekerden ne yapacağını bilemiyor.
Porque a mãe continua a enviar doces, que lhe aumentam os níveis de açúcar, e por isso...
Stephanie, ne kadar da güzel görünüyorsun, tatlım.
Stephanie, como estás bonita.
Tatlım, ne kadar etkileyici olabildiğimi bilmiyorsun.
Minha querida, não sabe como podia ser impressionante.
Ne kadar zaman geçti, tatlım?
Quanto tempo estivemos juntos, querida?
Bu kadar endişelenme artık ne de olsa yaşlı Langford'un kızı o kadar güzel ve tatlı ki yeni doğan güneş gibi.
Não me preocuparia muito com isso. Enquanto a filha do Langford... permanecer doce e bela não me preocuparia.
Ama ne kadar sürebilir ki bu, sudan ağırlaşınca etekleri. Kesip zavallıcığın güzelim tatlı sesini, ölüm çamurlarına batırmış Ophelia'yı.
Não foi preciso muito tempo, para que os seus vestidos ensopados em água, levassem a infeliz, do seu leito melodioso, para um túmulo de lodo.
Büyük hata etmişsin tatlım. Ne kadar zengin olursa olsun yine de bu domuzla evlenmemeliydin.
Não devia ter casado, por mais dinheiro que esse porco tenha.
Alet ne kadar eski olursa, sesi o kadar tatlı olur.
Quanto mais velho o instrumento, mais doce o tom.
Ne kadar nazik bir bey değil mi tatlım?
Viste como ele é atencioso?
Ona nasıl tatlı olduğunu ve senden ne kadar hoşlandığımı anlattım.
Elogiei-a e disse que gostava de si.
Tatlım, bunun seni ne kadar sarstığının farkındayım.
Querida, sei que isto te incomoda.
Senin için ne kadar sıkıntılı olmuştur, Charlotte, tatlım, treni kaçırmak ve sonra da şu yabancılarla kalmak zorunda olmak.
Leve esta nota de mil. Amanhã dá-me o troco. Não devia guardar esse dinheiro todo na mala.
Buna inanamazsın, tatlım, ama başı ne kadar dertte olursa olsun Sokak Köpeği, daima bir çıkış yolu bulur.
Não vai acreditar, querida. Mas seja em que confusão estiver esse Vagabundo sempre encontra uma saída.
Aşk şarkımı, bütün dünya o tatlı ana kadar dinlesin, o anın ne zaman belli olacağını, senin kulağına fısıldayacak,
A minha canção de amor deixem o mundo ouvir até o doce momento aquele momento em que apareces e vou sussurrar nos teus ouvidos
Oh, tatlım, beni ne kadar korkuttun.
Oh, meu querido, que medo eu tive.
Ne kadar da kurnazsın, tatlım
Mas que inteligente que você foi, minha querida.
Tatlım, onu arayıp Fred'in ne kadar zeki biri olduğunu söylemeni istiyorum.
Telefona-lhe a dizer que o Fred é um génio.
Gerçekten, tatlım sana ne kadar mutlu olduğumu anlatamam.
Mas nem te digo que feliz que estou.
Tatlım, Raymond için ne kadar endişelendiğimi sana anlatamam.
Não sei como te dizer o como estou preocupada com o Raymond.
Ne kadar genç olursa o kadar hoşuna gidiyor, değil mi tatlım?
Gostas delas cada vez mais novas, não gostas, querido?
Ayrılmak ne tatlı bir keder. sabaha kadar, iyi geceler diyeceğim ben artık.
A despedida é uma tristeza tão doce que direi "boa noite" até ser de manhã.
Ama ne kadar mutlu olduğumuzun Edgecombe Villası'ndaki tatlı hayatımız sone erene ve tamamen farklı bir hayata başlayana kadar farkında değildik.
Peter, meu filho, vem cá.
- Bilmiyorum tatlım, ne kadar ayırabileceğime bakmam lazım.
Terei de ver o que arranjo. Depois informo-te.
"Ne kadar da tatlıdır şu Fransız kızları" değil mi Triebig?
Pois, as francesas, Triebig.
Ne kadar da tatlı bir şey!
É uma menininha.
Ne kadar da tatlı. Kız haklı tabii ki.
É bonitinha, a miúda, naturalmente... tem razão.
- Ne kadar da tatlı.
- Oh, quão doce é.
ne kadar tatlısın 25
ne kadar güzelsin 38
ne kadar 1461
ne kadar güzel 390
ne kadar harika 35
ne kadar paran var 51
ne kadar istiyorsun 126
ne kadar güzel bir gün 19
ne kadar iyi 34
ne kadar iyisin 19
ne kadar güzelsin 38
ne kadar 1461
ne kadar güzel 390
ne kadar harika 35
ne kadar paran var 51
ne kadar istiyorsun 126
ne kadar güzel bir gün 19
ne kadar iyi 34
ne kadar iyisin 19