Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ O ] / O zaman ne yapacağız

O zaman ne yapacağız перевод на португальский

317 параллельный перевод
Ya destek almak gerekirse? O zaman ne yapacağız?
E se tivermos de dar apoio?
O zaman ne yapacağız?
O que vamos fazer?
O zaman ne yapacağız?
Por isso o que fazemos?
O zaman ne yapacağız?
E o que é que podemos fazer!
O zaman ne yapacağız?
Que podemos fazer?
Peki o zaman ne yapacağız?
Então, o que podemos fazer?
Peki, o zaman ne yapacağız?
- Então, que vamos fazer?
O zaman ne yapacağız?
O que faremos então?
Geç kalırlarsa ya da rotayı değiştirirlerse, o zaman ne yapacağız, Grogan?
E se eles não passarem por cá? E se se atrasam? - Bebes café a mais, Nino.
O zaman ne yapacağız?
E então o que faremos?
O zaman ne yapacağız? Bilmiyorum.
Que faremos, nesse caso?
- Ee, o zaman ne yapacağız?
- E depois?
- Peki o zaman ne yapacağız?
- Então, o que é que vamos fazer?
O zaman ne yapacağız?
Que poderemos fazer?
Abby, o zaman ne yapacağız, onu dışarıda mı bırakacağız?
Abby, vamos deixá-lo por aí, sozinho?
Acey ölürse işler iyice karışır. O zaman ne yapacağız?
Se o Ajay morre, vai ser pior.
Ya zarar veren babamızsa. O zaman ne yapacağız?
Então e se for o nosso pai que nos faz mal?
Ya bir Unas gelirse? O zaman ne yapacağız?
E se vier um daqueles Unas, o que fazemos?
Zamanı gelince sana ne yapacağımızı söyleyeceğim.
Quando chegar a altura, digo-te o que fazer.
Nereye gidiyoruz, ne yapacağız sanırım aklımızdakileri yapmak için iyi bir zaman.
Imagino que é um bom momento para decidir onde vamos e o que faremos.
O zaman size ne yapacağınızı söyleyeyim.
Então digo-lhe o que tem a fazer.
Neyi ne zaman yapacağız?
- Quando vai ser? - Quando vai ser o quê?
Elimize geçtiği zaman ne yapacağımızı biliyoruz.
Sabemos como tratar dele quando o apanharmos.
Ne yapacağız o zaman?
O que vamos fazer?
Nazaret'li İsa'ya ne yapacağız o zaman
O que fazer Com o Jesus de Nazaré
Bu İsa çılgınlığını ne yapacağız o zaman
O que devemos fazer Quanto a esta loucura por Jesus?
Aksi halde yaklaşıp "Merhaba" dersiniz ve ne yapacağınızı size o zaman söylerim.
Caso contrário, dirá apenas "Olá" e depois dizer-lhe-ei o que será necessário.
Ne yapacağız o zaman?
o que nós faremos?
Dışarı çıktığı zaman ne yapacağız?
O que fazemos quando ele sair?
Beni son kez uçağa bindirmeye çalıştığınız zaman ne yapacağımı söylemiştim değil mi?
Eu disse-te o que fazia se tentasses voltar a pôr-me num avião, não disse?
Şimdi ne yapacağız o zaman?
E o que vamos fazer agora?
Peki, hırsızları yakaladığımız zaman onlara ne yapacağız?
- O que é que fazemos com os ladrões? - Levam porrada até aprenderem.
Peki, ne zaman yapacağız?
Quando é que o fazemos? Em que altura do dia?
Peki, o zaman, ne yapacağız?
Que havemos de fazer?
Taarruz başladığı zaman ne yapacağız?
O que fazemos quando atacarem?
Uyku zamanında ne yapacağız peki?
E o que fazemos na hora da sesta?
O zaman ne yapacağınız, bayım, size kalmış.
O que fizer a seguir, senhor, é consigo.
O zaman ne yapacağız?
Enquanto for saudável, então o que fazemos?
- Damon'la geri döndükleri zaman ne yapacağız?
O que vamos fazer quando voltarem com o Damon?
O zaman yapamamıştım, şimdi de yapamam. Peki, ne yapacağız?
Não fui capaz naquela altura, e não vou ser agora.
Ne yapacağız o zaman?
Então o que vamos fazer?
- Yüzyılın davası bu. - Ne yapacağız o zaman?
- Vamos resolve-lo nós
Para kazanmak için ne yapacağız o zaman?
E depois do que é que vamos viver?
Ne yapacağımızı o zaman konuşuruz sanırım.
E suponho que falaremos do que deveremos fazer.
Yapacağız. Ne zaman adamım?
- É o que vamos fazer.
Size neyi, nasıl ve ne zaman yapacağınızı anlatacağım.
Vou mostrar-lhes o que fazer, como fazê-lo e quando.
- Miami'ye vurdukları zaman ne yapacağımız.
- O que fazer quando chegarem a Miami.
Ve işte o zaman Izmer İmparatorluğu'nun birliği için ne gerekiyorsa onu yapacağız.
E então seremos forçados a fazer o que for preciso... para proteger a força e a unidade de Izmer.
Çocuklar, bakın. An itibariyle haklı olan taraf biziz ama kimseyi dava mava etmeyeceğiz. - Ne yapacağız o zaman?
- Pessoal, ainda bem que todos temos uma opinião sobre o rumo a tomar, mas não vamos processar ninguém.
Gördün mü Debra, ben de yeniden iyi zaman geçirmek isterim ama eğer konuklarımız olursa bunu ne yapacağım?
Estás a ver, Debra? Adoraria voltar a conviver, mas se convidasse alguém, o que faria com isto?
O zaman biz şimdi ne yapacağız? Biz mi?
Então o que nós devemos fazer?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]