Onu öldürmek перевод на португальский
2,427 параллельный перевод
Biri onu öldürmek için kullanmış.
Alguém a usou para o matar.
Muhtemelen onu öldürmek için sebebi olan birini kullanacaktır mesela onun davasındaki şüphelilerden birini.
É possível que use alguém com motivos. O suspeito num dos casos dela.
O yüzden, birinin onu öldürmek istediğini söylediğinde ben de, işte şans karşımda dedim.
Quando ele disse que alguém o queria morto, pensei, esta é a minha oportunidade.
Jamie aralarına girdi, bu yüzden de onu öldürmek zorunda kaldılar.
Jamie deve ter descoberto e agora estão a usa-lo.
Ama Gogol onu öldürmek isteyince güvenliği için burada kalmasına karar vermiştik.
Mas depois de a Gogol ter tentado matá-la, acordámos que o melhor lugar para ela seria aqui.
Ama bu onu öldürmek istedim demek değildir.
Mas isso não quer dizer que o quisesse morto.
Diğer elinle savaş. Amaç onu öldürmek değil, yoluna göndermek.
Não o quero morto, manda-o só de volta.
- Neden onu öldürmek yerine Ev'e geri götürdüler?
- Então porque a levaram... de volta à Casa em vez de a matar?
Onu öldürmek için bir sebebim yok ki.
Não tenho razões para a ter morto.
Biri onu öldürmek istese daha iyisini bulamazdı.
Se alguém quizesse matar-te, esta seria a altura perfeita.
Onu öldürmek için benim ölümü çiğnemeniz gerekir.
Se a quiseres matar, terás de me matar primeiro.
Onu öldürmek zorunda kalacağım.
Acho que vou ter de matá-la. - Talvez possa ajudá-la nisso.
Onu öldürmek veya parasını ödetmek için.
Para matá-lo ou ser pago.
Onu öldürmek değil ama.. Onu itmek.. defol git demek
Eu não quero dizer "matá-la", mas apenas, sabes... empurrá-la e dizer :
- Onu öldürmek istemedim.
- Eu não tinha a intenção de matá-la.
- Onu öldürmek bunu değiştirmeyecek.
- Matá-lo a ele não muda isso.
Onu öldürmek, değil mi?
Matá-lo, não é?
Belki de hiçbir zaman işlemeyeceği bir suça engel olmak için onu öldürmek mi çözüm yani?
Então a solução é matá-lo para evitar um crime que ele poderá nunca vir a tentar cometer?
Ama kesin arada onu öldürmek istediğin oluyordur, değil mi?
Mas de certeza que há alturas em que gostaria de a matar, certo?
Asla. Ve öyle bir şey yazdıktan sonra onu öldürmek delilik olurdu.
Se tivesse escrito isto depois de a matar era totalmente estúpido.
Onu öldürmek istiyorum Hank.
Dá-me vontade de o matar, Hank.
Onu öldürmek istiyorum Hank.
Quero matá-lo, Hank.
- Onu öldürmek istememiştim.
- Não o queria matar a ele.
Eğer bu durumu yaratan o ise, eğer aranan o ise, çünkü onu öldürmek istedi ya da bundan zevk aldı, konuştuğumuz şey bu olabilirdi.
Se ele criou a situação, se ele a procurou por aí porque ele queria matar ou ele gostou disso, então eles poderiam ter uma acusação.
Onu öldürmek kıza engel mi olacak?
A morte é uma obstrução?
Muhtemelen onu öldürmek isteyen öfkeli, saplantılı bir adam tarafından.
Um homem violento e obsessivo que devia querê-la morta.
Kimse onu öldürmek istemezdi.
- Ninguém queria matá-lo.
Ulysses eve gitmek ister ama Cyclops onu öldürmek ister. Sirenle onu hipnotize eder, Maga onu kaçırır.
Ulisses quer entrar em casa, mas o ciclope quer matá-lo, as sereias hipnotizam-no, a feiticeira sequestra-o...
Erkek arkadaşı var. Onu öldürmek istiyorum, Hank.
Quero matar o namorado dela, Hank.
Onu öldürmek istememiştik.
Não era para o matar, meu.
Klaus'un ölmesi gerek, sonunda onu öldürmek için bir şansımız var. O yüzden teslim olmuyorsun.
O Klaus tem de morrer, temos finalmente a hipótese de o matar, por isso, não te vais entregar.
Belki onu öldürmek istediğin için olabilir.
- Ou talvez porque querias matá-la.
Onu öldürmek için neden bu kadar isteklisin Smith?
Porque está tão ansioso por o matar, Smith?
Ama belki onu öldürmek istemedin.
Mas talvez... Não pretendesse matá-la.
Onu öldürmek istemedim.
Nunca quis matá-la.
Onu öldürmek için neden bu kadar isteklisin Smith?
Porque é que queres tanto matá-lo, Smith?
Onu öldürmek bu işi çözer.
Matá-lo deve resultar.
Biraz kafam karıştı doğrusu, onunla sevişmek mi istedin yoksa onu öldürmek mi istedin?
Então, estou confuso meu tu querias come-la ou querias mata-la?
Bu yüzden Rocco'yu öldürmek için onu kullandım.
Então, eu usei-o para acabar com o Rocco.
Dinle beni, eğer Randy'yi öldürmek isteseydim, onu küçük masum çocukların önünde öldürmek istemezdim.
Ouça, se quisesse o Randy morto, não o mataria na frente de uma quantidade. de crianças inocentes.
Onu öldürmek zorunda değildin.
Não precisavas de o matar.
Hugo veya Josh onu soğukkanlılıkla neden öldürmek istesin?
Porque é que o Hugo, ou Josh, o quereria matar a sangue frio?
Onu görürsen öldürmek için ateş et.
Se o virem, atirem a matar.
Onu yakalayıp öldürmek için 19 saatimiz var. Acele etmeliyiz.
Temos 19 horas para o matar, por isso temos de nos apressar!
Onu bulmak ve öldürmek için birlikte bir ekip oluşturacağız.
Eu reuni uma equipa e vamos encontra-lo e matá-lo.
- Onu öldürmek istiyorum, Hank.
Tyler.
Onu orada öldürmek soğukkanlılık olur.
Isto é matar a sangue frio.
Bizi öldürmek isteyen ölümsüz bir avcı var onu ihmal edebiliriz bak. Kazandık Stefan.
Tirando um ou outro caçador imortal que nos quer matar ganhámos, Stefan.
Bizi mi yoksa Dick'i mi daha çok öldürmek istiyor onu düşünmeliyiz.
Tens de perceber quem ele quer mais morto... Nós ou o Dick.
Eğer onu çalıştığı adamlar öldürmek isteseydi, parayı yakmazlardı.
Se os tipos com quem trabalhava queriam matá-lo, eles não iriam queimar o dinheiro.
Onu gerçekten öldürmek için bir mermi yeterli değildir.
Fazê-lo realmente quebrar, uma simples bala não é suficiente
onu öldürmek istiyorum 19
onu öldürmek istedim 16
onu öldürmek istemedim 18
öldürmek 62
öldürmek mi 50
öldürmek için 25
onu özledim 21
onu öptüm 18
onu özlüyorum 59
onu öldür 51
onu öldürmek istedim 16
onu öldürmek istemedim 18
öldürmek 62
öldürmek mi 50
öldürmek için 25
onu özledim 21
onu öptüm 18
onu özlüyorum 59
onu öldür 51
onu öldürürüm 54
onu öldürdüm 156
onu öldürdün 172
onu öldüreceğim 271
onu özlüyor musun 19
onu öptün mü 17
onu öldürme 43
onu öldürdünüz 18
onu öldürecek misin 26
onu öldürün 23
onu öldürdüm 156
onu öldürdün 172
onu öldüreceğim 271
onu özlüyor musun 19
onu öptün mü 17
onu öldürme 43
onu öldürdünüz 18
onu öldürecek misin 26
onu öldürün 23