Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ O ] / Oraya gideceğim

Oraya gideceğim перевод на португальский

379 параллельный перевод
En iyi köpükler neredeyse oraya gideceğim. "
Vou onde quer que estejam as melhores bebidas! "
New York'a gitmek için yola çıktım ve oraya gideceğim... açlıktan ölmem gerekse bile.
Não. O meu objectivo é chegar a Nova Iorque e chegarei... nem que passe fome durante todo o caminho.
Oraya gideceğim ve Bayan Carmona'yla konuşacağım.
Vou entrar ali e vou falar com a Sra. Carmona.
Oraya gideceğim onlara öyle söyle.
Vou lá abaixo dizer-lhes isso mesmo.
Bir şekilde oraya gideceğim.
Irei lá, de qualquer maneira.
O halde oraya gideceğim.
Então, vou lá.
Sim ve Mİzzell'in işaretlerinden emin olmak için oraya gideceğim.
Vou ver o que faz Sims lá em cima.
- Galiba oraya gideceğim.
- Eu podia lá ir agora.
Oraya gideceğim ve bakacağım... ve eğer onu görürsem alnının ortasından vuracağım.
Vou lá dar uma olhadela... e se o vir, vou atirar bem entre os olhos.
Yüzmek zorunda bile kalsam oraya gideceğim.
Chegarei lá, nem que seja a nado.
Oraya gideceğim.
Vou dar um jeito de ir lá...
İş için oraya gideceğim.
Saí de lá quando consegui aquele trabalho.
Tam olarak değil, ama oraya gideceğim.
Não exactamente, mas estarei aqui.
Güney'deki dağların oraya gideceğim. O tarafa bakacağım.
Eu irei para o sul das montanhas, investigarei naquela direcção.
Schraffts kız arıyormuş. Yarın oraya gideceğim.
O Schraffts está a admitir empregadas.
Ben de yalnız başıma oraya gideceğim.
Portanto, vou sozinho.
Sezon için şimdi oraya gideceğim
É onde eu vou agora para a temporada.
Ben oraya gideceğim. O adamı tanımak istiyorum.
Quero conhecer o sujeito.
Eğer yakında dönmezlerse iş çıkışı oraya gideceğim.
Se eles não voltarem, a seguir ao trabalho vou lá procurá-los.
Oraya gideceğim.
Eu vou entrar lá.
Ben pek yakında oraya gideceğim.
É para lá que eu vou, cedo demais.
Hastanenin gece vardiyasında çalışıyor, Şimdi evdedir, Oraya gideceğim,
Ela vai estar de turno à noite no hospital. Agora está em casa. Eu dou lá um salto.
Elime ilk fırsat geçtiğinde oraya gideceğim.
Assim que eu possa lá ir, eu vou.
Aya gideceğim, Tanrı adına yemin ederim ki, oraya gideceğim.
Um dia vou à lua. Juro por Deus que estou a caminho.
Ben ganimetleri almak için oraya gideceğim.
Estarei no cais para recolher os produtos.
Bir gün oraya gideceğim.
Um dia hei-de ir lá.
Oraya gideceğim.
Eu vou lá.
Oraya gideceğim.
Eu vou para lá.
İhtiyarın kefalete ihtiyacı var. Oraya gideceğim.
O teu pai precisa que lhe paguem a caução e eu vou até lá.
Buradan çıktığımda, Oraya gideceğim.
Quando eu sair daqui, eu vou para lá.
Oraya gideceğim.
Eu resolvo isto.
Şimdi oraya gideceğim. Ödünç çay isteyeceğim.
Vou até lá para lhe pedir chá emprestado.
Tamam. Yeter. Oraya gideceğim.
Pronto, vou até lá.
Yarın, bizzat ben oraya gideceğim.
Amanhã, vou até lá pessoalmente.
Moe'nun oraya gideceğim.
Acho que vou ao Moe's.
- Oraya gideceğim.
Eu vou chegar lá.
Oraya gideceğimi söyledim, gideceğim de.
Eu disse que irei lá e irei lá.
Oraya kendim gideceğim.
Nem pensar.
Eve gidip karımı ve ailemi göreceğim ve oraya tek başıma gideceğim!
Estou a ver coisas. Vou para casa ver a minha esposa e a minha família. Percebes isso?
- Oraya nasıl gideceğim?
- Como faço para chegar lá?
Oraya tek başına gideceğim.
Irei sozinho.
Bu sefer oraya senden önce gideceğim.
Desta vez vou chegar lá, primeiro que tu.
Odacı orda değildi ama oraya tekrar gideceğim.
É um prédio de oito andares e o porteiro não estava... mas pretendo voltar lá e perguntar aos inquilinos.
Oraya nasıl gideceğim Frank?
Como é que eu vou até lá?
Geciktim ve gideceğim yere ulaşmam gerekiyor ve sen beni oraya götüreceksin.
Estou atrasado e vai levar-me onde eu tenho de ir.
- Oraya başım yukarıda gideceğim.
- Irei para lá com a cabeça bem erguida.
Pekala, gerekirse oraya tek başıma gideceğim.
Eu vou sozinho, já que não há outro jeito.
Oraya nasıl gideceğim, Steve Uçakla.
- Como é que chego lá, Steve?
Oraya yarın gideceğim.
Vamos amanhã.
Yani, cehenneme gideceksem... Oraya piyanomu çalarak gideceğim.
Se eu for para o inferno, vou para lá a tocar piano.
Oraya gideceğim ve Müzikle yüzleşeceğim.
Excelente. Muito bom.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]